Bakan Tekin, 'İslam müktesebatı evrensel bir sorumluluk yüklemekte'

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Pakistan'ın Başkenti İslamabad'da düzenlenen Müslüman Topluluklarda Kız Çocuklarının Eğitimi, Zorluklar ve Fırsatlar temalı uluslararası konferansa katıldı.

Kahramanmaraş, 11 Ocak 2025 -

Bakan Tekin, Pakistan Eğitim Bakanı Halid Makbul Siddiqui'nin daveti üzerine, İslamabad'da düzenlenen Uluslararası Konferans'ta birçok ülkenin eğitim bakanlarının katıldığı Bakanlar Oturumu'nda katılımcılara hitap etti.

Dünyanın birçok bölgesinde Müslüman toplulukların zulümlerle karşılaştığına işaret eden Tekin, şöyle konuştu: 'Başta Filistinli kardeşlerimiz İsrail tarafından soykırıma tabi tutulurken sessiz kalan Batı ülkelerinin, sessiz kalan kendini 'modern' diye ifade eden ülkelerin, kız çocukların eğitimi konusunda İslam referanslı hareket eden Müslüman toplulukları kız çocuklarının eğitim hakkını elinden almakla itham etmesi, suçlaması ve böyle bir algı operasyonuna girişmiş olması benim açıdan önemli bir şaşkınlık vesilesidir. O açıdan bu toplantıyı çok önemsiyorum. Bu anlamda Müslüman toplulukların eğitime, kadın ya da erkek ayrımı gözetmeksizin tüm insanların temel hak ve hürriyetlerine yaptığı vurguyu ifade eden güçlü bir ses olması açısından bu toplantıyı önemsiyorum.'

Bakan Tekin, toplantıyı organize eden kuruluşlara ve Pakistanlı yetkililere teşekkürlerini sundu.

İslam müktesebatı evrensel bir sorumluluk yüklemekte

Tekin, İslam müktesebatının yalnızca ibadet ve ahlak boyutuyla değil; aynı zamanda insan hakları, adalet ve eğitim gibi alanlarda da evrensel bir sorumluluk yüklediğini belirterek şöyle devam etti: Bizleri bugünü ve yarını inşa ve ihya etme vazifesiyle tefekkür ve tezekkür etmeye davet eden kuşatıcı bir perspektif bize sunmaktadır. Bugün burada bulunmamızın, bu müktesebatın ışığında yeni yaklaşımlar geliştirmek ve bu yaklaşımları hayata geçirmek adına çok önemli bir vesile olduğuna inanıyorum.

İslam dünyasında kız çocuklarının eğitimi gibi hayati bir meselede ortak hedefler belirlemek ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek adına, medeniyetimizin insani ve ahlaki mirası doğrultusunda yeni ufuklar açacak bu kıymetli zeminin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Bu miras, sadece bir övünç kaynağı değil, aynı zamanda bir sorumluluktur

Bakan Tekin, İslam medeniyetinin hakikatin izinde yürüyen insana yol haritası sunduğunu, insanlık tarihinin ilim ve irfan birikimine öncülük ettiğini belirtti.

Kuran-ı Kerim'in ilk emri olan 'İkra-Oku' olduğunu dile getiren Tekin, 'Bu emir, insanın kendini, Rabb'ini ve dünyayı bilme ve bu bilginin sorumluluğunu üstlenme yükümlülüğünün açık bir ifadesidir. Bu mesaj, bilginin insanı şekillendiren en temel unsur olduğunu ve insanlığın madden ve manen yükselişinde oynadığı asli rolü bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır.' değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Tekin, Zümer Suresi'ndeki 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?' ayetinin bilginin toplumların inşasında ve ihyasında taşıdığı derin anlamı ortaya koyduğunu, İslam medeniyetinin, bu ilahi çağrının izinde, ilim ve hikmetle dünyayı dönüştüren nesiller yetiştirdiğini belirterek, 'Matematikten tıbba, astronomiden felsefeye kadar pek çok alanda insanlığa kazandırdığı eserler, bu medeniyetin bilgiye ve bilime verdiği değerin açık bir tezahürüdür ancak bu miras, sadece bir övünç kaynağı değil, aynı zamanda bir sorumluluktur.' ifadelerini kullandı.

Düzenlenen uluslararası konferansta, bu sorumluluğun bilinciyle, medeniyetin insani ve ahlaki değerlerini yeniden ihya etmek ve geleceğe taşımak için bir arada olduklarını belirten Tekin, şunları kaydetti: 'Peygamber Efendimiz, Veda Hutbesi'nde tüm insanlık için evrensel ahlak ve hukuk ilkelerini manifesto niteliğinde ortaya koymuştur. Bu ulvi hutbe, kadın hakları başta olmak üzere bireyin ve toplumun haklarını koruyan, adaletin ve merhametin teminat altına alındığı bir toplum düzeninin esaslarını da bizlere sunmaktadır. 'Kadınlar size Allah'ın emanetidir.' buyuran peygamberimiz, bizlere kadını korumanın ve ona hak ettiği değeri vermenin, bir medeniyetin inşasında ne denli kritik olduğunu göstermiştir. Kız çocuklarının eğitimi meselesi, bu emaneti hakkıyla yerine getirme sorumluluğumuzun en temel ve en hayati gerekliliklerinden biridir. Bu çerçevede, modern çağın meydan okumalarına uygun, insanı merkeze alan bir eğitim anlayışını yeniden inşa etmemiz gerekmektedir. Bugün burada ele aldığımız mesele insanlığın geleceğini şekillendirecek bir eğitim vizyonu geliştirme gayretidir.'

