Mahir Ünal: 18 yıldır iktidarda olmamızın sebebi reformcu kimliğimizdir
Mehmet Acet'in hazırlayıp sunduğu Başkent Kulisi'ne konuk olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, gündemi değerlendirdi.
Mahir Ünal, konuşmasında: “Aslında yeni bir süreçten ziyade burada AK Parti'nin reformcu kimliğine bakmak gerekir. Yani AK Parti 18 yıldan beri iktidarda oluşunun temel gerekçesi aslında bu. Çünkü AK Parti 2002'den bugüne baktığımızda hangi krizleri açtığını hangi krizleri yönettiğini hangi saldırıları bertaraf ettiğini ve nasıl bir değişim yönetimi içerisinde olduğunu ve bütün bunları da reformcu kimliği ile gerçekleştirdiğini net bir şekilde görebiliriz.
AK Parti'nin Türkiye ile olan ilişkisi son 18 yılda hafızalarımızı tazeleyelim. Hem vesayetle mücadelesi hem yapısal reformlar, sağlık altyapısından dış politikaya kadar aldığı doğru pozisyonlar bunların hepsinin ortak gayesi öncelikli olarak milletimizin talepleri doğrultusunda, milletimizin hassasiyetleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmek oldu.
Dünya son 1 yıldır büyük bir kaosun içerisinde. Yani artık salgın bugün işte Fransa'ya baktığınızda Fransa yanıyor. Fransa'da yaşananlar adeta bir iç savaş görüntüsü oluşturmuş durumda. Ekonomik olarak İtalya'ya baktığımızda İngiltere'ye baktığımızda yine seçim süreci ABD ve ABD'deki deriler ve yaşanan sıkıntılara baktığımızda aslında küresel ölçekte bir kaostan geçiyor. Pandemi de bunu tetikledi.
Şimdi kaos bir Kriz yönetimi demektir ve kriz yönetimini ancak iyi bir değişim yönetimi ile gerçekleştirebilirsiniz. Yani biz Türkiye olarak dünyadan bağımsız stabil bir durumdayız ve bu stabil durumun içerisinde Türkiye'nin hızlı pozisyon alması ve kaosu yönetmesi gerekmiyor gibi bir tutum içerisinde adeta birileri. Son Cumhurbaşkanımızın hukuk ve ekonomi alanında ısrarla altını çizdiği reformun vurgusu kaçınılmaz bir değişim yönetiminin sonucu ve Dünyada 'ki gelişmelere karşı Türkiye'nin yeni bir pozisyon almasından ibaret ve bu da ilk yaptığımız şey değil. Dediğim gibi 18 yıldan beri iktidarda olmamızın altında yatan temel sebep AK Parti'nin zaten reformu kimliğidir.
Anladığım kadarıyla bu ülkenin ordusuna satılmış diyecek kadar gaflet ve dalalet içerisinde olan ve ihanet konusunda ismi ile müsemma anladığım kadarıyla. Şimdi bu sadece bu milletvekilinin ifade ettiği bir şey değil. Bu Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2010 yılından bugüne kadar bir kaset operasyonuyla iş başına getirilen Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi'nin 10 yıldan beri yürüttükleri sistematik bilinçli bir kutuplaştırma, gerilim ve yakın görevinin gereği olarak bunu söylüyorlar. Bu milletvekilinin bireysel olarak bir tepkisi değil. Bu sistematik olarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2010 yılında ele geçirilmesi ile beraber daha sonra biliyorsunuz MHP'yi de ele geçirmek istediler. MHP'ye dönükte aslında benzer bir operasyon yürütüldü.
2010 yılında Kemal Kılıçdaroğlu'nun göreve gelmesiyle beraber bunu defalarca konuşmuşuzdur. Türkiye hiç görmediği bir şeyi gördü. Hatırlayın 2010 yılında bir yemin krizi yaşadı Türkiye Büyük Millet Meclisi. Ve bu yemin krizi üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu seçimleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gayrimeşru ilan etti. İlk eylemidir bu. Yani göreve gelir gelmez bu kurumları, kişileri gayrimeşru ilan etmek ve her türlü hakareti iftirayı ve Türkiye'nin toplumsal meşruiyet zeminini devletin meşruiyet zeminini, Türkiye'nin birliğini beraberliğini dinamitlemek anlamında bu ilk eylemidir. O Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gayrimeşru ilan etmesi seçimleri gayrimeşru ilan etmesi sonra anayasayı gayrimeşru ilan etti, sonra referandumu gayrimeşru ilan etti, sonra yargıyı gayrimeşru ilan etti, sonra devletin polisini, emniyet mensuplarını gayrimeşru ilan etti, sonra gazetecileri, sanatçıları, öğretmenleri, bunların hepsine dönük kimisine yalaka dedi kimisine yandaş dedi kimisine öğretmenlere son dönemde kullandığı ifadelere baktığınızda utanç verici. Yani bu ifadeler rastgele kullanılan ifadeler değil.
Ordu'ya dönük kullandığı bu ifadenin altında Kahraman ordumuzun Afrin'de, Barış Pınarında, Fırat Kalkanı'nda aldığı o büyük muzafferiyetler yatıyor. Canları yandığı için bu ifadeleri kullanıyorlar.” İfadelerine yer verdi.