Mehmet Dere: Cumhurbaşkanımız Paris İklim Anlaşmasını derhal TBMM'ye geri göndermeli
Yeniden refah partisi Kahramanmaraş il Başkanı Mehmet Dere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Paris İklim Anlaşmasını derhal Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'ye geri göndermelidir çağrısında bulundu. Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Dere, yaptığı açıklamada: 'Sırf batılılar istiyor diye apar topar bu anlaşmanın TBMM'den geçirilmesi, imzalaması akla durgunluk verecek bir olaydır.' Dedi.
İl Başkanı Dere, Açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yeniden refah partisi olarak TBMM onaylanan 'Paris İklim Anlaşmasını', Cumhurbaşkanımız derhal TBMM geri göndermelidir. Sırf batılılar istiyor diye apar topar bu anlaşmanın TBMM'den geçirilmesi, imzalaması akla durgunluk verecek bir olaydır.
1- Paris anlaşmasını ülkelere dayatan emperyalist batılı ülkeler daha anlaşmanın birçok maddesinde uzlaşma sağlayamadıkları için 1-12 Kasım tarihlerinde İskoçya'da toplanacaklar birçok maddesinde değişikliğe gidecekler. Yani kendileri anlaşmanın maddeleri üzerinde daha uzlaşmamışlar, Paris İklim Anlaşmasının Maddelerini daha ortaya çıkmamışken; bin yıllık medeniyetin temsilcisi bu milleti nasıl bu kadar seviyesizliğe düşürülebilir; Siz TBMM de yemin etmediniz mi; Bu zilleti nasıl kabul edersiniz. Anlamak mümkün değil.
2- Birleşmiş Milletler iklim değişikliği sözleşmesi Kyoto protokolü 2005' te yürürlüğe girdi. Bu protokolü yüzlerce az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere imzalattılar. Dünyadaki petrol üretiminin yüzde 40'ını Tüketen Amerika, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkeler bunu imzalamadı. Madem iklim değişikliğini engellemek istiyorsunuz, küresel ısınmayı engellemek istiyorsunuz, bu petrol tüketimini en çok yapan ülkelerin önce bunu imzalaması gerekmez mi? Bunlar imzalamıyorlar, petrol tüketimini az kullanan, az gelişmiş ve gelişmekte olan batının emrinde hükümetler imzalıyor. Bu nedenle bu Kyoto ile paralel olan Paris İklim anlaşmasının da son derece dikkatle ülkemiz milletimiz yararına mı diye incelenmesi gerekirdi; meclis kulislerinde Oylama var; emriyle gittiniz bu milletimiz adına utanılacak bir anlaşmayı oyladınız; tıpkı İstanbul sözleşmesi gibi! Oldu bittiye getirdiniz; yakında bu millet sizlere bunun hesabını soracaktır. Yakında siyasi Tarihin çöplüğüne atılacaksınız
3- Ey milletvekilleri; Bu anlaşmanın imzalanmasıyla emperyalist ülkeler, batılı gelişmiş ülkeler 'Karbon salımınız fazla' diye, gelişmekte olan ülkelere 'fazla karbon salınımı cezası kesme' hakkına sahip oluyor bu hakkı siz onlara verdiniz farkında mısınız?
a-Karbon salınımı, doğayı kirlettiği iddiası Bütün termik santrallerimizi kapatmamızı istiyorlar. Bunun için hazırlanan raporla karbon salınımı fazla diye tesislerimizin ruhsat almasını isteyecekler; Ruhsatı veren Emperyal güçler şu teknik cihazları alın şu teknolojiyi uygulayın diyerek bir yandan yüksek fiyatta filitreler cihazlar ve teknoloji satacaklar bir yandan ekonomik ömrünü tamamladı diye raporlarla tesislerimizi kapatacaklar; Bu bizim için çok büyük elektrik ve enerji sıkıntısı demektir. Hem kıtlık hem de fiyatların anormal derece pahalanmasını gerektirir.
b- Ruhsat yetkisi bizim elimizde olmayınca Madenleri kapatmamız, nükleer santral yatırımlarını durdurmamız ve doğalgaz çıkarmaktan vazgeçmemiz gerekiyor. Yani “Altın bulduk, Doğalgaz bulduk…” sözleri sadece bir masal olarak kalacak.
c- Tüm sanayi kuruluşlarının denetim ve izni uluslararası kurumlara bağlanacak. Sertifikayı kendileri verecekler; sertifikası olmayan tesisleri kapatma kararı alacaklar; Bu da işletmelere ve halka yansıyacak yüksek karbon vergisi yükü getirecek. Aynı zamanda pek çok fabrika kapanma ile karşı karşıya kalacak
d- Petrol, kömür ve fosil yakıtlarının kullanımının en aza indirilmesi. Bu de petrolde kıtlık ve büyük zam demek
e- Arabalardan çıkan egzozun azaltılması için araç fiyatları aşırı pahalanacak. Araç sahibi olanlar için de ağır vergiler getirilecek. Şimdiden vekiller Cumhurbaşkanı'na araç vergilerini 3 katına kadar artırma yetkisi verilmesi için torba yasa teklifi sundu.
f- Hayvancılığı bitirmemiz gerekiyor. İddia şu ki ineklerin çıkardığı metan gazları atmosferi kirletip küresel ısınmaya sebep oluyormuş. Esas maksat ise yıllardır Bill Gates'in dile getirdiği ve ülkemizde de birkaç fabrikası kurulan sentetik et-yapay et projesini hayata geçirmek
g- Doğal eti, sütü ve tarımı bitirmek, kurulmak istenen Yeni Dünya Düzeni'nin ana amaçlarından biri.
h- Bunu kolaylaştırmak için yakın zamanlarda hayvanlardan insanlara geçen bir virüs haberi ile DSÖ nün de yıllar sonra kurmaca olduğunu itiraf ettiği domuz gribi, kuş gribi senaryosundaki gibi hayvanlar daha büyük çapta öldürülürse sonrasında da zaten bir daha toparlanamaz. Hedeflenen amaç da bu gibi görünüyor.
i- Gerçek et, sadece elitlerin ulaşacağı bir yiyecek haline gelecek. Kurban Bayramı da geçmişten bir nostalji haline getirmek istiyorlar
j- Kısacası düşük karbonlu ekonomiye küresel düzeyde geçmek demek insanların üretim, tüketim, beslenme kısacası tüm hayat biçimlerini kökten değiştirmek demektir. Bu da büyük ekonomik sıkıntılara sebep olacak köklü bir değişim demek. Bu değişim de kıtlık, açlık ve büyük sıkıntılar getirecek demektir. Kısaca sözleşmeyi kabul etmek demek ülkenin fişini çekmek demektir.
4- Yine Yeşillik, doğayı koruma, iklim bahane edilerek, bir Batı kazığı daha maalesef; bu ülkeye çakıldı. Bu milleti bitirmeye çalışıyorlar. Yine bal kasesinde zehir sunuluyor. … Biz bu desiselerin farkında olan Yeniden Refah Partisiyiz.”