Bakan Tunç, 'Kadına yönelik şiddeti tereddütsüz reddediyoruz'
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi'nde düzenlenen 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu 18. Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, adaletin kapısını çalan her kadının yalnız olmadığını göstermek, onlara uzanan her haksız eli hukukla durdurmak için çalışmalarını tavizsiz ve kesintisiz olarak sürdürdüklerini söyledi.
Kahramanmaraş 5 Şubat-
Kadına yönelik şiddetin kökünü kurutmanın ancak kararlılıkla yürütülen topyekün mücadeleyle mümkün olduğunu belirten Tunç, tüm paydaşların aynı masa etrafında buluşmasının, sonuç alma açısından kıymetli ve zaruri olduğunu aktardı.
Bakan Yılmaz Tunç, kadına yönelik şiddetin, insan hak ve onuruna açılmış bir savaş, toplumun vicdanına sürülmüş kara bir leke olduğunu ifade ederek, 'Kadına yönelik şiddet, toplumu içten içe çürüten bir kanser, insanlığın kalbinde açılan derin bir yaradır. Çünkü bir kadının sesi kesildiğinde toplumun ruhu da zedelenir. Bir annenin gözyaşı aktığında, insanlık onuru zarar görür, yara alır. Bu yüzden, kadınların haysiyetine dokunan her türlü şiddet karşısında dimdik duruyoruz ve durmalıyız. Kadına yönelik şiddeti, hiçbir bahaneye, hiçbir mazerete sığınmadan, koşulsuz ve tereddütsüz reddediyoruz.' diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetin cezasız kalmaması için hukuk sistemini güçlendirdiklerini kaydeden Bakan Tunç, hem mağdur odaklı adalet anlayışını hem de kadına yönelik şiddet faillerinin hak ettiği cezayı alması için atılan adımları kararlılıkla sürdüreceklerini söyledi.
Bakan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son 23 yılda kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anımsattı.
Ceza kanunundaki değişikliklerle 'kasten öldürme', 'kasten yaralama', 'eziyet', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarının kadına karşı işlenmesi halini, cezada ağırlaştırıcı neden olarak kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Yılmaz Tunç, kadına karşı işlenen 'kasten yaralama' suçunun, kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde tutuklama nedeni sayılan suçlar arasına alındığını kaydetti.
Bakan Tunç, 'Duruşmalarda salt iyi hal indirimi alabilmek için kravat indirimi olarak tabir edilen failin duruşmada mahkemeyi etkilemeye yönelik tutum ve davranışlarının takdiri indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin düzenlemeyi de hayata geçirdik.' dedi.
Mağdurlara psikososyal destek
Suç mağduru kadın ve çocukların, faillerle bir araya gelmeden, uzmanların desteğiyle özel ortamlarda ifadelerini verebilmelerine imkan sağlayan adli görüşme odalarını oluşturduklarını anlatan Bakan Tunç, şöyle devam etti: 'Bugün itibarıyla 81 ilimizde 165 adliyede, 174 adli görüşme odasında 134 bin 432 adli görüşme gerçekleştirildi. Ayrıca 81 ilimizde kurduğumuz ve sayısı 172 olan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerimiz, başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmektedirler. Bu müdürlüklerde, kurulduğu 2019 yılından bu yana 198 bin 746 kişiye bilgilendirme yapılmış, 539 bin 477 sosyal inceleme raporu hazırlanmış, 138 bin 736 dosyada ifadeye katılınmış ve toplamda 1 milyon 744 bin 625 kişiye adli süreçte psikososyal destek sağlanmıştır.'
Haksız tahrik indirimi
'Kamuoyunda son zamanlarda yargı kararları üzerinden, haksız tahrikle ilgili verilen kararlar üzerinden bazı tartışmalar ve yakınmalar da söz konusu.' ifadesini kullanan Bakan Tunç, şunları kaydetti: 'Biz, bu konuda gerek akademisyenlerle, gerek uygulayıcılarla yaptığımız görüşmeler doğrultusunda mevzuatımızdaki haksız tahrik uygulamasıyla ilgili de bir düzenleme ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz ve bu kapsamda milletvekillerimize bir önerimiz olacak. Müebbet hapis cezasını gerektiren bir suçu, haksız tahrik altında işleyene verilecek cezanın alt sınırı şu anda 12 yıl. Bunun 16 yıl olmasını, üst sınır şu anda 18, o 18'in 22 yıl olmasını milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz.