81 İlde Nüfus Personeli Eğitim Programı

Bakan Soylu, AK Parti Van İl Başkanlığınca düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısının ardından, Van Emniyet Müdürlüğü konferans salonunda başlatılan "Nüfus Personeli Eğitim Programı"na katıldı.

Edirne, Sivas, Aksaray, Afyonkarahisar ve Van'da eş zamanlı başlatılan eğitim programında konuşan Soylu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerinde personelin vatandaşla her geçen gün daha kaliteli bir hizmet vermek için gayret ettiğini söyledi.

Nüfusta çok önemli çalışmalara imza attıklarını, birçok yeniliği hayata geçirdiklerini anlatan Bakan Soylu: “"Aslında birçok eğitim anlayışıyla nüfus çalışanlarımız, çağın bütün gereklerine ayak uydurdu. Her işin ayrı bir hikayesi var. Pasaport, ehliyet Emniyet Müdürlüklerindeydi. Emniyet kendi işini yapsın. Hem de bu konularda vatandaş pasaport almak için doğal olarak Emniyet Müdürlüklerine geliyor. Güvenlikli bir yer olduğu için sürekli aramalardan geçiyor. Biz de pasaport, ehliyet ve kimlik kartını bir araya getirdik. 81 ilde kimlik kartlarının aynı anda verilmesinin onayını verdik. Öyle bir noktaya geldik ki hem yenileme ve dönüşümü ortaya koyduk hem de hacmi artırdık. Ortalama günde 10 bin pasaport verdik. Günde yaklaşık 14-15 bin ehliyet veriyoruz. Gününe göre yaklaşık 50-60 bin ki 120 bine çıktığı da var kimlik kartı veriyoruz." Dedi.

"Elektronik kimlik doğrulama sistemi'ni kurduk"

Türkiye'de ilk kez nüfus idaresini telefon ya da bilgisayar üzerinden randevu alabilecek devlet kurumu haline getirdiklerini belirten Soylu, böylece "Alo 199" denilen randevu sistemindeki yoğunluğu da azalttıklarını ifade etti.

Nüfus konseptleriyle beraber vatandaşların modern bankalardaki gibi hizmet alabileceği bir anlayışı ortaya koyduklarını aktaran Bakan Soylu: "Turuncu bir renk koyduk ve hakikaten vatandaşımızın içinde ferahlayabileceği bir duruma getirdik. Her vatandaştan parmak izi almak zorunda değiliz. Bundan önce pasaportta, ehliyette parmak izi verdi. Acaba bunlardan istifade edemez miyiz dedik ve bu işi çözdük. Dünyada altı ülkede biyometrik veri sistemi var. Bir biyometrik veri yazılımı ortaya koymak için çalışma başlattık. Bir şirket kurduk ve hakikaten polis sandığı buraya 50 milyon liralık bir sermaye aktardı. Dünyada kendi yazılımını yapan ve bundan sonra bir ihracat kalemi olarak değerlendirebileceğimiz, şimdi Göç İdaresinin kullandığı, aynı zamanda jandarma, emniyet ve nüfusun kullandığı bir sistemi böylece oluşturmuş olduk. Türkiye'de dolandırıcılıklar var. Güvenlik olarak da bizim işimiz. Bir elektronik kimlik doğrulama sistemi yapmamız lazım. Vatandaşın tapuya gitmesi lazım. Orada dolandırıcılık oluyordu. Bunun çok büyük maliyetleri oluyordu. Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi'ni kurduk. Bunu da yine aynı sistemle beraber yaptık. Şimdi birkaç yerde başladık. Bundan sonra vatandaş geldiği zaman kimlik kartı ile işlem yaptığını, o işlemi onun yaptığı, o kaydında belli olacak ve bir daha dolandırıcılık olmayacak bir sistemi de başlattık. Kimlik kartına ehliyeti yükleyebilir miyiz dedik. Şu anda 3 milyonun üzerinde ehliyeti kimliğe yükledik. E imzayı da şu anda kimliğe yükleme kabiliyetini ortaya koyduk. Kimliğimize bir ödeme sistemi yükleyebilir miyiz dedik ve bunun da yüze 80'ini bitirdik." İfadelerini kullandı.

"Vatandaş memnuniyeti en üst düzeye çıkaracak anlayışını devletin ortaya koyması esastır"

Nüfus idaresindeki çok eski bilgilerin dijital ortama geçirilmesi konusunda Nüfus Genel Müdürlüğünün Türkiye'nin en büyük dijital arşiv projesini hayata geçirdiğini vurgulayan Süleyman Soylu, bu proje ile bütün nüfus bilgilerinin dijital arşive aktarıldığını dile getirdi.

Türkiye'deki tüm mekansal birimlerin fotoğraflarını çekerek, tüm evleri ve haneleri o mekansal birimlere yerleştirerek, "hangi katta kim, kaç kişiyle kalabiliyor" diye anında ortaya çıkarılabilecek Mekansal Adrese Dayalı Kayıt Sistemi'ni ortaya koyan bir projeyi tamamladıklarını belirten Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Konsept nüfus müdürlüklerimizin şu anda 716'sı bitti yıl sonunda 816'sını bitireceğiz. Arkadaşlarımız çok önemli devrim niteliğinde çalışmalar yaptılar. Özel sektör çok gelişti. Alışveriş yapıyorsun iki gün sonra 'Aldığından memnun musun?' diye arıyorlar. Birçok özel sektör gelişmişliğini müşteri memnuniyetinin üzerine bina ediyor. Eğer devlet bundan geri kalırsa itibarsızlıkla karşı karşıya kalır. Devletin yapması gereken vatandaşa hizmet noktalarında özel sektörle rekabette geri kalmamaktır. Vatandaş memnuniyetini en üst düzeye çıkaracak bir hizmet anlayışını devletin ortaya koyması esastır. Bu, devletle vatandaş arasında da eğer bunu beceremezse güvensizliğe yol açar. Onun için birçok alanda direk vatandaşı odak alan bir hizmet memnuniyetini artırma sürecini devlet mutlaka ortaya koymalıdır. Bütün arkadaşlarımız bu çizgi üzerinden bir süreç yönetmektedir. Onun için kendimizi güncellememiz gerekir. Bunu bütün kurumlarımızda yapıyoruz. Tüm illerde bu eğitimler devam edecek." dedi.