"Bir çocuk, oyun oynamak yerine susmayı tercih ediyorsa birileri vebali ödenmeyecek günahlar işlemiştir."
Okuduğum son kitap başucumda ve gözlerim kapaktaki bu yazıya bir kez daha dokundu ve bir kez daha düşündü "Vatansız kalmanın "ne acı bir durum olduğunu.
Yıllardır süregelen İsrail zulmü ve FİLİSTİN Halkı’nın ağır silahlar karşısında verdiği mücadeleyi şimdiye kadar birçok belgesel ve kitaptan okudum,
Yalnız hiç biri TOPRAK VE KEFARET 'in anlatımı gibi yakmadı içimi.
İnsan kendine soruyor, acaba İSRAİL halkı hiç düşünmüyor mu 1492 yılında OSMANLI olmasaydı başlarına gelecek soykırımı ya da dünya devletleri olmasaydı yakın tarihte yaşadıkları Hitler’in katliamını?
Bir toplum bunca acı yaşayıp ta neden bir başkasına acı çektirir ki?
Hangi ideal bir güvercinin kanatlarına kurşun sıkmanın gerekçesi olabilir ki?
Sorular sorular sorular...
İnsan bunca soruya cevap bulamayınca -emperyalizmin- yüzüne tüküresi geliyor.
Toprak VE KEFARET'İ okuduğunuz an sayfa sayfa yeniden dirileceksiniz. Her biriniz dirilin ki, yaşasın zalimler için cehennem.
**********
15 TEMMUZ DARBESİ'NİN yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde GAZİ MECLİS' TE özel oturum yapıldı. İki parti haricinde diğer partilerin tutum ve konuşmaları günün anlam ve öneminin kavranması ve anlatılması bakımından takdire şayandı.
HALA anlamadığım bir durum var! Bu değerlendirmeden uzak, akıl tutulması durumu sizlerle paylaşmak istiyorum ve sizlere şıklar veriyorum.
A-Kullanıldım
B-Kullanıyorum
C-Kullanılacağım
Eğer bir oluşum anlaşılır bir şekilde kullanıldım diyorsa, "kullanıldı-mı" kullananlar bilmelidir ki; sizlerde kullanılıyorsunuz.
Bu durum kimilerine göre C PLANI iken ülke siyasetinde "Kullanılmayacağım" deyip kendine inanmak en geçerli devlet yoludur.
Gelelim AMERİKA'NIN TÜRKİYE’Yİ İŞGAL PLANINA
ABD'nin Nevada eyaletinde, 24 Temmuz 2002 yılında 'Millennium Challenge-2002' adı altında 13 bin 500 askeri personelin katıldığı devasa bir tatbikat gerçekleştirilmiş.
Ne var ki; birçok NATO üyesi ülkenin davet edildiği tatbikata Türkiye davet edilmemiş.
ABD bunu saklamıyor, gözümüzün içine baka baka yapıyor.
80'de bunu darbeyle yaptı, şimdi bunu FETÖ ile yapamadı, yarın bir başka oluşumla yapmayacağının garantisi yok.
Artık çok uyanık olmamız elzem.
Toplumsal barışın bizleri kenetlendirdiği o muhteşem birlikteliği yakaladığımız 2023 yılından sonra kimsenin bizlere yan gözle bakamayacağı kanaatindeyim.
Eğer bir olamazsak,
Eğer vatan sevgimiz sadece menfaatlerimizin birer yansımasıysa,
"Benim bacam tütsün isterse elin gâvuru gelsin " gibi bir gafletin içerisinde olursak, yemin olsun ciğerimizi yakarlar.
Eğer hala birileri manda ve himayeyi kurtuluş ümidi olarak görüyorsa,
Ve hala içimizde amentüyü Arapça okuyup, İngilizce anlayanlar varsa...
Ege denizine döktüğümüz Yunan'ı denizden çıkarıp, salsanız da üzerimize!
Sonuçta yine mağlup olacaksınız!
Son olarak "Batılın peşinden koşmak, BATI'NIN ardından sürünmektir." deyip noktayı koyuyorum.
Selam ve dua ile...
