Ahmet Sandal

Hangi siyasetçilere selam ve esenlik diliyorum?

Ahmet Sandal

Bazı siyasetçilere selam ve esenlik diliyorum.

Hangi siyasetçidir onlar?

Ya da özellikleri nelerdir?

Niye tüm siyasetçilere dilemiyorum sağlık ve esenlik de, bazılarına diliyorum?

Maalesef, siyasetçilerin birçoğu samimi ve iyi niyetli değil. Ve de hasbi değil. Aynı zamanda harbi değil.

Birçoğu ikiyüzlü ve riyakâr?

“Birçoğu kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” anlayışına sahip.

İşleri güçleri nicelik.

Siyasetçi için nitelik neredeyse bir anlam ifade etmiyor.

Oylar, seçmenler, kalabalıklar ve kitleler.

İşte onlar için mühim olan bunlar.

“Ben bazen düşünüyorum ve onlara soruyorum.”

Kimlere mi soruyorum?

Siyasetçilere soruyorum.

“Siyasetçi olduktan sonra, milletvekili, belediye başkanı ya da benzeri bir makama geldikten sonra, Allah rızası için hiç iş yaptınız m?”

Çok ağır bir soru değil mi?

Ağır olsa da sordum, hafif olsa da sordum.

“Maksadım üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.”

Zaten maksadım belirli bir şahıs ya da şahıslar da değil.

Maksadım siyasette olanları ikaz etmek ve bu ciddi konu üzerinde düşündürmektir.

Siyasetçide genel olarak gözlemlenen şunlardır.

Daha doğrusu hepsi olmasa da birçoğunda gözlemlenen şunlardır.

1-Bir sonraki seçimi düşünürler, tüm hesaplar bir sonraki seçim içindir.

2-Kendilerinin yerine bir alternatif kişiye tahammülleri yoktur.

3-Mazruftan çok zarfa önem verirler. Yani içerikten, muhtevadan çok görünüş ve şekil önem taşır. Nicelik (sayı, oy, kabalık) onlar için daha mühimdir. Nitelikli kişilere tahammül edemezler.

Bu üç husus birçok siyasetçi için yüzde yüz geçerlidir.

Hâlbuki düşünüp de idrak etseler bu üç husus şu üç noktadan hemen çürütülür.

1-Bir sonraki seçime çıkmaya garantiniz var mı? Yani ömrü veren Allah size hangi ömrü takdir etti? Bunu bilmiyorsunuz. Bir sonraki seçime yetişmeye garantiniz yok.

2-Kendininizin yerine bir başka aday olabilir. Bunu siz istemezseniz ve bundan korksanız da, bu mümkündür. Meşhur bir atasözü var: “Korkunun ecele faydası yok.” Öyleyse korkmadan ve yerime bir başkası gelir diye birinin (sizin seçim bölgenizden bir yetenekli kişinin) elinden tutmamazlık etmeyin. Herkese yardımcı olun ve mevki, makamı hak ediyorsa yardımcı olun. Dar ve kısır düşünceyi bırakın.

3-İnsanları yalnız birer oy, birer sayı olarak görmeyin, “insanı insan olarak” görün. Nicelikten çok nitelik, zarftan çok mazruf, şekilden çok öz, esas mühimdir. Bunları ölçü alın. 

Çalışın, samimi olun, “gelecek seçimleri değil gelecek nesilleri düşünün” ve kısır, dar, sathi, yüzeysel düşünceleri bir kenara atın. Böyle yaparsanız asla kaybetmesiniz.

Benim şahsi görüşüme göre, bir siyasetçi şu beş hususu şu beş temel üzerinde bina etmelidir. 

1-Ekonomiyi fakirlerin zenginleşmesi, 
2-Egitim ve kültürü gençlerin geleceğe güvenle bakması,
3-Sosyal ilişkileri samimiyet ve dostluğun yaygınlaşması,
4-Dış politikayı ülke güvenliğinin sağlanması,
5- Ve tüm bu siyaseti Allah'ın rızasının kazanılması, temelinde icra etmelidir. 

Ufku bu minvalde olan her siyasetçiye selam olsun.

İşte ben bu minval üzere hareket eden, bu temelde iş gören ve Allah’ın rızası için çalışan siyasetçilere sağlık, esenlik ve selamet diliyorum.

Bu satırları yazıp da bitirdiğim bir anda Ankara’da Cuma Ezanı okundu. Daha doğrusu Öğle Ezanı okundu. Vakit Cuma.

Bunu e-mail olarak yazı yazdığım adreslere gönderdikten sonra Cuma Namazına yetişeceğim, inşallah.

Ben yukarıda belirttiğim beş hususu üzerinde bulunduran siyasetçiler için Cuma Namazında da Yüce Rabbim’den duacı olacağım.

Onlar için sağlık ve selamet, afiyet ve esenlik dileceğim. Eğer bu Kuluna da siyaset nasip ederse Yüce Rabbim, beş hususu temel almayı şahsıma da nasip eylesin. Amin…

Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları