Hisarcıklıoğlu: 'Dünyayı doyuran kimse, dünyanın lider ülkesi de odur'
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen Gelecekte Diyarbakır'ın Tarımsal Perspektifi Çalıştayı'na katıldı.
Hisarcıklıoğlu çalıştayda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en önemli tarımsal üretim ve hayvancılık merkezlerinden Diyarbakır'da bulunmaktan şeref duyduğunu belirterek, hem bölge hem de Türkiye için büyük önem taşıyan tarımsal üretimin, gelecek vizyonuyla birlikte ele alınmasını önemli gördüğünü söyledi.
Devam eden büyük sulama projeleri bittiğinde, Diyarbakır'ın dünya çapında öne çıkan, bir tarım ve gıda sanayi merkezi olacağına inandığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Mesela Silvan Barajı faaliyete geçtiğinde, 2 milyon dönümlük bir alan daha sulu tarıma açılabilecek. Böylece, pamuk, mısır, soya, gibi önemli tarımsal-sanayi ürünleri de buradan çıkabilecek. Esasında tarım, en stratejik alanlardan biri. Ve ülkemizin de en güçlü olduğu konular arasında. Tarımsal hasılada Avrupa'da ilk sıradayız, dünyadaysa 10.yuz. Buradan elde ettiğimiz 25 milyar dolar ihracat sayesinde, net döviz geliri kazanmakta ve dış ticaret fazlası vermekteyiz” dedi.
Hisarcıklıoğlu tarım sektörünün asla ihmal edilmemesi gereken bir sektör olduğuna dikkat çekerek, “Çünkü dünya nüfusu her yıl artıyor. Her yıl bir Türkiye kadar nüfus dünyaya dahil oluyor. Dünyada orta sınıf devamlı büyüyor. Orta sınıf, daha çok tüketiyor, daha çok harcıyor. Her yıl orta sınıfa neredeyse 2 Türkiye ekleniyor. Yanı başımızda, çevre coğrafyamızda 2 milyar kişi yaşıyor. 500 milyar dolar gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal ediyor. Demek ki elimizin altında müthiş bir imkan var. Tüm bu coğrafyayı biz doyurabiliriz. Böylece hem para, hem de stratejik güç kazanırız” şeklinde konuştu.
“Dünyayı doyuran kimse, dünyanın lider ülkesi de odur” diyen Hisarcıklıoğlu, “İşte bu nedenlerle tarımı ihmal edemeyiz. Öte yandan, tarımı, teknolojiyle de birleştirmek durumundayız. Zira iklim değişikliği, çevre problemleri ve kuraklık giderek daha büyük bir soruna dönüşüyor. Dünyada yeni ortaya çıkan teknolojiler sayesinde, mesela gıda üretiminde toprak ihtiyacı yüzde 90, su tüketimi yüzde 70 azalıyor. Demek ki bu sektörü nasıl dönüştüreceğimiz, önümüzdeki 10 yılın temel tarım ve sanayi politikası problemidir. Zira tarım ve hayvancılıkta potansiyelimizin gerisinde kaldığımızın da farkındayız. Bir an önce buna odaklanmamız lazım” dedi.
Hisarcıklıoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi'ye, istişareyi öne çıkaran çalışma tarzı ve sektörle gayet yapıcı bir diyalog içinde olmasından dolayı teşekkür etti.
Yapılması gereken çok iş olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “Bunlardan ilki, ürettiğini satma modelinden, satacağını üretme modeline geçmeliyiz. İkincisi, girdi maliyetlerimizi düşürmek için mutlaka birlikte üretim modeli uygulamalıyız. Ölçek ekonomisine geçmeliyiz. Zira bu devirde ayakta kalmak istiyorsan, çok üreteceksin, çok alacaksın, çok satacaksın. Bunu başarmanın bir yolu da kooperatifçilik. Bu alanda zaten güzel örnekler de var. Ayrıca sözleşmeli üretim modelini de yaygınlaştırmalıyız. Üçüncü olarak, ürünün ekimden nakde dönüşeceği sürece uygun şekilde, üreticiler için yeni finansman modelleri sunulmalı. Tarımsal destekler, ekim zamanından önce belirlenip, vaktinde ödenmeli. Ve birkaç yılı kapsayacak şekilde açıklanmalı. Dördüncü olarak, Sektördeki işgücü ihtiyacını karşılamak için, yeni bir sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç var. Beşincisi, Hayvancılığı ülkemizin şartlarına ve özelliklerine göre yeniden tasarlamalıyız. Doğu Anadolu'da “ham materyal üretimi”, Ege ve Akdeniz'de “Süt Hayvancılığı” ve İç Anadolu'da “Besicilik” amacıyla, Organize Hayvancılık Bölgeleri kurmalıyız”.
Tarım ve hayvancılık piyasası yaptıkları çalışmalara da değinen Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: “Tarım-hayvancılık piyasasını ticaret borsalarımız düzenliyor. Ürünlerin analizleri, borsalarımızdaki akredite laboratuvarlarda yapılıyor. Ürünlerin fiyatları; alıcı ve satıcının katılımıyla borsalarımızdaki elektronik satış salonlarında belirleniyor. Akredite laboratuvarlarımızla, elektronik satış salonlarımızla, lisanslı depolarımızla, modern borsacılık hizmeti sunuyoruz. Bugün ticaret borsalarımız dünyaya örnek hale geldi. İslam ülkelerine ve Türk Cumhuriyetlerine, Ticaret Borsacılığındaki tecrübelerimizi aktarıyoruz. Son dönemde tarım ve hayvancılık piyasasını daha da geliştirecek önemli adımlar attık. Önce lisanslı depoların çıkmasını sağladık. Buraya konan ürün karşılığında alınan elektronik ürünü senedi (ELÜS) finansmana erişimde teminat olarak kullanılıyor. Devletimiz de, yatırım, kira, lojistik ve analiz destekleri ile lisanslı depoculuğun gelişmesine büyük katkı veriyor. Lisanslı depoların ardından, Türk tarımının 50 yıllık rüyası olan, Ürün İhtisas Borsası'nın kuruluşunu gerçekleştirdik. Tıpkı Borsa İstanbul gibi ve bu da emtia borsası. Lisanslı depodan alınan ürün senetleri, Ürün İhtisas Borsası'nda alınıp, satılabiliyor. Diyarbakır TB'mız da, güzel bir vizyon sergileyerek, hem buranın hem de TMO-Lidaş lisanslı depo şirketimizin kurucu ortaklarından biri oldu. Ayrıca bugün Türkiye'de 25 tane olan, Yetkili Sınıflandırıcı Laboratuvardan biri de Borsamız sayesinde Diyarbakır'da”.
Hisarcıklıoğlu, Diyarbakır'da hem Oda ve hem de Borsanın akredite olduğunu, üyelerine 5 yıldızlı hizmet sunduğunu anımsattı.
Diyarbakır TSO ve TB Başkanlarının, üyelerinin tüm meselelerini Ankara'ya getirdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, “Birlikte çalışıp, çözüm yollarını ortaya koyuyoruz. Sonra da hükümetimize gidip, bu sorunların çözmek için çalışıyor, bunların takipçisi oluyoruz. Pek çoğundan da sonuç aldık. Ama elbette sıkıntılarımız bitmedi. Bugün de bunun için buradayız. Sizden ödevlerimizi alıp Ankara'ya döneceğiz. Başkanlarımla birlikte bunları da ilgili yerlere iletip takip edeceğiz” dedi.