Başkan Erdoğan: 'Seçimlerin nihai kararını YSK verecektir!'

Mahkeme sürecinin de ilçe seçim kurulu, il seçim kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu olmak üzere üç basamağı bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Seçim Kurulu bu mahkeme sürecinin adeta patronudur, yani nihai karar oradan çıkacaktır, nihai kararı orası verecektir” dedi.

“Yüksek seçim kuruluna müracaat etme hakkımız var”

Tercihli oyla seçim yapıldığı zamanda İstanbul'dan milletvekili seçildiğini ancak Yüksek Seçim Kurulu kararıyla milletvekilliğinin elinden alındığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabi yapacak bir şeyimiz yoktu, oranın verdiği karar nihai bir karardı. Ama tabi onda da bir hayır varmış, daha sonra İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı oldum. Şu anda yine bu sürecin de ilçe seçim kurullarında yapılanlar bir taraftan yapılıyor, tabi partiler de en doğal hakkı olan itiraz süresini ne yapıyor, çalıştırıyor” diye konuştu.

İl seçim kurullarından alınan sonuçlarla kendilerindeki sonuçların örtüşmemesi hâlinde nihai merciinin Yüksek Seçim Kurulu olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Seçim Kuruluna müracaat etme hakkımız var. Bu bir hakkın gaspı değildir, tam aksine bu size gönül veren tüm seçmenlerin, tamam, şimdi benim gönlüm mutmain oldu, şimdi artık ben huzur buldum dedirtmek için parti çalışmasını ne yapacaktır, sürdürecektir. Ve şu anda da İstanbul'da yapılan, Ankara'da yapılan, Yalova'da yapılan, diğer birçok illerde yapılan da budur” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'deki 30 büyükşehirden 15'ini AK Parti, MHP'nin aldığı Manisa ile Cumhur İttifakı'nın 16 büyükşehir belediyesini aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın oy oranının yüzde 53,3 olurken, bu ittifakın karşısındaki partilerin ise oy oranlarının yüzde 47'ye bile ulaşamadığını söyledi.

“Türkiye, 82-83'e varan bir katılımın olduğu seçimle dünyaya demokrasi dersi vermiştir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye'yi hiç onları alakadar etmediği hâlde iç işlerine karışma gayreti içerisinde olan Amerika'nın bunu bilmesi lazım, Avrupa'nın bunu bilmesi lazım, önce siz kendi haddinizi bilin. Siz kendi ülkenizde bu tür itirazları yıllarca yaptınız, hatta hatta Amerika'da bir değil, iki değil, üç değil, yani bu noktada atılmış birçok adımlar var, örnekleri var bunların, Avrupa'da bunların birçok örnekleri var, yani onların hiçbirisi bunu görmüyor, şu anda Türkiye'nin içişlerine müdahale gibi bir yola tevessül ediyor. Bir defa şunu bilmeleri lazım: Türkiye dünyada ülkelerden bir ülke değildir, herkes haddini bilecek. Türkiye'de katılımıyla şu anda yüzde 82-83'e varan bir katılımın olduğu bir demokrasi dersi tüm dünyaya verilmiştir. Bunlar böyle bir demokrasi mücadelesini veriyorlar mı? Vermiyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, il bazında da AK Parti'nin 24, MHP'nin 10, ilçe bazında AK Parti'nin 511, MHP'nin 135, beldelerde de AK Parti'nin 202, MHP'nin 89 belediye başkanlığını kazandığını açıklayarak, “Tüm bu belediyelerde 754 belediyeyi sadece AK Parti olarak biz aldık” ifadesini kullandı.

İstanbul'un 39 ilçesinden 24'ünde AK Parti'nin, birinde MHP'nin olmak üzere 25 ilçesinde Cumhur İttifakı'nda belediyeyi kazandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de çoğunluğun AK Parti'de bulunduğunu, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de durumun aynı olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bir defa bu gerçeği görmeden değerlendirme yapıyorlar. Şimdi sen çalışmanı yapacaksın bu çalışmanı yaparken bir defa birçok alınacak kararlar, menkul, gayrimenkul, bütçe vesaire bunlar nereden geçecek bunların onayı? Meclis'ten geçecek, komisyonlar kurulacak şimdi. Bu komisyonlarda sen istediğin gibi ben başkanım, dolayısıyla ben komisyonları istediğim gibi kurabilirim diyebilir misin? Böyle bir yetkin yok, böyle bir hakkın yok ben Belediye Başkanlığından geliyorum” dedi.

“Belediye meclisleri demokrasinin denetleme mekanizmasıdır”

Konuyu bilmeden yorum yapanların televizyon ekranlarında ahkâm kestiğini, bilmeden konuştuğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce bir belediye başkanının eğer kendi meclisinde sırtını dayayacağı bir çoğunluğu yoksa bu komisyonları da istediği gibi oluşturamaz, bütçeyi istediği gibi çıkartamaz. Orada onu sürekli olarak denetleyen ki bu da demokrasinin o denetleme mekanizmasıdır. İstanbul içinde bu böyle, Ankara için de bu böyle” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı görevinin yanı sıra Anayasa'nın kendisine tanıdığı imkânla aynı zamanda AK Parti Genel Başkanlığı görevini de yürüttüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görevi de yürütmek durumunda olduğunu kaydetti.

“Yüksek seçim kurulu nihai kararı verdiği andan itibaren iş bitmiştir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Anıtkabir ziyaretini değerlendirerek, şöyle devam etti:

“İstanbul'dan beyefendi çıkıyor gidiyor. Sen bir defa şu anda mazbatanı aldın mı? Almadın. Mazbatanı almadığın hâlde bir defa Anıtkabir'in protokol işlevi nedir bundan da haberin yok. Orada buna kılavuzluk yapanlar onlar da tabi buna yanlış kılavuzluk yaptılar. Ve burada sen git Misak-i Milli Kulesinde defterin nasıl yazılacağını da bilmiyor, böyle bir şeyi zaten yazma hakkında yok. Belediye başkanlığı mazbatanı alırsın eyvallah o zaman bunu rahat rahat yaparsın, ona da kimse mani olmaz. Ama şu andaki yaptığı işlev bir defa protokol usulü açısından kesinlikle yanlıştır. Ve biz yıllar yılı Başbakanlığımda da, Büyükşehir Belediye Başkanlığımda da, Cumhurbaşkanlığımda da sürekli Anıtkabir'e gideriz, geliriz, ama hiçbir zaman bizler oradaki usule, erkana aykırı hareket etmemişizdir. Bunun önce usul, erkan öğrenmesi lazım. Ama ne yazık ki tabi usul, erkan da öğrenemeden buna tabi yanlış kılavuzluk yaptılar ve yanlış da yola düştü. Ve kalkıp daha mazbatasını almadığı bir yerde altına da böyle bir isim işledi. Ve şimdi ne oldu? Millî Savunma Bakanlığı da defteri oradan çekti aldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimlerin nihai kararını Yüksek Seçim Kurulu verecektir. Yüksek Seçim Kurulu nihai kararı verdiği andan itibaren de iş bitmiştir” vurgusunda bulundu.