Mimar Mesut Başkır: Son yarım asrın Belediye Başkanı Hacı Ali Özal'dır

Mimar Mesut Başkır çok sert konuştu 'Germanicia'nın hala yer altında olmasının nedeni politikacılarımızdır. Seçtiğimiz politikacılar bizim şehrimize layık hizmet vermiyorlar. Kentimizdeki battı çıktılar günü kurtarmaktan başka bir şey değildir, ileriki dönemde trafik daha çok sıkışacaktır. Son yarım asrın en iyi belediye başkanı bence Hacı Ali Özal'dır.' Dedi.

1924 yılında Kahramanmaraş’a yerleşen mübadil bir ailenin torunu olan Mimar Mesut Başkır, 50 yıldır mimarlık görevini yaptığı Kahramanmaraş’ı Mimarlar Odasının yayın organı Tavernaküler Bülten için yorumladı.

Kentin gelişimi, eski ile yeni kavramını, şehir trafiğini, imar planını ve kentle ilgili birçok düşüncesini Tavernaküler Bültenle paylaşan Mimar Mesut Başkır, kentte hizmetin gelmeyişinin sorumluluğunu siyasilere yükledi.

İşte Başkır’ın röportajından satır başları; 

Kahramanmaraş’ın İmar planı 1978 yılında Bülent Berksan tarafından yapılmıştı. Ondan önce de lokal olarak bazı yerlerde tadilatlarla 8 katlı binalar yapılmaya başlanmıştı. Kentte en ciddi imar planı Prof. Dr. Bülent Berksan tarafından hazırlanan harika bir plandı. Hiç unutmuyorum, İstasyonun orada kavşak, daha o dönemlerde yonca yaprağıydı. O günü şartlarında o adam orayı yonca yaprağı olarak çizmişti. Şimdi tünel kavşaklarla geçiştiriyorlar maalesef. Şuan yapılan battı çıktılar günü kurtarmaktan başka bir şey değil, çok kötü bir çözüm. Kahramanmaraş’ın bu günkü koşullarına bile o kavşak olan bölgelerdeki aşırı trafik yoğunluğunu görebiliyoruz. Battı çıktı yapılan bölümlerde trafik ileriye doğru daha çok sıkışacak. Bizim trafik için günü birlik değil kalıcı çözümler üretmemiz lazım. 

İlk başlarda 4 katlı bina, daha sonra apartman sistemine geçildi. Bence apartman sistemine geçiş, şehirlerde mahalle kültürünü ortadan kaldırdı. İnsanların ilişkileri tamamen zayıfladı. Ama son dönemde bakıyorum, müstakil apartmanlardan çok site anlayışına bir takım değerlendirmeler yapılıyor. Bence meslek açısından olumlu olduğunu düşünüyorum. İmar Planlarına site anlayışını yerleştirmek lazım diye düşünüyorum.  

Kentin imar planını hazırlayan Prof. Dr. Bülent Berksan’la yeşil ve sosyal alanlar üzerine bir konuşmamız geçti. Projede çok yeşil alan ve sosyal alanın neden çok olduğunu sorduğumda bana söylediği cevap çok ilginçti; “Biz yeşil alanları ve sosyal alanları çok bırakıyoruz, dönemin yöneticileri o alanları katlediyor. 12 Metrekare koyduk ileriki süreçte 2 metrekareye kadar düşecek, hemen gözlerini yeşil alanlar dikerler ve hepsini tahrip ederler” demişti. Berksan hocayla yaptığım sohbetin mahiyetini dönemin Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’a anlatmıştım, Sayın Başkanla 7-8 defa aracıyla şehri dolaştık ve tecrübelerimi paylaşmıştım.

Kahramanmaraş büyüyor ama bence sosyal yönümüz çok zayıf. Seçtiğimiz politikacılar bizim şehrimize layık hizmet vermiyorlar. Daha doğrusu seçmeyi biliyoruz. Burada parti gözetmeksizin söylüyorum. Seçtiğimiz insanlar hizmet konusunda yeterli desteği vermiyorlar ve biz onları da sorgulamıyoruz. Bir kere Kahramanmaraş’taki STK örgütcülüğü olarak da çok zayıfız. Sosyal ilişkilere insanların ayıracakları zaman hemen hemen hiç yok gibi.

