Erdoğan, 'Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Büyükelçiler ile İftar' programına katılarak bir konuşma yaptı.

Kahramanmaraş 04 Mart 2025-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Elimizdeki tüm imknlarla o kardeşlerimize ulaşmanın ramazan sevincimize onları da ortak etmenin gayretindeyiz. Rahmeti, bereketi ve huzuruyla ramazan iklimi, sadece İslam ülkelerini değil en ücra köşesine kadar tüm dünyayı kuşatmıştır. Şu an etrafında bir araya geldiğimiz sofra, bir insanlık sofrasıdır. Bu sofra ramazanın ruhuna can veren bir muhabbet sofrasıdır. Türkiye'nin bütün gönül dostlarını 16. kez buluşturan bu soframızın bölgemizde ve dünyada barışa vesile olmasını temenni ediyorum' diye konuştu.

Ekonomik sıkıntıların dünyanın birçok ülkesinde hlen devam ettiğini görüyoruz

Ramazanın temsil ettiği değerlere hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgını ile başlayan daha sonra patlak veren savaşlarla iyice derinleşen ekonomik sıkıntıların dünyanın birçok ülkesinde hlen devam ettiğine dikkati çekti.

Bu durumun olumsuz yansımalarına siyasi istikrarsızlıklardan sosyal barışın zedelenmesine, kutuplaşmanın artmasından marjinal konumda kalması gereken ırkçı ve aşırı sağcı partilerin önlenemez yükselişine kadar geniş bir yelpazede şahit olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, ticaret savaşları ve çatışmaların kural ve hukuk temelli uluslararası sistemi çıkmaza sürüklediğini dile getirdi.

BM güvenlik konseyinde veto yetkisine sahip bir islam ülkesinin bulunması zorunluluktur

Yaşanan gelişmelerin önüne geçilmemesi hlinde varılacak yerin askerî veya siyasi patlamalar olacağı uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: 'Bunun işaretleri şimdiden görülmeye başlanmıştır. Dolayısıyla sorunları zamana bırakarak, sorunlara gözlerimizi kapatarak gelen tehlikeye kayıtsız kalarak hiçbir yere varamayız. 'Dünya 5'ten büyüktür' şiarıyla verdiğimiz mücadele, bırakın sorun çözmeyi kendisi sorun üreten işte bu küresel sistemin yerine daha kuşatıcı bir yapının inşası içindir. Şunu bugün bir kez daha açık ve net ifade etmek isterim. Küresel karar alma mekanizmalarının dünyanın değişen şartlarına uyum sağlamasının vakti çoktan gelmiştir. En basitinden dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların artık karar alma süreçlerinde hak ettikleri şekilde temsil edilmesi gerekiyor.'

Nerede bize ihtiyaç varsa orada olmanın gayretindeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizlerle çevrili bir coğrafyada enerji güvenliğinden terörle mücadeleye, gıda güvenliğinden kalkınmaya, kritik roller üstlendiklerini belirtti.

500 yılı aşan köklü diplomasi tecrübelerinin rehberliğinde, krizleri çözmenin, insani dram, zulüm ve mağduriyetleri sona erdirmenin peşinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu süreçte ilkemiz şudur; mazluma da zalime de kimlik sorulmaz. Biz kriz bölgelerine bakarken etnik aidiyetleri, inançları, renkleri, kökenleri değil, yalnızca el uzatılması gereken insanlar görürüz. Gazze'de nasıl insanlığın vicdanı olmaya gayret ediyorsak, Ukrayna'daki sivil kayıpların önüne de aynı hissiyatla geçmenin mücadelesini veriyoruz. Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimizi sürdürürken, muhtemel bir çözümün ne Rusya'sız ne Ukrayna'sız olabileceğine inanıyoruz. İlk günden bu yana ateşe körükle gitmeden krize çözüm üretmeyi amaçladık. İstanbul süreci, Karadeniz Tahıl Girişimi, esir takası gibi inisiyatiflerle savaş şartlarına rağmen müzakere ve uzlaşının mümkün olabileceğini gösterdik. Savaşan taraflardan herhangi birini dışlayan formüllerin sonuçsuz kalacağını her vesileyle dile getirdik. Gelinen noktada bu yaklaşımların ne kadar gerçekçi ve isabetli olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz. Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür. Bunun yolu da iki tarafın temsil edildiği bir müzakere sürecinden geçiyor. Bölgemizin kana, çatışmaya ve gözyaşına doyduğunu artık herkesin, tüm tarafların görmesini ümit ediyoruz. Tek bir masumun dahi ölmemesi için müzakerelere ev sahipliği dhil her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum.'

