Bakan Vedat Işıkhan, güçlü Türkiye vurgusu yaptı

Kahramanmaraş, 15 Şubat 2025 -

Işıkhan, emek mücadelesinin yalnızca ücretlerin artırılması veya çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle sınırlı olmadığına vurgu yaparak, 'Aynı zamanda insanca yaşam hakkının korunması, barışın ve kardeşliğin güçlendirilmesi mücadelesidir. Sivil toplum; demokrasimizin gücü, insan hak ve özgürlüklerimizin güvencesidir. Sendikalar olmadan, gerçek bir demokrasiden söz etmemiz de mümkün değildir. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, büyük ve güçlü bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerlemektedir. Biz, her zaman, üretime, istihdama ve kalkınmaya katkı sunan işçimizin de işverenlerimizin de yanında olduk olmaya da devam ediyoruz' ifadelerini kullandı.

Alın teriyle, emeğiyle Türkiye'nin geleceğini samimiyetle inşa eden her bir vatandaşın hakkını korumanın temel sorumlulukları olduğunu belirten Bakan Işıkhan, 'Aziz milletimizin iradesine parmak sallayanlar, milli iradenin meşru temsilcilerine had bildirmeye çalışanlar, geçmişin karanlık alışkanlıklarını bugünün Türkiye'sine taşımaya çalışanlar büyük bir gaflet ve yanılgı içindedir. Bu ülkede, demokrasiye balans ayarı verilen günler geride kalmıştır. Vesayet odaklarının, millete rağmen siyaseti dizayn ettiği, bağımsız yargıya yön verdiği dönemler artık tarih olmuştur. Ve bu tarihi biz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milletimizle birlikte yazdık. 28 Şubat'ın karanlık günlerini bugüne taşımak isteyenlere, vesayet heveslilerine, tehdit diliyle, milletin iradesine müdahale etmek isteyenlere izin vermeyiz, bundan sonra da vermeyeceğiz!' diye konuştu.

Sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık

Işıkhan, çalışma hayatının vazgeçilmez unsuru olan sendikal örgütlenme konusundaki temel yasal değişikliklerin hükümetleri tarafından gerçekleştirildiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: '12 Eylül darbesinin ürünü olan; sendikalar ve toplu iş sözleşmesi yasalarını biz değiştirdik. Başta noter şartı olmak üzere sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık. 'İşçi olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan da işçi olmaz. Ancak devlet olmadan hiçbiri olmaz.' Mottosuyla hareket ettik. Sendikal hayatın adeta kangrene dönüşmüş temel sorunlarını çözüme kavuşturduk. SGK'yı sıfırdan aldık, dünyaya örnek olacak bir sisteme dönüştürdük. İşçilerin her hastaneye gidemediği, ilaç kuyruklarında çile çektiği dönemleri bitirdik. Çalışanında, işverenin de hakkının korunduğu daha adil ve daha müreffeh bir çalışma hayatı için ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Gerek kamuda gerekse özelde; çalışanlarımızın ücretlerinin iyileştirilmesi, sahip oldukları hakların korunması ve geliştirilmesi konusunda her türlü inisiyatifi aldık.'

Türkiye ekonomisinin lokomotif işkollarından olan inşaatın ana girdisi olan çimentonun; sanayi ve altyapı gelişiminde kilit bir rol oynadığına vurgu yapan Bakan Işıkhan, 'Türkiye, dünyada çimento üretiminde ve tüketiminde önemli bir konumdadır ve küresel pazarın yaklaşık yüzde 2'sini oluşturmaktadır. Türkiye'nin coğrafi konumu ve ekonomik dinamikleri, çimento endüstrisinin büyümesini destekleyen önemli faktörler arasındadır. Son on yılda, dünya çimento üretimi yıllık ortalama 4,1 milyar ton seviyesinde gerçekleşmiştir. 2024 yılı Ocak-Ekim döneminde çimento üretimde, geçen yıla oranla yüzde 5,4'lük bir artış yaşanmıştır. Yine 2024 yılının ilk 10 ayında, üretilen çimentonun yaklaşık yüzde 15,4'ü ihracata konu olmuştur' bilgilerini paylaştı.

Işıkhan, Türkiye Çimse-İş Sendikası'nın kurulu bulunduğu çimento, toprak ve cam işkolunda faaliyet gösteren işyeri sayısının yaklaşık 9 bin, bu işyerlerinin yaklaşık yüzde 11,5' inde ise sendikal örgütlenmenin mevcut olduğunu söyledi.

İşkolunda 199 bin 131 işçi mevcut iken; yüzde 20,5 sendikalaşma oranı ile 40 bin 829 işçinin sendika üyesi olduğunu aktaran Işıkhan, 'Ocak 2025 İşkolları İstatistiklerine göre; 11 numaralı çimento, toprak ve cam işkolunda; 199 bin 131 işçi çalışmaktadır. İşçilerin yüzde 13,66'sı yani; 27 bin 188 işçi Türkiye Çimse-İş Sendikası'na üyedir. Bu durum Çimse-İş'e 11 numaralı işkolunda en çok üyeye sahip olma niteliğini kazandırmaktadır. Öte yandan Türkiye Çimse-İş Sendikası, 2023 yılında 32 çimento fabrikasını kapsayan grup toplu iş sözleşmeleri görüşmelerine başlamış olup, yaklaşık 14 bin işçiyi içeren ve grup toplu iş sözleşmesini; 1 Ocak 2024 tarihinde imzalamıştır ve grup toplu iş sözleşmesi 01 Ocak 2024 – 31 Aralık 2025 tarihleri arasında yürürlüğünü sürdürmektedir' ifadelerini kullandı.

