MHP lideri Bahçeli, 'PKK'nın örgütsel varlığı bitiyor'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Ege Denizi'nde bulunan 7 farklı ada grubu içinde Anadolu coğrafyasına en yakını olan On İki Ada başta olmak üzere Yunanistan'ın burnumuzun dibinde silah göstermesi yalnızca stratejik bir hata değil, tarihi, askeri ve siyasi sonuçları çok ağır olacak trajik bir yanlıştır.' dedi.

Kahramanmaraş 14 Ocak-

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, fazilet, feraset ve fehim sahibi zevatın gerçeklerden korkup saklanmasının ve aydınlıktan ürküp kaçmasının, ne kadar sarsıcı olursa olsun mümkün ve muhtemel olmadığını söyledi.

Kaybedeni, tıpkı 103 yıl önce olduğu üzere asla Türkiye olmayacak

Yunanistan'ın, Ege adalarına menzili 30 ile 300 kilometre arasında değişen füzeleri konuşlandırma hazırlıklarının uluslararası hukuka tamamıyla aykırı olduğunun ve iyi komşuluk özlemlerini de temelinden sakatlayacak fütursuz adımlar olduğunun altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti: 'Gayri askeri statüdeki adaların bir plan dahilinde silahlandırılması, Türkiye'ye meydan okumaktır, barış denizi olmasını dilediğimiz Ege'yi gerilim ve cepheleşme girdabına çekmektir. Ege Denizi'nde bulunan 7 farklı ada grubu içinde Anadolu coğrafyasına en yakını olan On İki Ada başta olmak üzere Yunanistan'ın burnumuzun dibinde silah göstermesi yalnızca stratejik bir hata değil, tarihi, askeri ve siyasi sonuçları çok ağır olacak trajik bir yanlıştır. Şunu bir defa net şekilde ifade etmek isterim ki bilhassa On İki Ada gasbedilmiş, asıl sahibi olan Türk milletinden ayak oyunlarıyla çalınmıştır. Türkiye On İki Ada'sız yaşasa bile, On İki Ada'nın Türkiyesiz yaşaması ham bir hayaldir. Ege'nin karşı kıyısında saldırgan ve yayılmacı bir politika takip etmenin hiç kimseye, özellikle emel sahibi ülkeye kazandıracağı bir şey yoktur. Türkiye, Mavi Vatan'daki egemen haklarından asla vazgeçmeyecektir. Barışçıl diplomasiyi ve iyi komşuluk ilişkilerini kökleştirmek varken savaş ve silah diline yaslanmanın bariz kaybedeni, tıpkı 103 yıl önce olduğu üzere asla Türkiye olmayacaktır. Yunanistan'ın, 1920'li yıllarda olduğu gibi, Batılı ülkelerin dolduruşuna gelerek tekrar karşımıza çıkması halinde nelerin yaşanacağını ifade etmeye ihtiyaç bile duymadığımızı açık açık ve ikazen söylüyor, Atina yönetiminin ayağını denk almasını tavsiye ediyorum. Barışla herkesin kazanacağına inanıyorum. Ancak barışla kazanmak için elhak savaşmak gerekiyorsa, o da bizim için düğün bayramdır diyor, canımızın ve kanımızın milli mukadderatımızın varlığı için bin kez feda olmasını Cenabı Mevla'dan niyaz ediyorum.'

Zehri, zemzem diye yutturmaya kalkıştılar

Devlet Bahçeli, kötü anıların, kötülük saçan odakların, geleceğin parlak günlerini sis altında bırakmasına sabır ve tahammül göstermeyeceklerini belirterek, şöyle konuştu: Bahçeli, 1,5 asırdır Türk ile Kürt arasında açılmak istenen ölümcül uçurumları ebediyen ve tamamıyla kapatmadıktan sonra bin yıllık kardeşlik çağrısını gerçek manasına tahvil ve teşmil edemeyeceklerini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: 'Öteden beri Kürt kardeşlerimize bizi kötülediler; aramıza çomak sokmak, insani, İslami ve milli irtibatlarımızı sabote etmek amacıyla her yalan ve iftirayı tedavüle soktular. Fitnenin küfürden daha şiddetli olduğu aşikarken, buna aldırış etmeksizin en vahim, en vandal, en vahşi dedikoduları milli bünyemize serpiştirip servis ettiler. Zehri, zemzem diye yutturmaya kalkıştılar. MHP ile Kürtleri düşman göstermek amacıyla iç ve dış menşeli hain bir propagandayı devamlı güncelleyip körüklediler. İtiraf edeyim ki ne yaptıysak, neyi söylediysek, kendimizi bir türlü anlatamadık; belki de muhabbet ve hürmetimizi layık olduğu veçhile gösteremedik. Halbuki Kürt kardeşlerimize hiçbir zaman şaşı bakmadık. Onları hiçbir zaman öteki ve sorun görmedik. Hep birlikte Türk milleti olduğumuzu yüreklice savunduk.'

