2024'te ümitli olduğumuz arama sondajımız olacak

Bakan Bayraktar, restorasyon ve renovasyon çalışmalarıyla aslına uygun olarak yeniden inşa edilen Rami Kütüphanesi’nde gençlerle buluştu. 

Kütüphanede gençlerle sohbet eden Bakan Bayraktar, petrol ve doğal gaz keşiflerinden enerjide tam bağımsızlığa, nükleer enerjiden yerel seçimlere kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. 

Bakan Bayraktar şunları söyledi: “Bizim enerjideki en temel problemimiz dışa bağımlılık. Ne yapmak lazım dışa bağımlılığı azaltmak için? Birkaç şey lazım. Bir öncelikle kendi kaynaklarımızı aramamız lazım. Petrolü. doğal gazı, kömürü aramamız lazım. Madenleriniz varsa, altın varsa, bakır varsa, çinko varsa bunları arayıp bulup üretmemiz lazım. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 vizyonunda, 2053 hedeflerinden bir tanesi Türkiye'nin enerjide dışı bağımlılığını bitirmek. Bu o kadar büyük bir hedef ki, bu Türkiye'nin çehresini, hepimizin geleceğini o kadar etkileyecek. Onun için bizim gecemiz gündüzümüz, bütün motivasyonumuz Türkiye'nin mutlaka dışa bağımlılığını kırmak.

Cumhurbaşkanımız bakın 2002’de iktidara geldiğinde şöyle bir hedef ortaya koydu. Türkiye’deki tüm hane halkına biz doğal gazı götüreceğiz. Şimdi o gün 2002’de sadece İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Eskişehir'de ve Bursa'da doğal gaz var. Geri kalan 81 ilin 76’sında doğal gaz yoktu. Bugün durum ne biliyor musunuz? Bugün Hakkari'den Edirne'ye, Iğdır'dan, Ardahan'a, Hatay'a, Antakya'ya, Antalya'ya, İzmir her yerde, Türkiye'nin 81 ilinde 860 yerleşim yerinde doğal gaz var. 

2020’de Sakarya Gaz Sahasında karadan 170 kilometre uzakta, denizin ortasında Karadeniz'de Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gazı keşfini yaptık. Tam üretime geçtiğinde ülkemizin ihtiyacının yüzde 30’unu karşılayacak çok büyük bir keşif. 2023 yılında o gazı devreye aldık. Şu anda evlerimizde kullanılan gazın bir kısmı oradan geliyor. Ne kadarı geliyor? Bugün 3 buçuk milyon metreküp, yani 1.4 milyon hanenin doğal gazına yetecek kadar gazı orada üretiyoruz. 

Şu anda nükleer santral inşaatı devam ediyor. Emin olun 2010'lara kadar birçok badire atlattı. Bize yaptırmamak için her şeyi denediler. 2010'da bu işin adı konduktan sonra da birçok şey denendi. Ama bütün bunlara rağmen şu anda nükleer santralimiz büyük bir hızla yükseliyor, 4 tane reaktörle Türkiye'nin enerjisinin yüzde 10'unu daha çevreci, sıfır emisyonla karşılayacağız. Önümüzdeki 4-5 yılda tamamını devreye alacağımız büyük bir proje Türkiye'yi nükleer lige sokacak bir çalışma devam ediyor. Bizi adeta Şampiyonlar Ligi'ne taşıyacak bir alan. 

Avrupa, özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra doğal gaz imkanlarının daralmasından dolayı bir yandan bir baktık kömürcü oldular. Türkiye'ye ‘Kömürü ne zaman bırakıyorsunuz?’ diyen Avrupa bir arada kömürcü oluverdi. Dolayısıyla onların da söylemiyle eyleminin aynı olmadığını gördüğümüz bir durum yaşıyoruz. 

Bizim grand stratejimiz şu; Türkiye’nin artan enerji talebini karşılarken dışa bağımlılığı azaltıp Türkiye’yi 2053’de karbon nötr bir ekonomi haline getirmek. Dışa bağımlılığı bitmiş bir Türkiye, daha müreffeh, daha güçlü inşallah Gazze’de, diğer coğrafyalarda, Müslüman coğrafyalarda sesi, sedası, bileği daha kuvvetli bir Türkiye olacak. Bu sayede de hepinizin daha güzel bir geleceği olacak. Biz çok heyecanlıyız, ümitvarız, enerjiğiz, dinamiğiz. Sizlere de güveniyoruz. Cumhurbaşkanımız her zaman gençler kadınlar sizlere çok inanıyor. İnşallah bunları hep birlikte başaracağız. Artık Türkiye prangalardan bu anlamda kurtulmuş olacak. Bunu tamamlayacak, bu denklemi eksik bırakmayacak işlerden birisi de 31 Mart. 

2024’te Gabar’da ümitli olduğumuz, Hakkari’de ümitli olduğumuz 2 tane çok önemli arama sondajımız olacak. Karadeniz’de çok önemli 3 lokasyonda 2024 içerisinde arama yapacağız. İnşallah bunların hepsinden ama mutlaka inanıyoruz ki bunlardan biz yeni keşif açıklayacağız. Gayret bizden muvaffakiyet cenabı haktan. İnşallah cenabı hak bizi mahcup etmez. 

Tabii burada yaşı 25'in altında çok kardeşimiz var ama Cumhurbaşkanımız burada belediye başkanı olduktan sonra ve ondan sonraki AK Parti belediyeciliğinde 25 sene kesintisiz proje üretilen altyapısı gelişen, belediyecilikle büyüyen bir İstanbul var. Şimdi geçtiğimiz 5 yıla bakın. Orada adeta mirasyedi gibi hazırdan yemeye devam ediliyor. Hiçbir proje yok, ortaya konmuş bir şey yok, eser yok. Sadece bir algı yönetimi.  İstanbul çok büyük bir şehir. İstanbul çok iyiyi hak ediyor. Sizler daha iyi bir şehirde yaşamayı hak ediyorsunuz. Daha çevreci, daha sosyal, daha yaşanabilir bir şehir olması için mutlaka bu belediye seçimlerini çok önemsiyoruz.”