Kültürümüzde eğitim, adalet ve insan haklarına verilen öneme değinen Bakan Tekin, İslam medeniyetine yönelik yanlış algı oluşturmaya çalışan kesimlere karşın birçok İslami referansın sıralanabileceğini vurguladı.

'Hiçbir kutsal dinde, ilme, eğitime, insan haklarına, adalete ve merhamete bizim kültürümüz kadar, bizim dinimiz kadar yer verilmediğinin altını ısrarla çizmek isterim.' diyen Bakan Tekin, 'Hal böyleyken, İslam toplumlarında Müslümanlar arasında kız çocuklarına ilişkin negatif bir ayrımcılık yapıldığına ilişkin algıyı yıkmak, bu algıyı yıkmak için çaba sarf etmek, bugün burada bir araya gelen bu topluluğun kuşkusuz ana vazifelerinden bir tanesidir.' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de kız çocuklarının okullaşması örnek teşkil ediyor

Konuşmasında, Türkiye'de kız çocuklarının eğitim durumlarına ilişkin de veriler paylaşan Bakan Tekin, 'Türkiye Cumhuriyeti eğitim sistemimiz içinde şu anda kız çocuklarımızın okullaşma oranı ilkokul düzeyinde, ilköğretim düzeyinde yüzde 95.6, ortaöğretim düzeyinde yüzde 92, yükseköğretim düzeyinde de yüzde 50'ye yakındır.' bilgisini verdi.

Bakan Tekin şöyle devam etti: 'Kuşkusuz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Hanımefendi bu rakamları bu oranları da yeterli bulmadıkları için bizleri sürekli bu konuda bütün Batı'ya, bütün dünyaya örnek olacak şekilde, eğitime erişimin bütün toplumsal kesimlere ulaştırılması, bütün toplumsal kesimlerin bilhassa dezavantajlı kesimlerin eğitime erişiminin sağlanması açısından çabalarımızı sürdürmemiz konusunda bizi sürekli desteklemektedirler. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi bize eğitim öğretim sürecinde kız çocuklarımızın okullaşması konusunda birçok kampanyayla destek olmaktadır. Bu açıdan Türkiye Cumhuriyeti Devleti önemli bir örnek teşkil etmektedir diye düşünüyorum.'

Bir konunun daha altını çizmek istediğini dile getiren Bakan Tekin, Türkiye'ye özgü bir model olan imam hatip okullarının, dini eğitimle pozitif bilimler alanındaki eğitimin birlikte verildiği bir mekanizma olması açısından diğer İslam ülkeleri tarafında da örnek alınabilecek bir uygulama olduğunu kaydetti.

Tekin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:'Bizim sahip olduğumuz İslam medeniyeti ve İslam geleneği, ayrım gözetmeden herkese eşit muamele etmeyi, bütün çocuklarımızın aynı haklara sahip olarak yetişmesini bize emretmektedir. Dolayısıyla biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Bu sorumlulukla hareket eden İslam toplumlarının farklı bir algıyla karşı karşıya kalmasına da bu ortamda hep beraber itiraz etmiş olacağız. Bu anlamda yapılması gerekenlerle ilgili adımları atacağız. Toplantıyı organize eden sivil toplum örgütlerimize ve Muhammed Ali Cinnah'ın, Muhammed İkbal'in ülkesi Pakistan yetkililerine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.'

Bakan Tekin, Eğitim Bakanları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi

Bakan Tekin, uluslararası konferansın katılımcılarından Kırgızistan Eğitim ve Bilim Bakanı Kendirbayeva Dogdurkul Sharsheevna ile eğitim alanındaki iş birliğini görüşmek üzere ikili görüşme gerçekleştirdi.

FETÖ bağlantılı eğitim kurumlarının Kırgızistan Hükûmeti'nin kararıyla Türkiye Maarif Vakfına devredilmesi kararının önemine işaret eden Tekin, vakfın ülkedeki faaliyetlerine desteğinden dolayı Kendirbaeva'ya teşekkür etti. Görüşmede, iki ülke arasında eğitim alanında devam eden iş birliklerinin güçlendirilmesi kararlılığı vurgulandı.

Bakan Tekin, ayrıca Somali Eğitim Kültür ve Yükseköğretim Bakanı Farah Sheikh Abdulkadir ve Pakistan Eğitim Bakanı Halid Makbul Siddiqui ile görüştü.

Bakmadan Geçme