Başkan Erdoğan: '2020 için 5 büyüme oranına kilitleneceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, '2020 ile ilgili bir büyüme oranı veriyorum, ona kilitleneceğiz, büyüme oranını kesinlikle yüzde 5 olarak planlayacağız.' dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Orta Anadolu Ekonomi Forumu'nda konuştu.

"Yüksek faize karşıyım"

AK Parti döneminde başlayan büyük ekonomi hamlesinin zirve noktasının, küresel finans krizinin 2009 yılındaki etkileri bir kenara bırakılırsa, 2013-2014 yılları olduğunu belirten Erdoğan, bu dönemde büyümede yüzde 11'lere kadar varan oranlara ulaştıklarını, milli gelirin 950 milyar dolarlara kadar çıktığını söyledi.

Erdoğan, bu dönemde inşaattan otomotive, ihracattan turizme, döviz rezervlerinden kamu borçlanma faizlerine ve enflasyona kadar her alanda çok güzel bir tabloyla karşı karşıya olduklarını, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu, 2013 Mayıs'ta IMF'ye borcu sıfırladıklarını hatırlattı.

Yine aynı dönemlerde 27,5 milyar dolar Merkez Bankasının döviz rezervi bulunduğunu, şimdi 100 milyar doları aştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde bir ara 136 milyar dolara kadar döviz rezervini çıkardıklarını ancak yine orayı yakalayacaklarını aktardı.

Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Benim faize alerjim var, yüksek faize karşıyım. Bunda iyi bir noktaya gelmiştik. Çünkü yüzde 63'te almıştık faizi ve 4,2'ye kadar düştük. O zaman enflasyon da 7,6'ydı. Maalesef bu Gezi olayları vesaireyle beraber dışarıdan çok ciddi bir çelme takıldı ve sıkıntı yaşadık. Bütün bunlarla beraber şu anda yeniden faizde düşüş başladı. Faizdeki düşüşle beraber enflasyonun düşüşü, biliyorsunuz son olarak 15,1'e kadar düştü. Şimdi politika faizi daha da düşecek. Buna inanıyorum. Çünkü yeni Merkez Bankası yönetimi bu konuda anlayışı ortaya koydu."

Erdoğan, faizin doğru orantılı olması hasebiyle enflasyonu da aşağıya doğru etkileyeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bütün bunlarla beraber tabii ki bizim güçlenme sürecimiz de artarak devam edecektir. Bu konudaki adımlar, Türkiye'nin 2020 yılını çok iyi karşıladığının alametidir. Bizler, şu anda finans yönetiminde çok daha başarılı ülke konumundayız. Finans yönetimindeki bu başarı bizi ekonomide çok daha güçlü hale getirmektedir. Üç şeyi çok önemserim. Bunlardan birisi insan yönetimidir, birisi bilgi yönetimidir, birisi de finans yönetimidir. Bu üç şeyi başardığınız zaman başarı gelir. Şu anda bu adımlar üzerindeki çalışmalarımız kararlı bir şekilde devam ediyor."

"Yepyeni bir dönemin perdeleri aralanıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunmada, çalışma hayatında, sosyal güvenlikte, sosyal yardımlarda, şehircilikte, çevrede, tarımda, uluslararası ilişkilerde yepyeni bir dönemin perdelerinin aralandığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Ülkemizi 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tabii hiçbir akılcı ve tutarlı temeli olmayan hadiselerle bu dönemde karşılaşmaya başladık. Gezi parkını söyledim. 3-5 ağaç bahanesiyle ülkemizin büyükşehirlerinin ana caddelerini, meydanlarını işgal eden, kaos peşinde koşan bir kesim çıktı ortaya. Bu süreci önce belki gerçekten çevreci hassasiyetle başlatılmış bir gelişim diye bakarak, suhuletle karşıladık. Sonra gerçek niyeti görünce devlet olmanın gereğini yerine getirip, milletimizin de desteğiyle sokakları bu vandallardan temizledik. Ardından 17/25 Aralık'ta FETÖ ihanet çetesinin emniyet ve yargı teşkilatları içindeki mensupları aracılığıyla yürüttüğü ilk darbe girişimine maruz kaldık. Bu kumpasın amacının şahsım başta olmak üzere siyasetten ekonomiye kadar bu ülkeye faydalı işler yapan kim varsa herkesin kollarına kelepçe takıp, hükümete el koymak olduğunu gördük. Milletimizle birlikte gereken tedbirleri hemen alıp, bu hain teşebbüsü akamete uğrattık."

