Şule Kirişci

Türkiye -Azerbaycan ilişkileri

Şule Kirişci

“İki devlet, bir millet” sözüyle anılıyor Türkiye Azerbaycan kardeşliği… Azerbaycan için Türkiye; batıya açılan kapı, Türkiye içinde Azerbaycan Orta Asya’ya açılan kapıdır. Stratejik konumun yanı sıra, iki ülke arasındaki mevcut kardeşlik, yaşanılan ortak kaderin ve kadim dostluğun bir neticesi olarak geçmişten bugüne en güzel dostluk örneklerinden biridir. Aynı zamanda bu işbirliği tüm Türk dünyası arasında ilişkilerin geliştirilmesinde etkin role sahiptir.

Kardeş iki ülke arasındaki politik ve ekonomik anlamda işbirliğinin yanı sıra, askeri ve savunma sanayindeki ilişkiler de dikkat çekmektedir. Türkiye, 30 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Cumhuriyetini tanıyan ilk devlet olmuştur. Diplomatik ilişkiler 1992’de kurulmuş ve Bakü’de Başkonsolosluk olarak görev yapmakta olan temsilciliğimiz Büyükelçilik düzeyine yükseltilmiştir. Nahçıvan –Türkiye ile Azerbaycan arasındaki tek kara bağlantısı- ve Gence de ise başkonsolosluklarımız faaliyetlerine devam etmektedir. Azerbaycan’ın ülkemizde Ankara’daki büyükelçiliği, İstanbul ve Kars’ta Başkonsoloslukları bulunmaktadır.

İki ülke arasındaki diplomatik anlamda en önemli başarılardan biri 30 yıldır işgal altında olan Azerbaycan topraklarının Ermenistan işgalinden kurtarılmasıdır. Ülkemiz, Karabağ topraklarının özgürlüğüne kavuşmasıyla neticelenen Azerbaycan’ın haklı mücadelesinde siyasi, askeri, diplomatik olarak verdiği her türlü desteğe ilaveten Karabağ topraklarında altyapı çalışmalarının yapılması, enerji ve ticaret hatlarının işlevsel hale getirilmesi ve bölgesel bağlantıların güçlendirilmesi yönünde çalışmaları desteklemektedir. 

Türkiye- Azerbaycan arasındaki enerji ve ulaştırma projeleri

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin en önemli neticesi karşılıklı yatırımlardır. Bu yatırımlar son yıllarda artış göstermekle birlikte Azerbaycan’ın Türkiye’de ki yatırımları enerji alanına, petrol rafinerisi, petro-kimya sektörü, doğalgaz dağıtımı ve liman önceliklidir.  Türkiye’nin Azerbaycan’daki yatırımları ise petrol dışı alana yapıldı.  

Azerbaycan’a ait petrol ve doğalgaz şirketi olan ve Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı konumunda bulunan SOCAR 2008’de PETKİM ile Türkiye piyasasına girmiş olup bugün halen faaliyetine devam etmektedir. SOCAR’ın yıllık 10 milyon ton ham petrol işleme kapasitesi ile Star Rafineri yatırımı stratejik olarak çok önemlidir. Çünkü bu rafineri Türkiye’nin rafineri petrol ihtiyacının yüzde 25’lik kısmını karşılamaktadır. Star Rafineri ile Türkiye her yıl 1,5 milyar dolarlık ithalat yükünden kurtulmaktadır.  

İkinci önemli bir yatırım olarak Trans Anadolu Boru Hattı projesi (TANAP) güney gaz koridorunun önemli beş projesinden birisidir. Ortadoğu ve Avrupa’nın en uzun ve en büyük çaplı doğal gaz boru hattı olan ve Azerbaycan’ın Şah Deniz sahasında üretilen doğal gazın, öncelikle Türkiye olmak üzere ardından Avrupa’ya taşınmasını amaçlamaktadır. Bu hat aracılığı ile Türkiye’ye yıllık yaklaşık 8 milyar metreküp doğalgaz ihracı planlanmıştır. Avrupa’da yaşanan doğalgaz krizi ve Türkiye’nin de artan doğalgaz ihtiyacını dikkate aldığımızda TANAP hem enerji arzı hem de kaynak çeşitlendirmesi noktasında oldukça stratejik öneme sahiptir. 

