Başkan Erdoğan: 'Halkın gönlüne giremeyen halkın huzuruna da çıkamaz!'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 49'uncusu düzenlenen Muhtarlar Toplantısı'nda, Türkiye'nin 23 ilinden gelen mahalle ve köy muhtarı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonunda bir araya geldi. Başkan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada 'halkın gönlüne giremeyen halkın huzuruna da çıkamaz' ifadelerini kullandı.

Ana muhalefet partisi liderinin 24 Haziran seçimlerinde, partisinin genel başkanı olduğu hâlde cumhurbaşkanı adayı olmadığını ve kendisinin karşısına çıkmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mesele siyaseti anlama meselesidir, halkıyla diyalog kurma meselesidir. Halkının gönlüne girme meselesidir. Halkın gönlüne giremeyen halkın huzuruna da çıkamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Bu açıklamaları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Genel Başkanı'nın demokrasi anlayışlarının ne kadar sığ, içi boş ve aldatmacadan ibaret olduğunu göstermek için yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim gözümüzde bu zat, her ne kadar bir kaset kumpasıyla önü açılmış da olsa, CHP Kurultayı'nda seçilip geldiği için meşru bir siyasetçidir. Çünkü bizim CHP seçmeninin de, CHP delegelerinin de iradesine saygımız vardır” diye konuştu.

“Son seçimlerde 26 milyon 330 bin vatandaşımızın ortaya koyduğu iradeyi, yüzde 52,6'lık bir desteği meşru görmediğine göre, demek ki bu zatın kafasında başka bir demokrasi tarifi bulunuyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bunların geçmişine bir baktığımızda da, o demokrasi tarifinin ipuçlarını görebiliyoruz. Hadi tek parti dönemini bir kenara bırakıyorum, bu dönemin hesabı ayrıca sorulmayı ve sorgulanmayı gerektiriyor, işe çok partili hayattan başlayalım. Mesela 1946 seçimlerindeki ‘açık oy-gizli tasnif' bu kime ait, CHP'ye ait. Bu yöntem bunların kafasındaki demokrasinin tarifidir. Oyu açıktan kullanacaksın, kime verdiklerini görecekler bilecekler. Sayıma gelince sayımı gizli yapacaklar. Bu kimin yaptığı uygulamaydı, CHP'nin. Bu ülke bunları gördü mü, gördü. Aynı şekilde, 1960 darbesine destek verip, seçilmiş Başbakanı darağacında sallandırmak da bunların demokrasi anlayışının bir tezahürüdür. Daha yakın tarihe gelecek olursak, teröristlere ‘arkadaşlar' demek, terör örgütüne destek vermek, FETÖ gibi bir ihanet çetesinin taşeronluğuna soyunmak da bunların demokrasi anlayışının işaretleridir. Hepsine de hararetle destek verdikleri 28 Şubat'tan 27 Nisan bildirisine kadar, bunların demokrasi anlayışlarının daha pek çok örneğini görebiliriz. Bunlara göre, CHP'ye hizmet eden demokrasi meşrudur, CHP'nin işine gelmeyen demokrasi ise behemehâl def edilmesi gereken bir yüktür.”

Bakmadan Geçme