"Milletimiz darbeciler ve ekonomik tetikçiler karşısında sapasağlam durmuştur"

Son 6 yıldır her seçimin bir devri sabık, bir intikam, bir örtülü darbe, bir eskiye dönüş vesilesi haline getirme kampanyalarının yürütüldüğünü belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Hatta 15 Temmuz gibi tarihimizin en büyük ihanetine rağmen bu yöndeki çabalardan vazgeçilmedi. Darbecileri aklamak, darbe girişimini sıradan hale getirmek, ülkemize yapılan ihaneti örtmek, milletimizin kahramanlığını görmezden gelmek için akla hayale sığmayacak yollara başvuruldu. Sınırlarımıza kadar dayanan terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadeleyi önemsizleştirmek için her türlü yol denendi."

Erdoğan, bölücü terör örgütünün güdümündeki siyasi oluşumlarla kapalı kapılar ardında ittifaklar kurulduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bölücü terör örgütünde bayrak var mı? Ezan var mı? Vatan var mı? Böyle bir şey yok. Ama bunlarla el ele dirsek dirseğe ülkemizi bölme, parçalama gayreti içine girildi. Bunu da hukuk adına yaptılar. Hukuk devleti sınırları içerisinde yürüten, adalet dairesinden asla ayrılmayan Türkiye'nin bu onurlu duruşu dahi tenkit konusu yapıldı. Bu süreçte kim nereye savrulursa savrulsun. Hamdolsun milletimiz darbeciler karşısında da ekonomik tetikçiler karşısında da sapasağlam durmuştur."

"Milletimizin dirayetli duruşu sayesinde senaryolar yırtıldı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin dirayetli ve kararlı duruşu sayesinde nice senaryoların yırtılıp atıldığını, nice tuzakların bozulduğunu ve nice hesapların boşa çıktığının altını çizdi.

Son olarak yaklaşık bir yıl önce bu dönemde kur-faiz-enflasyon üçgeninde yeni bir saldırıya maruz kalındığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Öncelikle sistemin içinde böyle bir sorunla karşılaşmamıza sebep olan açıkları kapattık. Ardından da ekonomiyi yeniden önce dengeye getirecek, akabinde de yeniden 2023 hedeflerimize odaklayacak bir programı devreye soktuk. Döviz kurunun nispeten stabil hale gelmesi, faizlerdeki düşüş, enflasyondaki gerileme, ihracattaki ve turizmdeki hele hele bugün malum ihracattaki açıklamalar da yapıldı. Gayet iyi bir konumdayız."

Turizmde de ciddi manada turist akışının olduğunu ifade eden Erdoğan, bu yıl 52 milyon turistin geleceğini ve bu rakamın Cumhuriyet tarihinin en büyük rakamı olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, turistlerin artık eşantiyon rakamlarla gelmediğini, parasını veren turistin Türkiye'ye geldiğini dile getirerek, "Şu anda Rusya birinci sırada. Almanya ikinci sırada. Avrupa bunun dışında sıralara girmiş vaziyette. Artık Çin'den de turist akışı başladı." dedi.

"Büyüme oranına kilitleneceğiz"

Ekonomideki gelişmeleri de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Enflasyonda 10 puanlık düşüş olurken, faizde, ticari kredilerde 8 puan, konut kredilerinde 13 puan, ihtiyaç kredilerinde 10 puan gerileme yaşandı. Bu yılın ikinci çeyreğinde, ilk çeyreğine göre yüzde 1,2 oranında bir büyüme oranı yakaladık. Fakat 2020 ile ilgili ben bir büyüme oranı veriyorum. Ona kilitleneceğiz. O da büyüme oranını bir defa kesinlikle inşallah yüzde 5 olarak planlayacak ve bunun üzerinde oynayacağız."

