10 bin anıt ağaç koruma altına alındı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tarihi olaylara tanıklık eden ve geçmişle gelecek arasında kültürel bir miras olarak kabul edilen anıt ağaçların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalarına devam ettiğini açıkladı.
Bakanlık, resmî sosyal medya hesabından Bursa’da 2014 yılında koruma altına alınan 620 yaşındaki İnkaya Çınarı’nın da hikâyesinin anlatıldığı bir video yayımlayarak, video mesajında, “10 bin anıt ağaç Bakanlığımızca koruma altında. Zamana meydan okuyan ağaçlarımızı tescilliyor, bakımını yapıyor, koruyoruz. İşte Yeşil Bursa’mızın dillere destan İnkaya Çınarı da onlardan biri.” ifadeleri kullanıldı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, zamana meydan okuyan yaklaşık 10 bin anıt ağacın rehabilitesinin yapıldığı vurgulanarak, bu tarihi ağaçların gelecek nesillere aktarılması noktasında çalışmaların sürdüğü ifade edildi.
Açıklamada, Bursa’da bulunan İnkaya Çınarı’nın boyunun 37 metreyi aştığı ve genişliğinin de 3 metreyi bulduğu aktarılarak, çınarın Türkiye’nin fiziki olarak en büyük anıt ağacı olduğu belirtildi.
Yıllara meydan okuyan ve Ulu Çınar olarak da bilinen İnkaya Çınarı ile ilgili açıklamalarda bulunan Tarihçi Aykan Özyürek, “İnkaya Çınarı, Ulu Çınar; adeta sema yapan bir Mevlevi derviş gibi kollarını açar ve size ‘Hoş geldiniz’ der. Ulu Çınar olarak bildiğimiz İnkaya Çınarı, Türkiye’nin fiziki olarak en büyük ağacı. 620 yaşında olması hasebiyle de anıt ağaç statüsüne kavuşmuştur. Çınar ağacı kökleri kuvvetli bir ağaç olması hasebiyle hem Bursa’yı hem de Osmanlı Devleti’ni simgeler. Osmanlı’nın kuruluşu bir rüya ile betimlenir. Osman Gazi, Şeyh Edebali’nin göğsünden çıkan bir ayın, kendi göğsüne girdiğini ve bir çınar ağacına dönüştüğünü, bu çınar ağacının 3 kıtaya yayıldığını, dallarının İstanbul Boğazı’na kadar uzandığını ve bir yaprak olarak düşerek İstanbul Boğazı’nda bir yüzüğe dönüştüğünü, tam yüzüğü alacakken rüyadan uyandığını anlatır. İşte bu rüyayı Osman Gazi o dönemki hocası ve manevi önderi olan Şeyh Edebali’ye aktardığında kendisini üç kıtaya yayılacak bir devletle müjdeler ve kendi neslinden biriyle de evleneceğini orada kendisine müjdelemiş olur. İşte çınar ağaçları, hem Osmanlı’yı hem de Bursa’yı temsil eder.” ifadelerini kullandı.
Anıt ağaçların tespit, tescil ve bakım süreçleri titizlikle yürütülüyor
Anıt ağaçların tespiti, tescilli, bakımı ve ardından korunması çalışmalarını sürdüren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, şu bilgileri verdi: “Bu tarihi ağaçların bakımı da belli aşamalardan oluşuyor. İlk olarak gövde ve tepe tacını oluşturan dalların üzerinde bulunan ökse otu, zararlı mantar, sarmaşık, tehlike arz eden dallar ve yabancı cisimler temizleniyor. Ağaçların ilaçlanması yapılarak çam katranı tatbik ediliyor. Ağaçta bulunan kovuk ağızları paslanmaz tel örgü ve koruyucu macun ile kapatılıyor. Daha sonra ağaçların kök çevresinde bulunan parke, asfalt, beton, plak, taş ve moloz gibi sert zeminler ve kaplamalar kaldırılıyor. Ağaçların sağlığını korumak ve devrilme, kırılma risklerine karşı ağaçlara destek işlemleri kapsamında kök çevresine toprak takviyesi, toprağın işlenmesi ve gübre takviyesi yapılıyor. Ayrıca toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla anıt ağaçların her birisi için tanıtım tabelaları yaptırılıyor.” İfadelerini kullandı.