Bakan Tunç: Bir savaş suçu işleniyor adeta, bir soykırım yapılıyor

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Amasra'da maden ocağında meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin hatıralarını yaşatmanın geride kalanlarına sahip çıkmakla olduğunu belirterek, 'Onların hatıralarını yaşatmak bundan sonra bu tür kazaların meydana gelmemesi için gerekli her türlü tedbir ne varsa almakla olur ve o kazaya neden olanlara, bağımsız ve tarafsız yargı tarafından verilecek kararla olur' dedi.

Amasra'da Maden Şehitleri Hatıra Ormanı açılışında konuşan Bakan Tunç, “Yargımıza güveniyoruz. Bu kazada kimler sorumlu, kazanın sebebi neydi, özellikle tedbirsizlik noktasında kimlerin rolü vardı, bunları tespit edecek olan elbette yargımız. Yargıya hep beraber güveneceğiz” ifadelerini kullandı.

İsrail ile Filistin arasında yaşananlara da değinen Adalet Bakanı Tunç, “Maalesef hukuksuzca bir iş yapılıyor orada. Özellikle haksız, insan haklarına aykırı ve bir savaş suçu işleniyor adeta, bir soykırım yapılıyor" diye konuştu.

Yargıya hep beraber güveneceğiz

Patlamanın ardından bölgeye gittiklerini anlatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, maden ocağı bölgesinde yaşananlardan ve yapılan çalışmalardan bahsetti.

Bakan Tunç, TBMM Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu kurulduğunu dile getirerek, bundan sonra bu kazaların olmaması için gerekli tedbirlerin alınması noktasında hem Amasra kazasının incelenmesi ve kazaya neden olan sebeplerin araştırılması konusunda Meclisin çalışma yaptığını ve bir rapor ortaya koyduğunu kaydetti.

Patlamaya ilişkin Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden bir dava süreci olduğunu anımsatan Adalet Bakanı Tunç, konuşmasına şöyle devam etti: "Yargımıza güveniyoruz. Bu kazada kimler sorumlu, kazanın sebebi neydi, özellikle tedbirsizlik noktasında kimlerin rolü vardı, bunları tespit edecek olan elbette yargımız. Yargıya hep beraber güveneceğiz. Şu anda 7'si tutuklu 23 sanık var. Patlamanın olduğu yerde gaz ölçümlerindeki tehlike hala devam ettiği için orada bir bilirkişi incelemesi yapılamamıştı. Sadece ön raporla iddianame düzenlendi ve yargılama süreci de bu ön rapor üzerinden devam ediyor. Ancak kesin rapor; oradaki gaz ölçümleri, tehlike ortadan kalktıktan sonra yapılacak olan bilirkişi incelemesiyle elbette yargı süreci aydınlatılacaktır."

Yargı gerekli kararları verecek

Bakan Tunç, bu hafta duruşmaların devam edeceğini ve ardından kaza mahallinde bilirkişi incelemesi yapılıp bunun neticesinde tanık ifadeleri ile belgelerle ortaya çıkacak duruma göre yargının gerekli kararları vereceğini anlattı.

Sorumluların yargının vereceği karar neticesinde cezalarını çekeceğine işaret eden Adalet Bakanı Tunç, "Madencilerimizin yakınlarına, çocuklarına, emanetlerine sahip çıkmak bizlerin görevi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kaza sonrası hemen bir kanun çalışması yaptık. Özellikle yakınlarının hakları, sosyal hakları, onların maaş durumlarıyla ilgili kanun çalışmamızı tamamladık. Sadece Amasra kazasıyla ilgili değil, tüm geriye dönük Kozlu kazası da dahil olmak üzere tüm maden kazalarında, kömür işletmelerinde, yeraltı madenciliğinde iş kazasına uğrayan, vefat edenlerle ilgili genel bir düzenleme yaparak özellikle madencilerimizin hakları, onların geride bıraktıklarının yakınlarının haklarıyla ilgili gerekli kanun çalışmalarını da yaptık" diye konuştu.

Maden şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz

Bakan Tunç, bundan sonra da bu konudaki çalışmalarına devam edeceklerini vurgulayarak, "Madencilerimizin çalışma şartlarını, özellikle bundan 10 yıl önce çıkardığımız kanunla düzenlemiştik, Soma kazasından sonra. Onların çalışma ve emeklilik şartlarını, sosyal güvenlik noktasındaki haklarını daha kuvvetlendiren ve iş güvenliği anlamındaki tedbirleri daha da artırmaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Tabii ki bunların uygulamaya yönelik denetimlerinin de sıklıkla takip edilmesi gerekiyor. Bundan sonra da inşallah biz Amasra'da da olsun, diğer yerlerde de tüm maden şehitlerimizin yakınlarına, emanetlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bundan sonra bu tür acı olayların meydana gelmemesi için gerekli her türlü tedbirin alınması noktasındaki hassasiyetimizi de buradan belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Amasra'daki patlamanın üzerinden 1 yıl geçtiğini ancak acının hala taze olduğunu dile getirerek, "Onların hatıralarını yaşatmak; geride kalanlarına sahip çıkmakla olur. Onların hatıralarını yaşatmak; bundan sonra bu tür kazaların meydana gelmemesi için gerekli her türlü tedbir ne varsa almakla olur ve o kazaya neden olanlara, bağımsız ve tarafsız yargı tarafından verilecek kararla olur. Bu hatırayı yaşatmak için de Orman Bölge Müdürlüğümüz bugün güzel bir organizasyon yaptı. Geçen sene oluşturduğu hatıra ormanının yanına bugün de 43 madencimizi hatırlatacak 43 fidan dikimiyle bu ormanın, daha da büyütülmesini sağlamaya yönelik bu çalışmada emeği geçen Orman Bölge Müdürlüğü ve Orman İşletme Müdürlüğü yetkililerimize de teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

Bir savaş suçu işleniyor adeta, bir soykırım yapılıyor

Bakan Tunç, Filistin-İsrail çatışmasına değinerek, olayların herkesi derinden sarstığını ve millet olarak üzüntü yaşadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bölge liderleriyle de temas kurarak, görüşerek akan kanın durması noktasındaki hassasiyetini sürekli dile getirdiğini belirten Tunç, "Türkiye olarak da insani yardım uçaklarımız hemen bölgeye hareket etti. 2 milyon Filistinli, çoluk çocuk şu anda tehlike altında ve maalesef hukuksuzca bir iş yapılıyor orada. Özellikle haksız, insan haklarına aykırı ve bir savaş suçu işleniyor adeta, bir soykırım yapılıyor” dedi.

Adalet Bakanı Tunç, dünyanın gözü önünde yapılanlara insan hakları kuruluşlarının sesinin çıkmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef uluslararası kuruluşların, insanlığın bütün sorunlarında olduğu gibi, Filistin meselesinde de bir çözüm olmadığını hep beraber görüyoruz. Bütün dünyanın gözü önünde bu haksızlık, hukuksuzluk cereyan ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız dünyada hakkaniyeti, adaleti savunurken, 'Dünya 5'ten büyüktür.' derken işte bu tür olaylar olmasın, uluslararası sistem insanlığın problemlerine çözüm olsun diye bunu söylüyor. Ama maalesef dünyada küresel güçlerin, özellikle insan haklarını, demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin, nasıl bir katliama seyirci kaldıklarını, o katliama nasıl uçak gemileriyle bombalarıyla nasıl destek verdiklerini de hep beraber görüyoruz. Türkiye olarak insanlığın barışını, huzurunu savunmaya devam edeceğiz."

Bakmadan Geçme