En Güzel Yarın!
Eylül ayını bunun için çok seviyorum. En güzel yarın bu ayın içindedir. Beş yaşında başlamış, yirmi dört yıllık hizmetle halen devam eden bir heyecandır, o en güzel yarın. Yaşasın! Okullar açılıyor.
Bizleri heyecanlandıran belki de hakikaten içimizde hiç büyümeyen o çocuktur. Bir gün büyümesinden korkmuyor değilim. Okul; hayatın devamlılığı, her millet için varlığının teminatı ve insanlık için dünyanın gelecek her yarını demektir. Belki de hiç bitmeyen heyecan böyle bir akışın içinde bir damla olmaktandır.
Okul; bütünüyle insanlıktan başlayıp, mensubiyetiyle milletine, doğduğu ocağa ve nihayet emanet ferdî varlığına karşı sorumluluk bilincini anlama yeridir. Öyle ki, anlamak arif işidir. Okul, kapısına gelen her insanı, önce arif ehli olarak görmek durumundadır. Şahsî kanaat olarak şu 'eğitim' kavramını arifliğin yerine koyamıyorum.
Eğitim kavramının içinde garip bir yabanlık duygusu hissediyorum. Öğretim farklı bir kavramdır. Hep yan yana kullanıldığı için karıştırılmamalıdır. Şimdi nerden çıktı bu yabanlık duygusu diye akla gelebilir?
Yakın geçmiş bir zaman diliminde, televizyon kanalının haberi, ' Falanca yerin başkanı çocuklarla birlikte çöp toplama kampanyasını başlattı.' Her şey hoş! Hareket gayet memnuniyet verici. Lakin kafama takılan soru şu:
Bizler; konuyla ilgili baştan sona sorumluluk sahibi olanlar ve tabi aileler olarak 2020'lerin nesline 'yere çöp atmama eğitimini' verememişiz, düzenlediğimiz toplama kampanyaları ile övünme durumundayız. Utanmalı mıyım, yoksa övünmeli miyim?
İnsan olmanın en temel hakikati anlama kabiliyetine sahip olması değil midir? Bu hakikati göz ardı ederek sadece 'eğitilmeye' çalışılan, batı felsefesinin tabiri ile 'düşünen hayvan' insan olma yolunda istendik mesafeyi kat edememiş görünüyor. Bu duruma müsebbib fıtrat mıdır yoksa eğitme iddiasında bulunan sistemler midir?
Okullar; önce insana, insan olma vasıflarını fark ettiren ve bu konuda ariflik bakışıyla, insanı, hayvanı ve cümle nebatı korumayı anlatabilen yerler olmalıdır. Eşyayı gereğince kullanmayı, her varlığın hak sahibi olduğu bilinciyle yaşamayı idraklere yerleştirebilen yerler olmalıdır.
Her yarının güzel olması insanın elindedir, insan içindir.
Muhabbetle.