Bu yılın ikinci yarısında çok daha güçlü büyüme oranları beklendiğini dile getiren Erdoğan, "Ve bu 2020'nin alt yapısını oluşturacak. İhracattaki artış devam ederken, ithalattaki köpüğü azalttık. Ve 17 yıldır ilk defa cari fazla veren işlemler dengesine kavuştuk." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın 8 ayındaki ihracatın da 117,2 milyar dolarla rekor kırdığına dikkati çekerek, "İhracatın ithalatı karşılama oranı, burası da önemli, yüzde 85,6'yı buldu. Böylece ekonomimizin en büyük sorunu olarak gösterilen cari açık meselesini çözme yolunda önemli mesafe katetmiş olduk. Yaşadığımız her tecrübe Türkiye'nin önünde kurulan tuzakların karşı taraf açısından maliyetini yükseltiyor ve başarı şansını azaltıyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye ekonomisinin dinamik piyasa yapısı ve küresel sisteme entegrasyon gücü ile önümüzdeki dönemin en gözde yükselen ekonomisi haline geldiğinin altını çizerek, bu gelişmelerin ardından Türkiye'ye yönelik hamle niyeti taşıyanların bir değil, 10 değil, en az 100 kez düşünmek ve ondan sonra adım atmak zorunda kalacağını vurguladı.

"Türkiye'nin üretim üsleri arasında ön sıralara çıkma fırsatı var"

Türkiye'nin ekonomide geldiği yerin önemine işaret eden Erdoğan, ancak hala Türkiye'nin gerçek potansiyeline ulaşamadığının da bir gerçek olduğunu vurguladı.

Erdoğan, uzunca bir süredir dünyanın üretim devi olan bölgelerin, hızla eskisi kadar cazip olmaktan çıktığını anlatarak, şunları kaydetti: "İşçilikten hammaddeye, siyasi ve ekonomik güvene kadar pek çok hususta Asya ile ilgili kafalar karışıktır. Bu durum, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere önemli tüketim merkezlerinin hemen dibindeki Türkiye'ye dünyanın üretim üsleri arasında ön sıralara çıkma fırsatı veriyor. Hem kendi firmalarımızı hem de küresel sermaye kuruluşlarını bu fırsatı değerlendirmeye davet ediyoruz.

Özellikle ileri teknoloji noktasında Türkiye adımlarını atmıştır, atmaya devam edecektir. Yetişmiş ve genç insan gücümüz, sanayi ve teknolojide hiç de küçümsenemeyecek düzeye gelmiş olan alt yapımız, avantajlı lojistik ve destek hizmetlerimiz Türkiye'nin cazibesini artırıyor. Ülkemize karşı siyasi önyargıyla hareket eden kimi Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri dahi kendilerine sunacağımız ekonomik imkanlara bigane kalmayacaklardır."

"Çok önemli talepler ve somut adımlarla karşılaşıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde bu yönde çok önemli taleplerle ve somut adımlarla karşılaştıklarına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Geçmişte ülkemizi sadece bölgesel irtibat noktası olarak gören ve kullanan küresel pek çok kuruluş, artık tasarımdan üretime kadar her alan burada kök salmaya başlamıştır. Bu süreçte ülkemiz de boş durmuyor. Suriye ve Irak'ta yürüttüğümüz operasyonlarla sınırlarımızın güvenliğini sağlamlaştırıyoruz. Doğu Akdeniz'de milletimizin hakkını korumak için güçlü bir duruş sergiliyoruz. Sivas'ta olduğu gibi ülkemizin 81 vilayetini tamamıyla ekonomide şaha kaldırmanın peşindeyiz."

İş adamlarıyla yeni pazarlar bulmak, yeni ilişkiler kurmak için dünyanın dört bir yanını dolaştıklarını, hem Türk girişimcilere hem de Türkiye'ye gelen küresel yatırımcılara her türlü desteği verdiklerini anlatan Erdoğan, "İnşallah ekonomimizin toparlanma sürecini 2019'da bitirecek, önümüzdeki yıldan itibaren kaldığımız yerden büyüme hamlemizi başlatacağız." şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme