Kişiliğin En Büyük Mimarı Anne ve Babadır
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Değerler Akademisi'nde konuşan Klinik Psikolog Beyhan Budak 'Anne ve baba toprak, çocuklar ise yetiştirilen ürün gibidir. Eğer toprak sağlam ve verimli olursa yetiştirilen üründe o derece sağlıklı olur' dedi.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi tarafından düzenlenen Değerler Akademisi'nde eğitimler sürüyor. Büyükşehir Belediyesi'nin Instagram hesabından canlı yayınlanan, KSÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Taşlıyan'ın moderatörlüğünü yaptığı programın konuğu Klinik Psikolog Beyhan Budak oldu. Gerçekleştirilen canlı yayında Beyhan Budak “Ailelerde Öfke Kontrolü ve Stresle Baş Etme Yöntemleri” konusunu değerlendirdi. Budak, düzenlenen konferansta stres ve öfke kontrolü, ailede kriz yönetimi gibi pek çok konuya değindi.
Anne ve babanın yüzünde ayna var
Düzenlenen etkinlik için Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Klinik Psikolog Beyhan Budak, “Her anne babanın yüzünde bir ayna var çocuk aynanın yüzünde yansımasını gördüğü şeklinde kendini değerlendiriyor. Eğer anne ve baba mutluysa o anne babayı gördüğü zaman çocuk, aynada sağlıklı olarak kendini görür ve sağlıklı bir benlik inşa eder ve ilerde kendisi de sağlıklı bir yuva inşa eder. O ayna kırıksa belki annenin ya da babanın kendi sorunlarından dolayı belki de aralarındaki sıkıntıdan dolayı o kırık aynada çocuk kendi yansımasını bozuk görür ve yanlış öğrenmeye, yanlış bir şey inşa etmeye başlar. Bu silsile bir ömür boyu devam ederek nesilden nesile bu sıkıntılar, sorunlar yanlış ilerleyip gider” diye konuştu.
Mahşerin 4 atlısı
Beyhan Budak konferansının devamında, “John Gottman ve Julia Gottman uzun yıllar süren araştırmaları sonucunda ilişkilerin bitmesine yol açabilecek dört temel davranış biçimini ortaya koymuştur. Bunları da Mahşerin 4 Atlısı olarak tanımlamıştır. Bu davranış biçimleri aşağılama, eleştiri, sürekli savunma halinde olma ve duvar örmedir. Sürekli savunma halinde olmanın en belirgin özelliği karşı tarafın söylediklerini duymamaktır. Çiftlerden biri diğerini eleştirdiğinde diğeri savunma pozisyonuna girer; ancak savunma bir çeşit karşı tarafı suçlama olduğundan ve “sorun bende değil sende” mesajı içerdiğinden çatışma artarak devam eder. Kısır döngü oluşur. Duvar örme, tartışma sırasında çiftlerden birinin fiziksel ve ruhsal anlamda iletişimi kesmesi ve konuşmamasıdır. Çiftler birbirine küserek iletişimi kapatıyor ve işler daha da içinden çıkılmaz hale geliyor. Kullandığımız kelimler bazen neşter gibidir, özenle kullanmak lazım. 1 eleştiriyi 4 olumlu cümle telafi edebiliyor. Aşağılama ilişkilerde olmaması gereken en olumsuz davranış biçimlerinden biridir. Eşlerden birinin kendisini diğerinden üstün görmesi ve diğerini küçümsemesi durumudur. Böyle bir ilişki biçiminde çatışma da kaçınılmaz olacaktır. Bu 4 madde arasında en tehlikelisi ve iletişimi tamamen bitiren aşağılamadır. Gottmanlara göre bir ilişkinin kalitesini belirleyen şey maddiyat veya güzellik değildir ilişkilerin sağlam olmasının en temel sebebi çiftlerin birbiriyle arkadaş gibi olmasıdır” dedi.
Öfkenin Arkasındaki Büyük Problem Çözülmeli
Beyhan Budak konuşmasını, “Öfkede insanın duygularından biridir ama öfkenin diğer duygulardan bir farkı vardır öfke hiçbir zaman ilk duygu olarak ortaya çıkmaz. Önce bir şey yaşanır başka bir şey hissedilir sonrasında o bir şekilde öfkeye dönüşür. İnsanlar eğer çok çabuk veya çekirdek kovuğunu doldurmayacak şeylere dahi öfkeleniyorsa bunun ardında saklanan çok büyük bir problem vardır. Önce öfkenin ardında yatan problemi bulup o problemi çözmek lazım. Son olarak tüm çiftlere şunu demek isterim ki ilişkinizi sağlam tutmak ve monotonluktan kurtarmak için her ikinizin de arka bahçesi olsun yani her işinizi beraber yapmak zorunda değilsiniz” cümleleriyle noktaladı.