STK örgütcülüğü bence para kazanmaktan daha önemli olmalı,  Kahramanmaraş’ta bu yönümüz çok noksan. Bunu bir şekilde gidermemiz lazım. STK’ları faal hale getirmek lazım. Sadece Kahramanmaraş için değil, Türkiye’nin STK örgütcülüğü yönünden çok cılız olduğunu düşünüyorum. Örnekleri var, en son Amerikan Başkanının söylediği soykırım olayı. Bizim güçlü bir diasporamız olsa, güçlü STK’mız olsa o lafı söyleyemez o adam.

Bülent Berksan’ın yaptığı ilk plana baktığım zaman o planın günün şartlarına göre çok yapıcı olduğunu düşünüyorum. Tekerek yolunun 50 metre genişliğinde düşünülmüş olması bence büyük bir başarıdır.  Belediye başkanları dönemini gözden geçirdiğim zaman Hacı Ali Özal döneminin alt yapılar açısından en başarılı dönem olduğunu düşünüyorum. Hacı Ali beyin soy isminin Özal olmasının çok büyük katkısı olmuştu. Rahmetli Turgut Özal’dan baya destek almıştı, kendisi de teknik elemandı, yapıcı bir insan. O dönemde Kahramanmaraş’ta çok güzel alt yapı hizmetleri oldu, planlar da iyice oturmuştu ama Bülent beyin dediği gibi o yeşil alanlar tarumar edildi. Yine de Kahramanmaraş’ın imar planının çok kötü bir plan olduğunu düşünmüyorum. 

Özel İdare Binası yapıldığı dönemde de çok eleştirilmişti. Onu yapan mimar her halde çok güzel bir şey yaptığını düşünüyor. Bir kere fonksiyonel değil. Ama o binanın taşıyıcı sisteminde herhangi bir aksaklık yoksa yıkılmasına karşıyım. Bir takım çözümler üretilebilirken, bir kere milli servet olarak da görmemiz gerektiğini düşünüyorum. Oranın ıslah edilmesi mümkünken neden yıkalım. O binanın o günkü şartlarda da iyi planlanmadığını düşünüyorum, bugün de aynı düşüncedeyim. Bizim odamızda bu konuda görüş sunuyorsa ki gerekçeleri de vardır muhakkak bence yıkılmadan ıslah edilmesinin daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Bu konuda elinizden ne geliyorsa yapın derim, ağırlığınızı koyun. Şehrin çok önemli bir sembolü çünkü. Yıkmadan önce ne yapılacağının tam anlamıyla bilinmesi lazım. 

Ben en çok Hacı Ali Özel dönemini beğeniyorum. O dönemde çok fazla politik de olmamıştı diye düşünüyorum. Zaten Ali Sezal’dan sonraki dönemde de aynı zihniyet Kahramanmaraş’ta iktidar oldu. En iyi dönemin Hacı Ali Özal dönemi olduğunu düşünüyorum. 

Gelinimin kardeşi Amerika’da yaşıyordu buraya geldi geçenlerde, gezmeyi çok seven bir çocuk. Onun vasıtasıyla gezdik, inanır mısınız ben orada ağladım. Yazık günah yani. O Dulkadiroğlu ve Bağlarbaşı Mahallesinin altı batık bir şehir ve hala çıkarılmaması bu ülkenin politika hatası. Böyle bir değer varsa onu gün yüzüne çıkar Maraş’ın çehresi değişir. Mozaiklerin olduğu alanları koruma altına alınarak çalışmaların hızlanması lazım. Bu batık şehir Anteplilerin elinde olsa bugün her şey daha farklı olabilirdi. O bölgede büyük bir potansiyel var ve bunun bir an önce çıkması için politikacıların yakasına yapışmak lazım.”

Kahramanmaraş’ta yarım asrın üzerinde kentin sorunlarına bire bir hakim olan ve çözüm yollarını gösteren Mimar Mesut Başkır’ın röportajının tamamını Mimarlar Odasının yayın organı Tavernaküler’den takip edebileceği belirtildi. 
 

Bakmadan Geçme