Ender Küçük

Siyah beyaz

Ender Küçük

Eskiden fotoğraflar siyah beyazdı; insanların ruhu ise rengârenk...

 

Mezunu olduğum Kahramanmaraş Lisesinin sosyal medya sayfasında yayınlanan yetmişli yıllarda çekilen fotoğraflara bakınca, şimdiyi düşünmenin zül olduğunu hatırladım.

 

Şimdi,  fotoğraflar rengârenk ama insanların ruhu siyah beyaz...

 

"Yoksa renkli fotoğraflar ruhumuzu mu çaldı? " sorusunu kendime sormadan edemiyorum.

 

O güzel günlere mendil sallamamıza sebep olan fotoğraf makinelerinin renkli hale gelmesi miydi?

 

Fotoğraftaki gençlerin gözlerindeki;

 

O umut,

 

O aşk,

 

O samimiyet eskilerde kaldı.

 

Nefsen şekillene duran kişiliğimizi tabiri caizse gömdük toprağa.

 

"Ben neden en çok eskiyi seviyorum?" Sorusunu yazarken ağladığımı hissettim. Yazdığım "Hissetti mi" şu an çatallı halde görüyorum.

 

Ah o fotoğraflar nerelere götürdü, nerelerden getirdi beni!

 

Yüreğime işleyen demirin, kor halini tutuyorum şimdi. Rüzgâr estikçe demir kor üzerine, yanmaya başlıyorum.

 

Konu Kahramanmaraş Lisesinden açılınca, Kahramanmaraş Lisesi Pansiyonuna değinmeden geçemeyeceğim.

 

Biz pansiyon öğrencilerinin ortak özelliği devletini her şeyin üstünde tutmasıdır çünkü biz yatılı okul ahalisi babasının ekmeğinden çok devletin çorbasını içmiştir.

 

Anne ve babasından uzak, bir gurbetlik hali arkadaşları birbirlerine çelikten halatlarla bağlamıştır.

 

Yıllar sonra oluşturduğumuz grubun içerisinde kimler yok ki... Başta müdürümüz Hamdi DERELİ ve hayatları başarılarla dolu nice arkadaşlar...

 

İşte o arkadaşlardan birisi...

 

"Erhan BERBER" 

 

DEYachting Yat Organizyonu Yönetim Kurulu Başkanı. Sevgili Erhan: "Bari ben işlerin yoğunluğundan dolayı Kahramanmaraş’a gelemiyorum, sizler benim yanıma tatile gelin" diyerek, sponsorunun kendisi olduğu bir gezi düzenledi. İşlerimin yoğunluğundan dolayı her ne kadar aralarında olamasam da gönlüm onlarla beraberdi. Düzenledikleri mavi yolculuğunun bir akşam yemeğinde, pansiyonda her yemekten önce okuduğumuz yemek duasını okumaları da, her şeye değdi doğrusu .Sevgili Erhan'a Kahramanmaraş Lisesi Pansiyonu adına çok teşekkür ediyorum.

 

 

Dün itibariyle Maliye Bakanı Berat ALBAYRAY ve Esra ALBAYRAK çiftinin dördüncü çocukları dünyaya geldi. Ne yazık ki, siyaseti çirkefleştiren bazı küçük insanlar harekete geçtiler ve bir anne, bir çocuğa ağza alınmayacak küfürler ve hakaret ettiler. Bunu yaparken hiç utanmadılar. Kendilerinin de bir annesi, bir bacısı, bir çocuğu olduklarını düşünmeden hem de.

 

Selahattin DEMİRTAŞ'I günahım kadar sevmeyen birisi olarak, aynı olumsuz davranışlar onun eşine de yapıldı. Siyasetçileri sevmemek; size onların çocuklarına, eşlerine, analarına küfür etme yetkisi vermiyor. Eğer sevmiyorsan gidersin sandığa, vermezsin oyunu. Âmâ ülkemizde takım tutar gibi parti tutulduğu için bu denli basitlikleri görüyoruz ne yazık ki!

 

Bu konuyla ilgili yasal düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi elzem gözüküyor. Yok öyle klavye başında, yasak kullanıcı adlarıyla kahramanlık yapmak!

 

Değerli dostlarım, okuyucularım...

 

Koronavirüs hala geçmiş gözükmüyor.

 

Eğer böyle giderse sonbaharda havaların soğumasıyla bu illet hastalığın eskisinden daha acımasız olarak ortaya çıkma olasılığı var.

 

Lütfen!

 

Bu hastalığın aşısı bulunmuş gibi davranmayalım.

 

Sosyal mesafe ve maske kurallarına riayet edelim.

 

Bir başka yazımda görüşmek üzere…

 

Günün sözü:

Yazarın Diğer Yazıları