Ağustos sonuna kadar alarm durumundayız!
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Konya Büyükşehir Belediyesi ile Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde Samsun'da, Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon'da organize edilen Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği (AGRICITIES) 2023 Yönetim Kurulu Toplantısı ve 2. Küresel Tarım Forumu'na katıldı.
Burada bir konuşma yapan Bakan Yumaklı, tarımın dünyada stratejik bir sektör haline geldiğini söyledi.
İstatistiklere göre son dönemde tarımın daha çok önem arz edeceğinin görüldüğünü belirten Yumaklı, "Tahminlere göre 2050'de dünya nüfusu 10 milyara yaklaşacak. Ülkemizin de 100 milyonu geçmesi söz konusu olacak. Bunun yanı sıra insan hareketleri, turizm ve farklı sebeplerle kıtalar arası geçişe çok büyük oranda kapı aralanmış durumda. Sadece ülkemize bu yıl 50 milyona yakın turist geldi. Türkiye olarak 85 milyon nüfusumuzun, 50 milyon turistimizin gıda gereksinimini karşılıyoruz. Bunun yanı sıra 30 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmış durumdayız. Tarım sektörünün gelişmesi için Bakanlık olarak ben ve ekibim, rekabet gücünün artması için etkin politikalar oluşturmanın gayreti içerisindeyiz." diye konuştu.
Dünyadaki değişkenliklere "yeni normal" adını verdiklerini dile getiren Yumaklı, şöyle devam etti: "Tarım sektörü için konuşacak olursak, Kovid-19'un yeni normalin önemli unsurlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Nüfus artışının yeni normalin unsurlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Ülkeler arası savaşların ya da farklı ülkelerdeki iç çatışmaların, göçlerin yeni normal olduğunu söyleyebilirim. Doğal afetleri yeni normalin bir parçası olarak söyleyebilirim. Sadece orman yangını ile uğraşmıyoruz. Ülkemizin kuzey tarafında aynı anda, aynı günde sel felaketi ile meşgul olurken, güneyimizde de orman yangını vardı. Bu, pek çok ülke için de bu şekilde. Daha dün bir ülkede hiç de algılayamayacağımız biçimde orman yangınları çıktı. Bunlar bütün dünya için yeni normal tanımının içerisine girdi. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin sadece jenerik bir cümle olmadığını hayat bize gelecekte gösterecek. O yüzden bu yeni normallerin ülkelerin gıda arz güvenliğini önemli ölçüde tehdit ettiğinin farkına varılması gerekir. Artık devletler tarım sektörünü milli savunma sanayisi kadar önemli görmekteler. Sanayiniz ve teknolojiniz ne kadar gelişirse gelişsin, eğer insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamazsanız ki bu tarım sektörüdür, o zaman diğer alanlarda güçlü olmanız çok da bir şey ifade etmeyebilir."
Son 21 yılda çiftçilere reel rakamlarla 841 milyar liralık tarımsal destek ödemesi yapıldı
Son 21 yılda Türkiye olarak tarım sektöründe önemli başarılar elde ettiklerini vurgulayan Yumaklı, "Tarımla ilgili 15 kanun yürürlüğe girdi. Çünkü sektörünüzü mutlaka yasal düzenlemelerle güçlendirmeniz gerekir. Çiftçilerimize reel rakamlarla bugün itibarıyla söylüyorum, 841 milyar liralık tarımsal destek ödemesi yapıldı. Yaklaşık 1200 baraj ve gölet inşa edilerek 22 milyon dekar alan ilaveten sulamaya açıldı. Kırsal kalkınma alanında da yaklaşık 100 bin projeye 90 milyara yakın destek sağlanarak kırsal kalkınmanın güçlenmesine hükümet olarak destek vermiş olduk. 30 milyar dolarlık ilave ihracatla Avrupa'nın en büyük tarımsal gücü olurken, dünyanın da en büyük 10'uncu tarım ekonomisi olmayı başardık." ifadelerini kullandı.
