Ülke gündemi her ne kadar doların yükselmesi, faizin artması, enflasyonun iki haneli rakamları görmesi gibi konularla meşgul olsa da bu günlerde Siyasetin tüm mesaisi 31 Mart yerel seçimlerine kilitlenmiş durumda.
Özellikle Sayın Devlet Bahçeli’nin üç büyük kentin (Ankara-İstanbul ve İzmir) kaybedilmesi durumunda Başkanlık sisteminin meşruiyetinin sorgulanabileceğini söylemesi ve CHP’nin aynı doğrultuda yaptığı açıklamalar, AK Parti için bu seçimleri daha önemli bir noktaya taşıdığını hep birlikte görüyoruz.
Siyaset kazanın fokur fokur kaynadığı 31 Mart seçimlerinde kendilerine yer bulabilmek için Ankara kulislerini aşındıran aday adaylarının piyasada cirit attığı bu dönemde, AK Parti halk nezdinde kaybolmaya başlayan itibarını yeniden kazanmalıdır.
Artık kötünün iyisi, kime oy verebiliriz ki ‘KOYUNUN OLMADIĞI YERDE MECBUREN KEÇİYE ABBURRRAHMAN ÇELEBİ DİYORUZ’ söylemleri millet nezdinde kaybolmalıdır. Halkın Sayın Erdoğan’a verdiği teveccühle AK Parti siyaseti yürümez, yürüyemez. Genelde ve özelde milletin nevi şahsında rüştünü sağlayamamış kişilerin Türkiye genelinde listelere konulması tabanda büyük hoşnutsuzluklara neden olmuştur.
Özellikle son genel seçimlerde Kahramanmaraş ve birçok ilde Ak Parti listeleri halk nezdinde kabul görmemiştir. Aynı hatanın yerel seçimlerde de yapılması AK Partiye belki seçimi kaybettirmeyecek ama Halk nezdinde kaybetmeye başladığı itibarının daha da azalmasına neden olacaktır.
Hülasa; Sayın Erdoğan’ın İslam dünyasındaki liderliği mazluma umut olması ve halk nezdindeki teveccühü AK Parti’nin ayak durması için temel siyaseti olmamalıdır. Sayın Erdoğan’ın balkon konuşmasında Halkın verdiği mesajı aldık, diyerek tabanın sesine kulak verileceğinin sinyallerini vermesi temennimizdir ki inşallah gerçekleşir.
Artık insanlar AK Parti’ye sadece alternatifi olmadığı için oy vermek yerine 2008-2015 yılları arasında olduğu gibi Ürettiği politikalar için oy vermeye yeniden başlar. Şuan ki konjonktürde görünen odur ki merkez sağda Adalet ve Kalkınma Partisinin kısa vadede Alternatifi yoktur. (Özellikle Cumhur İttifakından Sonra) ama zamanın ne getireceği bilinmez bir Adalet Partisi bir Anavatan partisi bu duruma tarihteki en güzel örneklerdir.
Bekleyelim görelim…