30 Ekim 2017 tarihinde hizmete açılan Bakü- Tiflis- Kars demiryolu hattı Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye’yi doğrudan birbirine bağlayan küresel demiryolu niteliğindedir. “Demir İpek Yolu” olarak da adlandırılmaktadır. Avrupa ile Orta Asya, Çin ve Ortadoğu aksını güvenli ve elverişli rota haline getiren hat aracılığı ile Türkiye’den yurt dışına inşaat malzemesi, demir cevheri, yaş sebze-meyve, gıda maddesi, temizlik ürünleri, tarım ürünleri gönderilirken bu ülkelerden Türkiye’ye tahıl, demir, çinko, yem, kimyasal ürünler taşınıyor. Bu demiryolu aynı zamanda Çin’den Avrupa’ya uzanan orta koridorun önemli bir parçasını oluşturmaktadır.  

Bu hatların stratejik önemi aşikar. Türkiye coğrafi konumu ve jeopolitik potansiyeli nedeniyle bu hatlarda da küresel ticaretin önemli bir aktörü konumundadır.  Bir diğer önemli yatırım “Yüzyılın enerji projesi” olarak ifade edilen hazar denizinden çıkarılan petrolün Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ile Türkiye ve dünya pazarlarına taşınmasıdır. 

Birçok alanda örnek işbirliği geliştiren iki kardeş ülkenin yeni hedefleri arasında Türkiye ve Azerbaycan’ı Ermenistan üzerinden karayoluyla birleştirecek Zenzegur Koridorunun hayata geçirilmesi, yenilenebilir enerji alanında yeni ortaklıklar kurulması ve Türkiye’nin Iğdır ilinden Nahçivan’a yapılacak boru hattı ile yılda 500 milyon metreküp doğalgaz taşınması planlanmaktadır.

Türkiye -Azerbaycan arasındaki askeri ve savunma sanayi işbirliği

Türkiye askeri alanda yakın tarihte 30 yıl süren işgal döneminde Ermenistan’a işgale son vermesi çağrısında bulunarak 2. Karabağ savaşında Azerbaycan’a destek verdi. Türkiye’nin vermiş olduğu destek üçüncü güçlerin operasyona müdahil olmasını engelledi. Şu anda birçok ülkede boy gösteren Türk yapımı SİHA’lar savaşta etkin rol oynadı. 

1992’den bu yana yapılan anlaşmalar doğrultusunda Türkiye, savunma sanayinin geliştirilmesi, askeri uzmanların yetiştirilmesi konularında Azerbaycan’a yardım sağlamıştır. Azerbaycan harp okulu Türkiye’nin katkılarıyla NATO standartlarında eğitim veren bir kurum haline gelmiştir. Her yıl düzenlenen ikili tatbikatlar iki ülke arasındaki savunma kapasitelerinin geliştirilmesi noktasında önemlidir. Azerbaycan ordusunun haberleşme ve uydu sistemleri de yine Türk firmalar tarafından yenilendi. 

Azerbaycan savunma sanayi işbirliği noktasında Türk şirketlerinin ürettiği silah ve mühimmatlar alarak savaş gücünü arttırdı. Karabağ savaşının ardından iki ülkenin ilişkilerinin müttefiklik düzeyine çıkarıldığı “Şuşa Beyannamesi” ise 15 Haziran 2021 tarihinde imzalandı. Her ne kadar Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanmış olsa da etkileri itibarıyla aslında geniş bir coğrafyayı içine alan bir belge niteliğindedir. 

Yıllardır konuşulan Türkiye ile Azerbaycan arasında kimlik kartları ile seyahat konusu geçen yıl gerçeğe dönüştü. 1 nisan 2021 tarihinde yürürlüğe giren uygulama ile artık iki ülke vatandaşları yeni tip çipli kimlik kartları ile diğer ülkeye 90 gün kalış süreli vizesiz seyahat  mümkün hale geldi.

Belki birçok ülke arasında ittifaklar kurulabilmesi mümkün. Fakat Türkiye-Azerbaycan kardeşliği şahsına münhasır ve dünyaya örnek teşkil etmektedir.

Barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir dünya dileğiyle…
 

Yazarın Diğer Yazıları