Demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayla yola devam etmek gerekir
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni anayasa ihtiyacına vurgu yaparak, 'Yeni bir anayasa hedefimizden hiç vazgeçmiyoruz. Demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayla yola devam etmemiz lazım. Bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz.' dedi.
İçişleri Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığında düzenlenen 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Tecrübe Paylaşımı Programı'na katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, devletin omurgası "mülki idare amirliği" sisteminin ilk makamının kaymakamlık olduğunu, kaymakamların görev yaptıkları yerde devleti temsil ettiğini söyledi. Bakan Tunç, kaymakam adaylarına, ilk atandıkları yerde makama oturmadan ilçe halkıyla temas kurmaları ve iyi bir ilk izlenim vermeleri tavsiyesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, Türkiye'nin fiziki şartlarının iyileştirilmesi amacıyla önemli işler yaptıklarını, fiziki kalkınmanın yanında temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi adına "sessiz devrim" niteliğinde birçok değişikliğin hayata geçirildiğini aktardı.
Anayasa'da da birçok reform yapıldığını ifade eden Adalet Bakanı Tunç, "10 yılda bir darbeyle önü kesilen demokrasimizin, ülkemizin bu karanlık günlerle, 15 Temmuz gibi karanlık gecelerle bir daha karşılaşmaması için önemli yapısal reformları hayata geçirdik Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde." diye konuştu.
Bakan Tunç, Türk milletinin daha fazlasını hak ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Yeni bir anayasa hedefimizden hiç vazgeçmiyoruz. Demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayla yola devam etmemiz lazım. Bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. 177 maddesi var ama 184 kez değişti, birkaç kez değişen maddeler var. Bu değişiklikler Anayasamızın maddeleri arasındaki yeknesaklığı bozdu, uyum sorunu ortaya çıktı. Uyum sorunu nedeniyle Yüksek Mahkemelerimiz arasındaki görüş farklılıkları da kamuoyuna olumsuz şekilde yansıdı. Bunların bir daha ortaya çıkmaması, Anayasamızın maddelerinin uyumlu olması, temel hak ve özgürlükleri öne alan, devletin sorumluluklarını net biçimde ortaya koyan demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasayı yapmak zorundayız. Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılının başlangıcındayız. Türkiye Yüzyılı'na da yeni bir Anayasa yakışır."
Bakan Tunç, çocukların ülkenin geleceği olduğunu belirterek, kaymakam adaylarına görevlerine başladıktan sonra tebdili kıyafetle okulları ziyaret etmeleri tavsiyesinde bulundu. Tunç, gençlerin gelişimi, ilçenin şartlarına uygun projelerin geliştirilmesi adına da kaymakamlara görev düştüğünü ifade etti.
Soykırım suçuna, bebek katillerinin suçuna ortak oluyorlar
Adalet Bakanı Tunç, Gazze'de soykırım suçunu dünyanın önleyemediğini, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı tarafından soykırım suçuna ilişkin soruşturma açıldığını hatırlattı. Uluslararası Adalet Divanı'nda Güney Afrika'nın başlattığı davada da İsrail'in devlet olarak soykırım suçundan yargılandığını ve tedbir kararının verildiğini aktaran Bakan Tunç, İsrail'in, soykırım yapan bir örgüt gibi hareket ettiğini belirtti.
Bunların, bütün dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini dile getiren Adalet Bakanı Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanan bir devletin yöneticilerinin, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan bir devletin başbakanını kendi parlamentolarında ayakta alkışlayarak o soykırım suçuna, bebek katillerinin suçuna ortak oluyorlar. Maalesef dünya böyle. Ama biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hakkaniyeti, adaleti, insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. Ülkemizde de vatandaşlarımızın 22 yıldan bu yana olduğu gibi kamu hizmetlerinden en etkin şekilde yararlanmasını sağlayacağız."
Bakan Tunç gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, programın ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Ordu'nun Aybastı ilçesinde, cumhuriyet savcısı ile restoran çalışanları arasında çıkan tartışmaya ilişkin soru üzerine Bakan Tunç, savcı ve ailesine geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, bu tür şiddet olaylarının kime yapılırsa yapılsın kabul edilmemesi gerektiğini bildirdi.
Olaya ilişkin soruşturma süreci olduğuna dikkati çeken Bakan Tunç, "Özellikle sosyal medya ve bazı basın yayın kuruluşlarında olay farklı anlatıldı. Baştan tetkik etmeden, teyit etmeden tek taraflı bir şekilde olayı sunmamak gerekiyor. Gazetecilik sorumluluğu altında öncelikle doğruluğunu tespit edip, ilgililere ulaşıp, nedir olay, ona göre yayın yapmak gerekiyor. Sonradan özür dilemek zorunda kalınıyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti, herkes kurallara uyacak
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından erişim yasağı getirilen sosyal medya uygulaması Instagram'a ilişkin soruya Bakan Tunç, karara ilişkin düzenlemelerin, 5651 sayılı internet ortamındaki yayınların düzenlenmesine ilişkin kanunda yer aldığını söyledi. Kanunun BTK'ye, erişim sağlayıcılarına ve internet kuruluşlarına görevler yüklediğini belirten Bakan Tunç, şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devleti, herkes kurallara uyacak. Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşları da kurallara uyacak. Türkiye'de yaşayan yabancılar da bu kanunlara uyacak. Türkiye'de yayın yapan sosyal medya kuruluşları da ülkemizin kanunlarına uyacak. Hiç kimsenin ayrıcalığı yok. İnternette suç işlenmesinin önlenmesi konusunda devlete verilen bir görev varsa, bu görevi devlet kurumlarıyla beraber elbette ki yapmak durumunda. Sosyal medya şirketi de eğer BTK'nin kapatmaya gerekçe gösterdiği yayınları erişimden çıkarırsa zaten sorun ortadan kalkar.” dedi.