Bölgemizin bir asır önce olduğu gibi tekrar yeni haritalar üzerinden dizayn edilmesine müsaade etmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de, 8 Aralık 2024'te Esed rejiminin devrilmesiyle yeni bir dönemin başladığına dikkati çekti. Toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış, farklı kimliklerin yan yana yaşadığı, tüm komşuları için güven ve istikrar kaynağı olan Suriye'nin inşasının, en büyük temennileri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetimin, böyle bir Suriye'nin vücut bulması için gösterdiği gayreti takdirle karşıladıklarını ve kendilerine gereken her türlü desteği sağladıklarını vurguladı.

Ülkede 13 yılı aşan çatışmaların Suriye'ye maliyetinin, 1 milyon can kaybı ve 500 milyar dolara yaklaşan devasa bir fatura olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki hiçbir ülkenin böyle ağır bir yükün altından tek başına kalkmasının mümkün olmadığını ifade etti.

Suriye halkının, ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarına herkesin güçlü destek olması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: 'Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir. Bölgemizin bir asır önce olduğu gibi tekrar yeni haritalar üzerinden dizayn edilmesine, parçalanmasına, ayrıştırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Pusuda bekleyenlere, ellerini ovuşturanlara fırsat vermeyeceğiz. 'Terörsüz Türkiye' hedefiyle yürüttüğümüz çalışmaların amaçlarından biri de işte bu kirli ve kanlı planlara engel olmaktır. Kimlerin ne yapmaya çalıştığının gayet farkındayız. Kulaklara fısıldanan senaryoları da çok iyi biliyoruz. Unutulmasın ki emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti, eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır. Yakın tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur. Tarihin tekerrür etmesi istenmiyorsa izlenmesi gereken yol bellidir. Türkiye olarak güvenliğimize yönelik her türlü tehdidi kaynağında etkisiz hle getirme kudretine hamdolsun ziyadesiyle sahibiz. Bu kapasitemizi hiç tereddüt etmeden pek çok kez gösterdik. Ne ülkemizin ne bölgemizin geleceğinde teröre yer olmadığını herkesin anlamasını, kabullenmesini, sonu hüsranla bitecek ham hayaller peşinde koşmak yerine planlarını buna göre yapmasını tavsiye ediyoruz.'

Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kafkasya'da refah ve istikrar için çabalarını yoğunlaştırdıklarını, Ermenistan ile normalleşme sürecini ilerlettiklerini ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barışı tesis edecek bir anlaşmayı beklediklerini hatırlattı.

Doğu Akdeniz ve Ege'deki istikrar ortamının korunmasını arzu ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Komşumuz Yunanistan ile münasebetlerimizde karşılıklı adımlarla tesis ettiğimiz olumlu atmosferin muhafazasından yanayız. Balkanlar'daki istikrarın korunması için elimizden gelen katkıyı sunuyoruz. Ata yurdumuz Orta Asya'daki kardeş cumhuriyetlerle her alanda yakın ilişkilerimiz sürüyor. Türk Devletleri Teşkilatı ile işbirliğimiz daha da derinleşmiştir. Bunu ilerletmekte kararlıyız' ifadesini kullandı.

Bakmadan Geçme