Adalet Bakanı Tunç: 'Hatalı kararları en aza indirmek için mücadele edeceğiz'
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni anayasa vurgusu yaparak, 'Toplumun tüm kesimlerinin görüşlerini alan yeni, sivil, demokratik, katılımcı bir anayasayla artık yolumuza devam etmemiz lazım.' dedi.
Denizli Bölge Adliye Mahkemesi ve Denizli Adli Tıp Grup Başkanlığı binaları ile Denizli Adalet Sarayı ek hizmet binasının açılış töreninde konuşan Bakan Tunç, yargıya yönelik eleştirilere de değindi.
Adalet Bakanı Tunç, bazı hatalı kararlardan yola çıkarak topyekûn yargıya yoğun ve eleştiri sınırını aşan konuşmalar yapmanın yargının yanı sıra devletin temelini yıpratıcı bir tutuma yol açtığını belirterek buna müsaade etmeyeceklerini söyledi.
Adalet toplumsal barışın teminatıdır
Hizmete alınan yeni binaların Denizli'de ve Uşak'ta yürütülen adalet hizmetlerinin daha kaliteli, nitelikli ve etkin şekilde sunulmasını sağlayacağını söyleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, adaletin toplumsal barışın teminatı olduğuna işaret etti.
Geçen 22 yılda hukuk devleti ilkesini güçlendiren önemli reformlara imza attıklarını, kadın ve çocuk hakları konusunda pozitif ayrımcılık getirdiklerini aktaran Bakan Tunç, çocukların her türlü istismardan korunması ve devletin onlara sahip çıkabilmesiyle ilgili önemli mevzuat değişiklikleri ve idari uygulamalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Bakan Tunç, çocuk istismarı konusunda toplumda bir duyarlılığın oluşmasının şart olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Topyekûn çocuklarımıza sahip çıkmamız lazım. Tabii ki burada en başta görev ailelere düşüyor, aile bu görevini ihmal ederse ihmal edip etmediğini gözetmek de devletin ilgili kurumlarının görevi. Bu anlamda da gerek Aile Bakanlığımız gerek İçişlerimiz gerek Sağlık Bakanlığımız gerek Adalet Bakanlığımız ile Çocuk Koruma Kanunu başta olmak üzere birçok alanda düzenlemeler yaptık. Tabii istemediğimiz birtakım olaylar, içimizi acıtan, yüreğimizi yakan Diyarbakır'da gördüğümüz gibi çocuklara yönelik kötü muamelenin olduğunu üzülerek görüyoruz. Burada topyekûn bir mücadele içerisinde olmalıyız. Olay vuku bulduktan, o üzücü, can yakıcı olaylar meydana geldikten sonra artık iş işten için geçmiş oluyor. O nedenle çocuklarımızın üzerinde gözümüz gibi olmalıyız, onları korumalıyız."
Milletimize olan borcumuzu inşallah yerine getireceğiz
Anayasa'da demokratik olmayan, vesayetçi ruhu barındıran önemli maddeleri ayıkladıklarını kaydeden Adalet Bakanı Tunç, hükümet sistemi değişikliğiyle demokrasiyi güçlendiren, halkın doğrudan doğruya yürütmeyi belirlediği bir yönetim sistemine adım attıklarını dile getirdi.
Bu kazanımları koruyup, daha da geliştirerek toplumun tüm kesimlerinin görüşlerini alan, yeni, sivil, demokratik, katılımcı bir anayasayla yola devam etmek istediklerini dile getiren Bakan Tunç, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı, Türkiye Yüzyılı'na başlarken milletimize olan borcumuzu inşallah yerine getiririz. Tarafsız ve bağımsız yargımızın adaleti tecelli edebilmesi için başta Anayasa, ihtiyaca cevap veren kanunlar ve alt mevzuatın toplumun ihtiyacına cevap vermesi gerekir."
Hatalı kararları en aza indirmek için mücadelemizi yapmaya devam edeceğiz
Yargı hizmeti verilen binaların teknolojinin tüm imkanlarına sahip olması ve kalitesinin yükseltilmesine çalıştıklarını aktaran Tunç, 400'e yakın yeni adliye binasını hizmete aldıklarını dile getirdi.
Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birileri, 'saraylarla mı övünüyorsunuz' diyebiliyor. 'Adliye binasıyla mı övünüyorsunuz içinde adalet mi var diyenler' olabiliyor. İçinde adalet önemli, bunu biz söylüyoruz, adaletin tecellisi ve güvenilir bir adalet sisteminin tesisine 22 yıldan bu yana önem veriyoruz. Çok sayıda reformu bunun için gerçekleştiriyoruz.
Birileri çıkıp hem adalet saraylarını eleştirirken hem de yargının vermiş olduğu birkaç kararı öne çıkararak 25 bin hakim ve savcımızı töhmet altında bırakacak şekilde söylemlerde bulunuyorlar. Bazı kararları örnek vererek 'işte yargı böyle', 'adalet nerede' şeklinde birtakım eleştirilere maruz kalıyoruz. Evet, yargı kararları eleştirilebilir. Bu eleştiriler daha kaliteli bir karara ulaşabilmenin de yolunu açar. Sonuna kadar eleştiri ama bu eleştiriyi yaparken o hatalı kararın istinaf sürecinde, temyiz sürecinde doğruya ulaşabilmesi mümkün.
Bazı kararlardan yola çıkarak yılda verilen 12 milyon kararı, gece gündüz fedakarca çalışan 25 bin hakim ve savcımızın, 180 bin yargı çalışanımızın emeğini göz ardı ederek topyekun yargıya yoğun ve eleştiri sınırını aşan konuşmalar yapmak maalesef yargımızı da devletin temelini de yıpratıcı bir tutuma yol açıyor. Buna müsaade etmeyiz, biz hatalı kararları en aza indirmek için mücadelemizi yapmaya devam edeceğiz." dedi.