Almanya'da Türk rüzgarı

Bakan Varank, WindEnergy Hamburg Konferans ve Fuarı'nın açılışında, Türkiye'nin rüzgar enerjisi alanındaki potansiyelini, üretim gücünü ve Türkiye'deki yatırım ortamını anlattı. Fuarın açılışına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile birlikte katılan Varank, üretimin enerjisiz olamayacağını ve enerjinin gelecek 10 yılda en sıcak konu olmaya devam edeceğini söyledi.

Varank, küresel enerji tedarik zincirlerinin Kovid-19 pandemisi, siyasi krizler ve savaşlar nedeniyle büyük baskı altında olduğunu ve bunun sonucunda bugün enerji talebinin hem hacmi hem de yapısı itibarıyla önemli ölçüde değiştiğini ifade etti. Varank, "Durum kötüye gidiyor gibi görünüyor ancak yakın gelecekte beklentilerin aksine oldukça iyimserim. Çünkü çeşitli sektörlerde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve temiz enerji teknolojilerine yönelik birçok yatırımın arttığını gözlemliyorum. Enerjinin küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte ikisinden sorumlu olduğunu bir kenara not etmekle birlikte, yenilenebilir enerjiler dünyamız için bir çıkış yolu sağlıyor." şeklinde konuştu.

Avrupa'nın tek başına artan yenilenebilir enerji talebini karşılayabilecek durumda olmadığını belirten Varank, iklim hedeflerine ulaşmak için çeşitlendirilmiş iş birliği ve daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

Temiz enerjiye geçişte kritik minerallerin ve ham maddelerin enerji güvenliği için yeni zorluklar oluşturduğunu vurgulayan Varank, "Bugün küresel güneş paneli üretim kapasitesi 200 bin gigawatt civarında. Çin, küresel kapasitenin neredeyse yüzde 70'ini karşılayarak birinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla bugün petrol ve gaz piyasalarında olduğu gibi yeni bağımlılıklar oluşturmaktan kaçınmalıyız." diye konuştu.

Dünyada 4'üncü büyük güneş paneli üreticisi

Bağımlılıklar oluşturmamak için Türkiye olarak hem güneş hem de rüzgar enerjisinde kapasite artırarak somut adımlar attıklarını aktaran Varank, Türkiye'nin 8 bin gigawatt kapasite ile dünyada 4. büyük güneş paneli üreticisi olduğunu ve benzer şekilde, rüzgarda da kapasitesini son 10 yılda 10 kat artırdığını bildirdi.

Varank, Türkiye'nin Gümrük Birliği'nde olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin, küresel değer zincirlerinde birçok çok uluslu şirketin mevcudiyetiyle, desteklemesiyle esnek bir oyuncu olduğunu kanıtladığını söyledi. Türkiye'de üretim yapan şirketlerin yatırımlarının dikkat çektiğine işaret eden Varank, "Bağlantılılık, lojistik altyapısı, kapsamlı teşvikler ve nitelikli iş gücü sayesinde Türkiye, elverişli bir çevreye sahip. Bunlar benim sözlerim değil, Enercon, Nordex, Vestas, GE, TPI, LW ve CS gibi ülkeme yatırım yapmış önde gelen ekipman üreticilerinin (OEM) değerlendirmeleridir." dedi.

Mühendislik, imalat, bakım, geri dönüşüm ve danışmanlık alanlarında tüm bu üreticilerle ortaklık yapan birçok Türk şirketi ve tedarikçisi bulunduğunu ifade eden Varank, "Bu büyük sinerji ile Avrupa'nın en büyük 5. rüzgar enerjisi ekipmanı üreticisi haline geldik. Türk şirketleri bugün 45 ülkeye türbin kanatları, bileşenleri ve kuleleri üreterek ihraç ediyor. (Türkiye) Pazarlara yakınlığı ve daha az nakliye süresi, kapasitesi ve esnekliği ile şirketler için kazançlı bir yerdir." diye konuştu.

Yatırımların kapsamı genişledi

Türkiye'nin, yatırımcılara ön maliyet yükünü en aza indirmek için en faydalı teşvik programları sunduğunu aktaran Varank, yakın zamanda teşvik mekanizmasını güncellediklerini ve yenilenebilir enerji yatırımlarının kapsamını genişlettiklerini bildirdi.

Varank, Türkiye'nin karadaki rüzgar enerjisinin yüzde 20'sine ev sahipliği yapan İzmir'in yatırımcılar için de önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, Avrupa'da rüzgar enerjisi sektörü için yeni bir destinasyon oluşturmak için "Çandarlı Limanı ile Entegre İzmir Temiz Enerji Sanayi Bölgesi" üzerinde çalıştıklarını kaydetti.

Küresel temiz enerji geçişi

Yenilenebilir enerjinin güvenli, esnek ve sürdürülebilir enerji üretiminde kritik rol oynadığını vurgulayan Varank, "Özellikle rüzgar, küresel temiz enerji geçişinin temel taşı olacak. Türkiye, Avrupa ve Orta Asya'nın rüzgar enerjisi merkezi olmaya hazır. İş birliğimizin enerji güvenliğini daha da güçlendirmemize, gelecekteki zorluklar ve fırsatlar arasında yön belirmemize yardımcı olabileceğine kuvvetle inanıyorum. Tüm ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz." dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Varank ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, WindEnergy Hamburg Konferans ve Fuarı'nda Türk şirketlerinin yer aldığı "Invest in Türkiye" pavilyonunun açılışını gerçekleştirdi.

Açılışa TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Komisyon üyeleri, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz da katıldı.

Yeni iş bağlantıları

26 Eylül'de açılışı yapılan WindEnergy Hamburg Konferans ve Fuarı'nda, Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyeli ve üretim gücü sergileniyor. Fuara, Türkiye'den 40'ın üzerinde firma katılıyor. Türk firmaları, fuarda, hem Türkiye'ye yatırım çekmek hem de son yıllarda yenilenebilir enerji alanında gerçekleşen yatırımları anlatmak için yer alıyor. 30 Eylül'e kadar devam edecek fuarda firmalar, rüzgar teknolojisi alanındaki ürünlerini sergileyecek ve yeni iş bağlantıları kuracak.

Aynı tarihlerde düzenlenen ikinci etkinlik olan H2 Expo Hidrojen Fuarı ve Kongresi'nde de gelecekte rüzgar enerjisiyle entegre olacak hidrojen üretim, depolama ve taşıma teknolojileri ele alınacak. Kongrede, yenilenebilir enerji açısından zengin olan Türkiye'nin hidrojen alanındaki imalat ve üretim potansiyeli de anlatılacak.