Bu hafta ki konuğumuz HacetTEPE…
Zorlu bir sınav olacak bizim açımızdan…
Ankara deplasmanındaki Karabulutları dağıtma açısından.
7 puanla 15. Sırada yer alıyoruz.
Konuğumuz ise 14 puanla 10. sırada yer alıyor.
Bugsaş Proje takımıydı Hacettepe ise Pilot…
Gençlerbirliği’nin pilot takımı olan Hacettepe pilot takım misyonunu en iyi yürüten takımların başında bence.
Misyonuyla Gençlerbirliği ve Türk futboluna sayısız oyuncu kazandırmış durumdalar.
Mustafa Kaplan yönetimindeki Mor-Beyaz’lılar bu sezon misyonunu başarıyla taçlandırmak istiyor. Kulüp sadece üretken Gençlerbirliği altyapısından faydalanmıyor.
Aynı zamanda kendisi de üretiyor.
En son başarı ise U19 takımının Türkiye şampiyonluğunu kazanmasıydı.
Mustafa Kaplan ise hem Hacettepe’yi hem Gençlerbirliği’ni tanıyan, başarılı bir teknik adam.
Tüm bunlar birleşince Hacettepe’yi seyretmek insana farz oluyor.
Şuna da değinmek istiyorum; bu kadar güzel yönetilen, gencecik futbolculardan kurulu bir takıma Ankaralı sporseverlerin rağbet göstermemesi gerçekten üzücü.
Bugsaş’a bakıldığında aynı kader orada da var.
Geçen Hafta sonu oynanılan Bugsaş- Kahramanmaraşspor maçında Kahramanmaraşlı taraftar daha çoktu, Ankaralı taraftardan…
Galiba taraftar anlamında ilgisizler…
Bu sezonki kadrolarına değinmek gerekirse; Gençlerbirliği’nden kiralanan Burak Çolak, Übeyd Adıyaman, Soner Dikmen, Cengizhan Akgün, Mehmet Tuğrul Başkan, Serdarcan Eralp gibi genç oyuncular var.
Bir de yine Gençler’den gelen abi sayılabilecek 25 yaşındaki Noyan Öz bulunuyor.
Ayrıca diğer kulüplerden Denizli Futbol’dan eski futbolcuları da olan Serkan Şirin, Osmanlı altyapısından yetişip geçtiğimiz yıl Karagümrük forması giyen Aytaç Öden ve Göztepe’den kiralanan genç stoper Fethi Özer’de bir diğer transferler.
Mahmut Bilir, Mehmet Bektaş, Taylan Antalyalı gibi önemli oyuncular bu sezon kadroda yer almasa da Hacettepe yine bu oyuncuların yerlerini doldurabilecek bir ekip.
Yine de mevcut kadronun tam anlamıyla tamamlandığını söylemek güç.
İlerleyen günlerde gerek Gençlerbirliği’nden gerek diğer takımlardan gelecek oyuncularla kadro daha da güçlenecektir.
Hacettepe’nin bu kadar zorlu bir grupta olması hem şans hem şanssızlık.
Çünkü başarılı olabilecek bir jenarasyona sahipler.
Ancak bu zorlu grupta forma giyecekleri her maç futbolcuların adına büyük bir kazanç olacaktır.
Yukarıda ifade ettiğim gibi Gençlerbirliği’nin Pilot takımı.
Misyonları buraya oyuncu yetiştirmek.
Ancak Gençlerbirliği’nin son dönemde bilinen kimliğinden uzaklaşarak bol bol yabancı transferi yaptığı ki taraftarları arasında da bu çok eleştiriliyor.
Geçen sezonun ilk yarısında sıkıntılar yaşadılar ancak.
Giresunspor'a giden Mustafa Kaplan'ın dönmesiyle korkulu rüyadan uyandılar.
Takip ettiğim kadarı ile dinamik çok koşan çok can yakan bir takım…
Bize gelince ilk 11’i kurmakta zorlansakta, her maça farklı kadro ile çıksakta iyi bir ivme kayıt ettiğimizden eminiz.
Ha burada farklı fonksiyonlarda var tabi…
Her sene camiada birileri birilerinin yerini alır, birileri bir tarafta, diğerleri diğer tarafta yandaş ve
muhalif diye saflarını sıklaştırmak yerine, iyice ayırır.
Kimi Başarıdan beslenir, kimi Başarısızlıktan.
Kimi Görev aşkıyla yanar, kimi Egosunun zirvesini kulüp üstünden yapar.
Kimi Sevgisinden susar, kimi Kinini kusar.
Kimi Ahbap çavuşa çevirir işini, kimi El atından bitirir, bilir haspam işini.
Kimi Muhaliftir her daim elektrik alamadığı başkana, kimi Zamk gibi yapışır rant bulduğuna…
Kimi Her daim birilerinin adamı, kimi Her devrin madamı.
Kimi Özde Kahramanmaraşspor’lu, kimi Sözde.
İşi özetlemek gerekirse; Başkanı, Yönetimi, Hocası, Taraftarı ve Basını ne bir galibiyetle Kahramanmaraşspor’u göklere çıkaralım, ne bir mağlubiyetle Kahramanmaraşspor’u ayak altı edelim.
Yanında olmamız gerektiğinde desteğimizi, yanlışlar yapıldığında olumlu eleştirimizi eksik
etmeyelim.
Her sene Kişilerin peşinde egolarımızı tatmin etmek yerine, Kahramanmaraşspor’un, armanın peşinde nasıl daha da başarılır oluruz paydası altında birleşelim.
Bunu Hacettepe ile perçinleştirerek başlayalım.
Kalın Sağlıcakla…
