Muhsin Yazıcıoğlu, davasında 'ilk hapis kararı' verildi
Büyük Birlik Partisinin kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterin düşmesi sonrası, 'Yazıcıoğlu'nun bacağı kırık, ambulansla hastaneye götürülüyor' şeklindeki bilgi notunu hazırladığı iddiasıyla 'görevi kötüye kullanma' suçundan yargılan ve FETÖ üyeliği suçundan hükümlü olan eski Emniyet Amiri Dursun Özmen 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
FETÖ üyeliği suçundan hükümlü olan sanık Özmen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden duruşmaya bağlandı.
Hakim, önceki celse reddi hakim talebinin reddedilmesine yapılan itirazın, Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesince de reddedildiğini belirterek, sanığa esasa ilişkin savunma yapması için söz hakkı verdi.
Sanık Özmen, "Ben bir günah keçisi seçildim ama benim üzerimden failler ya da tetikçilere ulaşılacaksa bana ceza verin. Masum olduğuma vicdanen inanıyorum. Benim arama kurtarmayı sekteye uğratmam, yanlış yönlendirmem yoktur. Bu durumlar tanık beyanları, bilirkişiler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Herhangi bir suç işlemedim. Kastım da yoktur, beraatimi talep ederim. Aksi kanaatteyseniz lehime olan tüm hükümlerin uygulanmasını ve hükmün geriye bırakılmasını talep ederim. Vicdanınıza göre karar vermenizi bekliyorum." dedi.
Mahkeme, sanık Dursun Özmen'e "görevi kötüye kullanma" suçundan üst sınırdan 2 yıl hapis cezası verdi.
Sanığın kişiliği, suç işleyiş şekli, olayla ilgili pişmanlığının bulunmayışı, cezaların caydırıcılığı ve adalete güven ilkesi gibi hususları göz önünde bulundurarak cezada indirim yapılmasına yer olmadığına hükmeden mahkeme, verilen hapis cezasının sanığın yargılama sürecinde pişmanlık göstermemesi, kişilik özellikleri, tutum ve davranışları göz önünden bulundurularak ertelenmesine de yer olmadığına karar verdi.
- Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarının açıklaması
Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Kemal Yavuz, adliye çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 6 yıldır süren yargılamanın bugün sona erdiğini hatırlatarak, eski Emniyet Amiri Dursun Özmen'in sanık olarak yargılandığı davada, "görevi kötüye kullanma" suçundan 2 yıl ceza aldığını kaydetti.
Cezada erteleme ya da paraya çevirme gibi hususlar olmadığının altını çizen Yavuz, şunları kaydetti:
"Elbette bu karar bizi sevindirmedi. İlk karar olması nedeniyle tabi ki önemsiyoruz. Yargının geçte olsa 12 yıllık zaman aşımı dolmak üzereyken işlemiş olması tabi ki kısmen de olsa bunu iyi karşılıyoruz ama asla yeterli değil. Birincisi zaman aşımı dolmak üzereyken oldu ve daha bunun istinaftan geçme süresi var. O bakımdan belki zaman aşımı dolmadan istinaf süresi de tamamlanmayacak. Ama her şeye rağmen verilmiş bir karar var. Biz, Muhsin Yazıcıoğlu'nun örgütlü bir yapı tarafından suikaste uğratıldığını arkadaşlarıyla birlikte helikopter düşürülmek suretiyle, hayatına son verildiğini düşünüyor ve inanıyoruz. Bunun da ana soruşturma dosyasında dava açmak için yeterli delilleri mevcuttur. Uçakların askeri jetlerin oluşturduğu türbülans ile helikopterin düşürüldüğü pilotun da yüksek düzeyde karbonmonoksite maruz bırakıldığı anlaşılmış durumdadır."
Avukat Yavuz, sanık Özmen'e verilen 2 yıl ceza ile yetinmeyeceklerini olaya ilişkin diğer davaların da devam ettiğini bildirdi.
- "Dosyanın her yerinden FETÖ fışkırıyor"
Bir gün ana dosyadaki davanın açılacağını ve söz konusu davanın da örgütlü suikastten açılacağını ifade eden Yavuz, şöyle devam etti:
"Dosyanın her yerinden FETÖ fışkırıyor. GPS cihazlarının sökülmesi, sahte bilgi notu göndererek arama kurtarmayı akamete uğratmaktan tutun da tüm alanlarda FETÖ unsurlarının varlığını görüyoruz. Askeri jetlerin pilotunun irtibatları sebebiyle FETÖ'nün hava kuvvetleri imamıyla açık net bir irtibatının olmuş olması da gözetilerek örgütlü yapının her noktada varlığı sabit olmasına rağmen, bu güne kadar henüz toplu, bizi tatmin eden örgütlü bir suç soruşturması ve bu soruşturmaya bağlı açılmış bir suikast davası maalesef yoktur. Bu bizim yüreğimizi yaralamaktadır. Bunu Türkiye kamuoyuyla paylaşmak isterim akabinde bu soruşturmaların devam ettiğini yargının son zamanlarda etkin çalışmalar yürütmekte olduğunu ümit ediyor ve umuyoruz ki kısa zamanda da bunun sonuçlarının alınacağını ve bu davaların açılacağını ümit ediyor ve bekliyoruz."
Yavuz, davalar açılmasıyla gerçek suçluların böyle suikastten sonraki olayları yani suçu örtbas etme delilleri karartma gayretinde olanların değil de asıl faillerin yargılandığı yargılamayı Türkiye kamuoyunun göreceğine inandıklarını kaydetti.
Ancak o zaman Muhsin Yazıcıoğlu'nun sevenlerinin yüreğine su serpilmiş olacağını aktaran Yavuz, "Aksi takdirde bu şekilde en dış halkadaki kişilerin ilgisiz davalarla davaları bölüp paylaşarak yapılacak yargılamamalarla bizim hukuken tatmin olmamız adalet hissiyatımızın yerine gelmesi mümkün değildir. Bizim yüce Türk adaletinden beklediğimiz budur. Bunu bütün milletimizle birlikte biz de Türk adaletinden suçluları yargı önüne çıkartarak onlara hak ettikleri cezayı vermelerini bekliyoruz." diye konuştu.