Başkan Erdoğan, net konuştu Kararlıyız!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı'na Üye ve Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Hukukun Üstünlüğü ve Temel Hakların Korunmasında Yüksek Yargının Rolü' konulu konferansta bir konuşma yaptı.
“İslam Dünyasının üzerindeki kara bulutları dağıtmalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyanın pek çok yerinde, özellikle de Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede vicdanları kanatan zulümler yaşandığına dikkat çekerek, İslam dünyasını DEAŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab, FETÖ gibi terör örgütleri vasıtasıyla cendereye almaya çalışanların asıl hedefinin, Müslümanların hayat damarlarını kurutmak olduğuna işaret etti. Müslümanın olduğu yerde sömürünün, soykırımın, husumetin adaletsizliğin, gelir dağılımı çarpıklığının olmaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bugün maalesef bu kötülüklerin hepsi de İslam dünyasının üzerinde bir kara bulut gibi dolaşıyor. Bizlere düşen işte bu kara bulutları dağıtmak için neler yapmamız gerektiğini bulmak ve hayata geçirmektir” dedi.
“Fırat'ın doğusundaki terör bataklığına müdahale konusunda zaman kaybedildi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat'ın doğusundaki terör bataklığına müdahale konusunda zaman kaybedildiğini belirterek, “Bundan sonrası için tek bir günlük gecikmeye dahi tahammülümüz yoktur. Afrin operasyonunda sahada karşılaştığımız manzara istihbarat birimlerimizden gelen raporlarla tescillidir. Bu veriler bize Fırat'ın doğusunda neler yapıldığını ve şayet hemen harekete geçmezsek ileride karşımıza neler çıkacağını göstermeye yeterlidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de attığı adımlarla sadece kendi topraklarının güvenliğini sağlamakla kalmadığını, ümmetin ve tüm insanlığın izzetini de koruduğunu belirterek, “Kendi hesaplarının peşinde koşmayan, hakkaniyetle meseleye eğilen herkes bu hakikati görecektir. Bölgede gerçekten huzurun, adaletin, ahlakın peşinde olanlara düşen, yürüttüğü bu mücadelede Türkiye'ye destek olmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında adalet konusunda en büyük tehlikelerden birinin yargı kurumunun, akıl ve muhakemeyi bir kenara bırakıp kendi ideolojik saplantılarının peşine düşenlerin kontrolü altına girmesi olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin, FETÖ meselesinde bu sıkıntıyı yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce Emniyet ve yargı içindeki elemanları vasıtasıyla, ardından da ordu içindeki militanlarını kullanarak ülkemizde darbe yapmaya kalkışan bu örgütün mensupları, şimdi hukuk önünde hesap veriyor. Yaşadığımız ihanet ne kadar büyük olursa olsun, biz bunlarla mücadelemizi hukuktan, adaletten, haktan ve vicdandan taviz vermeden yürütüyoruz. Rehavete kapılmıyor, kararlılığımızı hep canlı tutuyor, ama hukuk devleti ilkesine de titizlikle bağlı kalmayı sürdürüyoruz. Hep söylediğim gibi, hiçbir suçlunun cezasız kalmasına izin vermediğimiz gibi, tek bir masumun da haksızlığa uğramasına rıza gösteremeyiz” şeklinde konuştu.
“Türkiye'nin demokrasisine kimsenin söyleyecek sözü olamaz”
Türkiye'nin demokrasisine de hukuk devleti niteliğine de hak ve özgürlükler konusundaki samimiyetine de kimsenin söyleyecek bir sözü olamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lafa geldiğinde demokratlığı, özgürlükçülüğü, farklılıklara saygıyı kimseye bırakmayan Batılı ülkelerin en küçük bir tehdit karşısında nasıl faşizan uygulamalara yöneldiğine hep birlikte şahit oluyoruz. Demokrasi ve hukuku bir makyaj olarak kullananlarla aynı değerleri hayatının merkezine yerleştirenler arasındaki fark, ancak bu tür sınamalar sayesinde ortaya çıkabiliyor” dedi.
İslam toplumlarının çoğu yönetimlerinin henüz bu sınamalara dahi maruz kalmayacak derecede adaletten, hukuktan, özgürlüklerden uzak bir görüntü içinde olmasından üzüntü duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaşıkçı cinayeti sonrasında sergilenen tavırların bu gerçeği bir kez daha gösterdiğini dile getirdi. “Haksız yere bir cana kıymanın inancımızdaki yeri ortadayken, üstelik de gerçekten insanlık dışı bir yöntemle işlenen bu cinayetin takibini neredeyse şu anda tek başımıza yapıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu eksiklerimizi gidermeden İslam toplumları olarak hak ettiğimiz yere gelebilmemiz, Rabbimizin ve Peygamber Efendimizin bize müjdelediği huzura ve saadete kavuşabilmemiz mümkün değildir. Konferansımızın tüm bu meselelerin konuşulduğu, tartışıldığı, çözüm yollarının ortaya konulduğu bir platforma dönüşmesini diliyorum.”