Planlı üretime geçilmesinin başlangıcını yapacağız
Yeni normaller düşünüldüğünde sektörün artık yeni yönleriyle ele alınması gerektiğini anlatan Yumaklı, "Geçen yıldan başlattığımız yasal mevzuatla güçlendirmemiz gereken bazı hususlar vardı. 5 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlandı. Önümüzdeki dönemde ülke olarak yeni normallere çok daha hazır hale gelmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni normallerin başlıkları, ekilmeyen arazilerin üretime kazandırılması, tarımsal üretim yapılan tüm alanların kayıt altına alınması. Çünkü ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. İnşallah en kısa zamanda planlı üretime geçilmesinin başlangıcını yapacağız. Kaynaklarınıza göre üretim yapmalısınız. Dolayısıyla suya göre tarım yapılması, sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılmasına yönelik uygulamalar... Yapılan düzenlemelerle özellikle üretim kaynaklarımızı hem optimize etmek hem de tarımsal hasılamızı artırmanın yolunu bulmuş olduk." diye konuştu.
Tarımsal faaliyetlerde bilgi ve deneyim aktarımının son derece önemli olduğuna işaret eden Yumaklı, "Yeni tarım döneminde bunlardan bir bölümünü uygulamaya geçirebiliriz ama emin olduğum bir şey var, dört başı mamur bir şey oluşturmadan yola çıkmayacağız. Çünkü attığımız adımlar, bundan sonrasının 20-30 yıllarını ifade etmiş olacak. Şehirler kendilerini marka yapmak istiyorlarsa mutlaka tarımdan başlamaları gerekir. Tarım sadece bir bitkisel üretim faaliyeti değildir. Şehirlerin gelişmesi önemli ancak biz bu gelişmenin tarım arazilerinde de olmasını özellikle belediye başkanlarımızdan bekliyoruz." dedi.
Gençlerin ve kadınların tarıma ilgisini sağlamamız gerekiyor
Bakan Yumaklı, "Köyden kente göçün kent yaşamında ne gibi maliyetler oluşturduğunu biliyoruz. Tarımsal üretimde tutulacak nüfusun iki kat artısının olacağını söylemek mümkün. Gençlerin ve kadınların tarıma ilgisini sağlamamız gerekiyor. Gençler teknoloji takipleriyle, yenilikçi fikirleriyle çok önemli katkılar sağlıyor. Elbette kadının olmadığı yerde üretim de olmuyor, hiçbir şey olmuyor." açıklamasında bulundu.
Bir ürünün pazarlanamaması halinde üretmenin bir öneminin kalmadığına dikkati çeken Yumaklı, "Siz ürünü ihtiyacın emrettiği şekilde yaparsanız, pazarlama sorunu kalkar. Su kaynaklarının korunmasına yönelik yapılacak uygulamaların mutlaka planımızda olması gerekir. Atık suların tarımsal üretimde kullanılması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 'Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır' ifadesiyle tarımsal üretimde bize yeni görevlerin düştüğü söylemem gerekir." diye konuştu.
Ağustos sonuna kadar alarm durumundayız
Bakan Yumaklı, ormanların yeşil vatan olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir ağacın 20 yılda geliştiğini düşünürsek, saatler içinde bu yılların heba olmasına sebep olacak davranışlardan kaçınmak gerekir. Sadece orman olmasına gerek yok. Tarım arazilerinde de yangın çıkarabilecek her türlü davranıştan kaçınalım. Bu, bir izmaritin orman kenarına ya da tarlanın ortasına atılması olabilir. Piknik yaparken yakılacak küçük bir ateş olabilir. Lütfen bunlardan kaçınalım. Ağustos sonuna kadar alarm durumundayız. Çok şükür, kabiliyetlerimiz, müdahale yetkinliğimiz gün geçtikçe iyileşti. Bugün itibarıyla aynı anda orta ve üst ölçekli belli sayıda yangına çok hızlı şekilde müdahale edebiliyoruz. Eğer herhangi bir yangın ibaresi görürseniz lütfen en yakındaki güvenlik güçlerine ya da 112'yi arayıp bilgi verin. Çünkü yeşil vatanı korumak sadece devletin değil, bu vatanın bütün evlatlarının birinci derecedeki görevidir." Şeklinde konuştu.