1 Eylül'de kirada zorunlu arabuluculuk dönemi başlıyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'Yarından itibaren 'alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi' dediğimiz arabuluculuk müessesine zorunlu dava şartı olarak kira davaları da katılıyor. Yine kat mülkiyetinden, komşuluk hukukundan doğan davalar ve ortaklığın giderilmesi davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında olacak.' dedi.
Adalet Bakanı Tunç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Tunç, "1 Eylül itibarıyla kirada zorunlu arabuluculuk dönemi başlıyor. Yarından itibaren 'alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi' dediğimiz arabuluculuk müessesine zorunlu dava şartı olarak kira davaları da katılıyor. Yine kat mülkiyetinden, komşuluk hukukundan doğan davalar ve ortaklığın giderilmesi davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında olacak." diye konuştu.
Özellikle aile hukukunda arabuluculuğu getirmek lazım
Süresiz nafakayla ilgili soru üzerine Tunç, bunun aile hukukunun içerisinde ele alınması gerektiğini belirtti.
Bakan Tunç, şu değerlendirmede bulundu: "Aile hukukuyla ilgili geniş bir çalışmamız var. Türkiye Adalet Akademisi ekim sonu, kasım ayı gibi planladı. Aile hukukuyla ilgili bir sempozyum düzenleyeceğiz. Hem Türk hukukunda bu anlamda yetkin olan hukukçularımızı, akademisyenlerimizi, uygulamadan Yargıtay üyelerimizi ve yerel mahkemelerden temsilcileri davet edeceğiz, onları dinleyeceğiz. Uzun süren bir sempozyum olacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ile de görüştük. Aile Bakanlığını ilgilendiren boyutlar da var. Güzel bir sempozyum olacak.
Oradan önemli sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Aile hukukuyla ilgili olarak gerek boşanma, gerek nafaka, tazminat konuları yargının önünde ve uzun süren yargılamalar nedeniyle vatandaşların mağduriyetine neden olan hususlar var. Bunları ortadan kaldırmamız lazım. Özellikle aile hukukunda arabuluculuğu getirmek lazım. Şu anda aile hukukunda arabuluculuk mümkün değil. İhtiyari arabuluculuk da zorunlu da mümkün değil. Birçok ülkede, Avrupa ülkelerinde, İngiltere'de aile hukuku alanında arabuluculuk uygulaması iyi gidiyor. Bu anlamda aile hukukunda arabuluculuk söz konusu olursa ki burada boşanmayla, tazminatla, nafaka sorunlarıyla ilgili olabilir."
Nafakanın 1980'li yıllardan itibaren süresiz olarak uygulandığını anlatan Tunç, burada kadının mağdur edilmemesi gerektiğini söyledi.
Bakan Yılmaz Tunç, "Kusuru daha hafifse, boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecekse kadının durumunu da düşünmemiz lazım. Uzun süren nafaka ödemeleri kısa süren evlilikler nedeniyle de bir mağduriyet olduğu ifade ediliyorsa bunu da dikkate almak gerekir. Her iki tarafı dikkate alarak bir çözüm bulmak lazım." ifadelerini kullandı.