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2011'de Diyarbakır'da yaptığı açık hava toplantısında, Türk ve Kürt halkının kardeşliğine yönelik sözlerini hatırlatarak, iki halkı bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi.

'Kürt kardeşlerimizle aramıza kandan duvar çekmek için on yıllar boyunca faal halde bulunan zalimler ve onların kiralık tetikçisi hain bölücü örgütün sonu gelmiştir.' ifadelerini kullanan Bahçeli, PKK/YPG terör örgütünün, Kürtlerin ne vasisi ne vasıtası ne de varlık beyanı olduğunu, bölücü terörün Türk-Kürt kardeşliğini küresel sipariş üzerine hançerleme teşebbüslerinin artık çuvalladığını ve milli uyanışın kenetlenmiş halde belini doğrulttuğunu vurguladı.

DEM Parti heyetinin yaptığı temas ve ziyaretlerin, müspet seyir ve serencam halinde gerçekleştiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti: 'Usul ve üslup olgunluğunun örneklerine şahit olmak memnuniyet vericidir. Bu kapsamda terörsüz Türkiye'nin yanında pozisyon alan, duruş gösteren, mesaj veren, bu uğurda dürüst ve önyargısız hareket eden herkes değerli bir çabanın tarafıdır. Hasılı, vakit gecikmeksizin, yediğimiz ekmeğin, içtiğimiz suyun, üzerinde gezdiğimiz toprağın, mensubiyetinden iftihar ettiğimiz milletin hak ve hukukunu ortaklaşa müdafaa etmenin vakti gelmiştir. Terör markajını kırarak bölücülük damarını kesmenin, milli kucaklaşmayı biteviye başlatarak ayrık otlarını temizlemenin, eşanlı şekilde ortak tarih ve kültürde birleşmenin dışında başka bir çare kalmamıştır. Terör örgütü için son gelmiş, deniz bitmiş, tutunacağı hiçbir dal kalmamıştır.'

'DEM heyetiyle İmralı arasında yapılacak ikinci görüşmenin hitamında PKK'nın örgütsel varlığının bittiği, terörle bir sonuç alınamadığı, bu kanlı sayfanın birçok bedel ödenerek kapandığı hiçbir şart ileri sürmeksizin açıklanmalıdır.' diyen Bahçeli, kesin ve tavizsiz beklentilerinin bu olduğunun altını çizdi.

Türklük, varlığımızın şeref nişanesidir

'Terörsüz Türkiye'nin doğuşundan rahatsız ve memnuniyetsiz olan bazı döneklerin iki devletin, iki bayrağın, iki dilin isteneceğini hezeyan komasına gire gire duyurmaları sadece ve sadece hamaset tiyatrosudur.' ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Kılıç hakkının ne olduğunu bilmeden, bu hakkı diline dolayanların esas dert ettiği hakkın, cukka hakkı olduğunu bilmeyen mi vardır? Hiç kimse meraklanmasın, siyasetin sülün Osmanları da alavereden dalavereden geri durmasın, MHP ve Cumhur İttifakı varken biri, ikiye çıkaracak, Türkiye Cumhuriyeti'ni, 1923 kuruluş felsefesinden ayıracak, üniter milli devleti ortadan kaldıracak hiçbir hain ve hasmane kalkışmaya müsaade edilmez, edilemez, edilmeyecektir. Biz hala olduğumuz yerdeyiz, 56 yıldır ne diyorsak oyuz, çizgimizden ve ilkelerimizden ödün verecek kadar şuursuz hiç değiliz. Kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulan Türk milliyetçiliğinden en ufak sapma göstermek fikri namusumuzu tartışmaya açmaktır ki bu bizim için kıyametin kopuşudur. Türklük, varlığımızın şeref nişanesidir. Türk milleti, iftiharla bağlandığımız beşeri itibar ve irademizdir. Bin yıllık kardeşlik üzerinde titrediğimiz muazzam emanetimizdir. Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir.'

Bakmadan Geçme