Kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik TBMM toplandı
TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve kadın haklarının güçlendirilmesi konusunda önemli çalışmalar yapıldığını belirterek, gerek hukuk mevzuatının yenilenmesi, gerek Türk Ceza Kanununda, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Ceza İnfaz Kanununda bazı düzenlemeler gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Kahramanmaraş 3 Aralık-
Kadına şiddetin önlenmesi, çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunması konusunda hassas olduklarını ifade eden Bakan Tunç, aile bireylerinin korunması konusunda eksiklikler varsa bunların giderilmesi gerektiğini söyledi.
Adalet Bakanı Tunç, "Yasamanın bu konuyu denetliyor olması; araştırma komisyonu vasıtasıyla gerek uygulamaya yönelik gerek yasal düzenlemelerle ilgili olarak ek tedbirleri araştırıyor olması; özellikle kadına şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi konusunda çok önemli ve faydalı olacağına yürekten inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kadına yönelik olanı tartışmasız biçimde reddediyoruz
Kadına yönelik şiddetin, insanlık onuruna yöneltilmiş en karanlık, en çirkin saldırı olduğunu belirten Bakan Yılmaz Tunç, "Şiddetin hiçbir türünü kabul etmediğimiz gibi, özellikle kadına yönelik olanı tartışmasız biçimde reddediyoruz. Kadına yönelik şiddeti insanlık ailesinin tamamına yöneltilmiş bir ihanet olarak görüyoruz." diye konuştu.
Kadına şiddetin, yalnızca bir kadını değil; bir aileyi, bir toplumu, nesilleri yaralayan, kökleri derine inen bir kötülüğün yansıması olduğunu ifade eden Tunç, "Bu bakımdan kadına karşı şiddeti meşru göstermeye çalışan hiçbir bahaneyi kabul etmiyor, bu tür temelsiz savunmaları reddediyoruz. Bundan sonra da şiddeti meşru göstermeye çalışan her söylemin ve davranışın karşısında en güçlü şekilde durmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Kadının güçlendirilmesine yönelik politikalar geliştirdik
Cumhurbaşkanlığı Ulusal Kalkınma Planları, Yargı Reformu Stratejisi, İnsan Hakları Eylem Planı, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları, Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı gibi belgelerle kadının güçlendirilmesine yönelik politikalar geliştirdiklerini anlatan Bakan Tunç, bu politikalar doğrultusunda gerek Anayasal gerek yasal gerek de uygulamaya yönelik olarak, kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Bakan Tunç, aile mahkemelerinin 2003'te kurulduğunu, 497 aile mahkemesinin yargılama faaliyetlerine devam ettiğini belirterek, 2004'te Anayasanın 10. maddesinde kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu, devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğuna ilişkin düzenleme yapıldığını, 2010'da ise kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık düzenlemesini Anayasal güvenceye kavuşturulduğunu anlattı.
Bakan Tunç, 2011'de Aile Bakanlığının kurulduğunu, 2012'de ise yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanunla; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesini amaçladıklarını söyledi.
2020 yılında Adalet Bakanlığı bünyesinde de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığını kurulduğunu dile getiren Bakan Yılmaz Tunç, 6284 sayılı Kanunda öngörülen tedbirler hakkında karar vermek üzere her adliyede tedbir mahkemeleri belirlendiğini söyledi.
Bakan Tunç, Özel Soruşturma Büroları kurulduğunu, 81 ilde toplam 242 adliyede bu soruşturma bürolarının faaliyet gösterdiğini bildirdi.
Türk Ceza Kanunu'nda kadınları koruyan önemli düzenlemeler yaptıklarını, birçok suç bakımından suçun kadına ve eşe karşı işlenmiş olması suçun nitelikli hali olarak düzenlendiğini aktaran Tunç, cinsel taciz suçunun aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmiş olmasını cezada artırım sebebi olarak düzenlendiğini dile getirdi.
Cinsiyet farklılığı nedeniyle ayrımcılık yapmayı suç olarak düzenlediklerini hatırlatan Tunç, 2005 yılında yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemesi Kanunuyla cinsel saldırı suçlarından dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda mağdura baro tarafından avukat görevlendirilmesini isteme hakkı tanındığını söyledi.
Bakan Tunç, 2014 yılında cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların cezalarının ve infaz oranlarının kademeli olarak artırıldığını, 4. Yargı Paketiyle; kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının "boşanılan eşe" karşı işlenmesi halini cezada artırım sebebi olarak düzenlendiğini söyledi.
Kadınlara yönelik koruma kalkanını daha da güçlendirmiş olduk
Kasten yaralama suçunun cezasını 6 aydan, 1 buçuk yıla kadar hapis cezasına çıkarıldığını belirten Bakan Tunç, eziyet suçunun cezasını 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına çıkardıklarını bildirdi.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cezasının 2 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına yükseltildiğini kaydeden Tunç, kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, işkence ve eziyet suçlarının kadına karşı işlenmesi halini cezada ağırlaştırıcı neden olarak kabul edildiğini hatırlattı.
Bu kapsamda kasten öldürme suçunun cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildiğinin altını çizen Tunç, kasten yaralama suçunun cezasının alt sınırlarının artırıldığını söyledi.
Israrlı takip eylemini müstakil bir suç şeklinde düzenlendiğini belirten Tunç, "Böylece kadınlara yönelik koruma kalkanını daha da güçlendirmiş olduk." dedi.
Bakan Tunç, suç mağduru kadınların talepleri halinde ücretsiz olarak avukat görevlendirileceğine ilişkin bir düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anlattı.