Toplu sözleşmelerde nihai hedefimiz, çalışma barışını koruyarak tüm tarafların memnuniyetini sağlayacak adil ve sürdürülebilir çözümler üretmektir

Bakan Işıkhan, yine istatistiklere göre; 10 Şubat 2025 itibarıyla işkolundaki aktif 103 toplu iş sözleşmesinin; 79'unun Türkiye Çimse-İş tarafından imzalandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Kapsayıcılık bakımından da sendikanın 25 bin 71 üyesi ve bunun yanı sıra dayanışma aidatı ödeyerek, yararlananlarla birlikte toplam; 37 bin 428 işçi söz konusu toplu iş sözleşmelerinin hükümlerinden yararlanmaktadır. Bu yıl; Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün yanı sıra memurlarımız için Toplu Sözleşme sürecini yürüteceğiz. Bakanlık olarak bu süreçlerde tüm paydaşlarla eşgüdüm içinde uzlaşı ve hakkaniyet zemininde bir müzakere süreci yürüteceğiz. Hem işçi hem de memur toplu sözleşmelerinde nihai hedefimiz, çalışma barışını koruyarak tüm tarafların memnuniyetini sağlayacak adil ve sürdürülebilir çözümler üretmektir.'

Bakan Işıkhan, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin, ekonomide, hizmet ve üretim sektörlerinde istikrarlı gelişimini sürdürdüğüne dikkati çekti.

Ekonomide elde edilen büyüme istikrarının, istihdam politikalarına olumlu şekilde yansımaya devam ettiğine değinen Işıkhan, 'İşsizlik oranımız son 20 aydır tek hanede seyretmeye devam ediyor. 2024 yılı Aralık ayında işsizlik oranı önceki aya göre 0,1 puan; önceki yıla göre de 0,3 puan azalarak; yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yine istihdam sayımız geçen yıla göre; 428 bin kişi artarak 32 milyon 718 bin kişi oldu. İstihdam oranımız da yüzde 49,5 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyonu düşürmek için yoğun bir şekilde dezenflasyon politikalarının uygulandığı bir dönemde bu başarılı verileri yakalamak oldukça önemli' dedi.

2025-2028 ulusal istihdam stratejisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle, 2025- 2028 Ulusal İstihdam Stratejisinin kamuoyu ile paylaşıldığını anımsatan Işıkhan, 'Ulusal İstihdam Stratejisi ile Ne Hedefliyoruz? Yeşil ve dijital dönüşüme uyumlu bir iş gücü, kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların daha fazla iş hayatına katılımı, iş gücü piyasasında beceri uyumunun güçlendirilmesi, kayıt dışı istihdamla mücadelenin daha etkin hale getirilmesi. Bu strateji belgemiz bir politika belgesi olmasının yanı sıra, iş gücü piyasalarımızı daha dirençli, yenilikçi ve kapsayıcı hale getirecek bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşma yolunda çalışma hayatının her bir paydaşı olarak, ülkemizin büyümesi ve kalkınması için önemli bir sorumluluk üstleniyoruz' değerlendirmelerinde bulundu.

İŞKUR Gençlik Programı

Bakan Işıkhan, ayrıca yine gençlerin iş hayatına daha güçlü adım atmasını sağlamak için İŞKUR Gençlik Programı'nı hayata geçirdiklerine vurgu yaparak, şunları aktardı: 'İŞKUR Gençlik Programı, gençlerimizin eğitim hayatları devam ederken hem tecrübe kazanmalarına hem de gelir elde etme fırsatını veriyoruz. Bu program kapsamında, gençlerimiz kendi kampüslerinde; araştırma-geliştirme, spor faaliyetleri, laboratuvar, tarihi ve kültürel etkinlikler, sürdürülebilir çevre projeleri gibi alanlarda yer alarak hem deneyim kazanıyor hem de 15 bin TL'ye kadar gelir elde edebiliyor. Bu adımlar, Türkiye'nin aydınlık geleceğine yönelik adımlardır.'

Daha güçlü bir Türkiye için üretmeye, büyümeye ve istihdamı artırmaya devam edeceklerini belirten Işıkhan, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği; Türkiye Yüzyılı Vizyonuna doğru ilerlerken; sendikalarımızla, birlikte yürüdüğümüzü bilmenizi isterim. Hep birlikte; daha kapsayıcı bir iş gücü piyasası, daha fazla istihdam, ve daha güçlü bir ekonomi için; işçimizle, işverenimizle, sendikalarımızla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz' dedi.

Sendikaların ve işçilerin müsterih olmasını söyleyen Işıkhan, 'Sayın Cumhurbaşkanımız tüm siyasi hayatı boyunca emekçilerin ve işçilerin yanında oldu. Cumhurbaşkanımız ve Bakanlar olarak da tüm kabine üyelerimizle birlikte ülkemizin büyümesi ve emekçimizin refahı için çalışmaktadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın' ifadesini kullandı.