Ekonomi profesöründen, Ekonomi-X Gazetesine özel açıklama
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Arif Yavuz, Türkiye'nin tekstil sektöründeki mevcut ekonomik zorluklar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ekonomi-X Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulunan Yavuz, Türkiye'nin emek yoğun işlerde sıkıntılar yaşadığını ifade etti.
Türkiye'de maalesef emek-yoğun işler şu anda sıkıntı çekiyor. Emek yoğun şirketler kapanıyor. Çünkü niye? Asgari ücret 1 Ocak'ta yapılan zamla beraber 17 bin net olunca o günkü kurla 572 dolar oldu. Şimdiki kurla baktığımız zaman da 525 dolar civarı. Bu asgari ücret Türkiye şartlarında yüksek oluyor. Brüt olduğu zaman da bin dolara mal oluyor. Yani bir işçinin maliyeti bin dolar. Peki, bu 3-4 yıl önce nasıldı? 350-400 dolardı. Şimdi asgari ücret 530 dolara çıkınca emek yoğun işler rekabet edemiyor. Özellikle tekstil sektöründe çalışan maliyeti bin dolara çıktığı için bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Kur düşük olduğu için maliyetler de yüksek olduğu için tekstil sektörü yurt dışından sipariş alamıyor, fiyatı tutturamıyor. Biz diyoruz ki, bakın şu anda Türkiye'de böyle bir durum oluştu. Ama hemen yakınımızda Mısır var. Şimdi Mısır'da asgari ücret 120 dolar civarı. Yani toplam maliyeti 200 dolar. Şimdi o zaman bakın orada bir işçinin maliyeti 200 dolar. Biz de bir işçinin maliyeti bin dolar. Buradaki firmalar Mısır'la rekabet edemiyor. Aynı şey Bengladeş ve Pakistan için geçerli. Dünyada bize sipariş veren şirketler artık Mısır'a, Belgladeş'e Pakistan'a sipariş veriyor. Bizim de burada fabrikalarımız kapanıyor. Şimdi bunun çözümü ne? Bunun çözümü şu; Eğer hükümet bu konuyla ilgili herhangi bir katkıda bulunmazsa, bir proje üretmezse bu fabrikalar maalesef sıkıntı yaşayacak.
Tekstil sektörünün kurtuluşu yapay zekâda
Ben firmalarıma diyorum ki “Sizin yapmanız gereken bir, ya yüksek ve katma değerli ürünler yapacaksınız, yani fiyatı pahalı ürünler yapacaksınız ya da meşhur uluslararası markalara fason üretim yapacaksınız. Veya muazzam bir teknoloji yatırımı yapacaksınız. Emek yoğununuzu azaltacaksınız. Bir makine koyacaksınız, 10 işçinin yapacağı işi bir işçiyle yapacaksınız. Veya üretimimizde yapay zekâyı kullanmaya çalışın. Bugünden itibaren başlayın çalışmaya. Şimdi kullanamazsınız ama 5 yıl sonra kullanırsınız. Yapay zekâyı kullanarak yine işçi sayısını azaltın. Dolayısıyla işçi sayısını azaltmadan rekabet edemeyeceksiniz.” İşveren bunu yapmak zorundadır.
Türk sanayicilere teşvik verilmeli
Burada bu fabrikayı kapatıp Mısır'a giden işveren bir daha Türkiye'ye geri gelmez. Bunun için biz istiyoruz ki hükümetimiz bir tekstil şehri yapsın. Ve oraya teşvikler versin. Yani diyorum ki hükümetimiz gelsin, işverenimize Mısır'a gidecek başka ülkeye gidecek işverenimize toprak versin. Ama sadece toprak vermek yetmiyor. Bunu verdin ikinci bir şey daha yapacaksın. Bunu hükümet iki nedenden dolayı yapacak. Bir benim fabrikalarım kapanıyor ve işsizlik olacak. Yani istihdam yok oluyor. İki bana bir de ihracat şartı koyacak. Yani diyecek ki sen bak tamam ben sana bunu veriyorum ama ihracat yapacaksın. Dolayısıyla ben de ne olur hükümete, ekonomiye, millete, devlete böyle bir katkım olmuş oluyor bir işveren olarak. Bunun yapılması gerekir diye düşünüyoruz.” İfadelerine yer verdi.