Nadir toprak elementleri projesi uygulanmaya başladı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'de sürdürülebilir ve güvenilir bir nadir toprak elementi tedarik zinciri kurmak için önemli bir adım daha attıklarını belirterek, 'Nadir toprak elementlerinin çevreci yöntemlerle geri kazanımına imkân tanıyacak bu tesis, bünyesindeki yüksek kalite test ve analiz altyapısıyla MTA'nın nadir toprak elementleri alanında ülkemizin ihtiyaçlarına cevap vermesini sağlayacak.' dedi.
Bakan Kacır, Tunceli Munzur Üniversitesi'nde, Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirilen Nadir Toprak Elementleri Projesi Açılış Etkinliğinde katıldı.
Kacır, katma değerli üretim ve yüksek teknoloji geliştirmenin vazgeçilmez unsuru konumundaki nadir toprak elementleri alanında kabiliyet havuzunu önemli ölçüde genişletecek projenin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Kacır, Türkiye olarak son 22 yıldır sahip oldukları güçlü bir siyasi istikrar, inşa ettikleri rekabetçi üretim altyapısı, Ar-Ge ve üretim ekosistemiyle küresel sistemde yaşanan belirsizliklerin başarıyla üstesinden geldiklerini kaydetti.
Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda; Türkiye'nin katma değerli üretim ve yüksek teknolojide öncü ülkeler arasında yer almasını sağlayacak projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Kacır şunları söyledi: “Ülkemizi teknoloji geliştirmede, kalkınmada dünyanın en üst ligine taşıyoruz. Ülkemiz bugün ticari araçtan beyaz eşyaya, güneş panelinden demir çeliğe pek çok alanda Avrupa'nın lider üreticisi konumundadır. Görüntüleme ve haberleşme uydularını kendi imkanları ile geliştiren, üreten ve test eden bir Türkiye var. 60 yıl öncesinin devrim otomobili hayalini devrin otomobili Togg'u üreterek gerçeğe dönüştürdük. Yeni nesil otomobil ve batarya üretimi yatırımlarını ülkemize çekerek elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri oluyoruz.
5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, güneş panellerinden rüzgâr türbinlerine, biyoteknolojik ilaçlardan yeni nesil uydulara ve hızlı trenlere kadar birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştiriyoruz. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de ilerisine taşıyacak bu projeleri tasarlayıp uygularken eş zamanlı olarak fiziksel ve teknolojik altyapı, insan kaynağı gibi tüm başlıklarda ihtiyaç ve kaynak analizlerimizi eksiksiz yerine getiriyoruz
Özellikle farklı sektörlerde yeni buluşların tohumunu atan malzeme teknolojilerinde kabiliyetlerimizin geliştirilmesini Millî Teknoloji Hamlemizin vazgeçilmez bir unsuru olarak değerlendiriyoruz. Kararlı ve yüksek dayanımlı yapılarıyla ön plana çıkan nadir toprak elementleri özellikle elektronik, yenilenebilir enerji sanayi, elektrikli araçlar ve batarya, savunma ve havacılık gibi yüksek teknolojili sektörlerin Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinde kritik role sahip. Nadir toprak elementlerine erişimi uzun dönemli, kalıcı olarak sağlamak ve bu elementlere dayalı teknoloji geliştirme kapasitesini oluşturmak; ileri üretim ve yenilikçilikte rekabet avantajına sahip olmak isteyen ülkelerin ajandalarında en üst sıralarda yer alıyor.
Nadir toprak elementlerimize erişimimizi temin edecek ve bu alanda yetkinliklerimizi daha ileriye taşıyacak projeleri hayata geçiriyoruz. TÜBİTAK ile nadir toprak elementlerine dayalı ileri malzeme çalışmalarını öncelikli Ar-Ge ve yenilik konuları arasında değerlendirerek destekliyoruz. TÜBİTAK destek programları kapsamında; bugüne dek 98 sanayi, akademi ve kamu Ar-Ge projelerine 228 milyon liranın üzerinde destek olduk.
Eskişehir'in Beylikova ilçesinde bulunan dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervinin işletilmesi için pilot üretim tesisi kurduk. Ülkemizi küresel nadir toprak elementleri tedarik zincirinde önemli bir oyuncu hâline getirecek endüstriyel ölçekteki tesisin devreye alınması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu üretim altyapısı ve tamamlayıcı rol üstlenecek Ar-Ge kaynağımızla Türkiye'yi elektrikli araçlar, batarya ve yenilenebilir enerji teknolojilerinde hammaddeden son ürüne üretim zincirinin farklı halkalarında da söz sahibi konuma taşıyacağız.
Avrupa Birliği (AB) destekleriyle, Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirdiğimiz “Türkiye'nin Nadir Toprak Elementleri Araştırma ve Yenilik Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi” ile ülkemizde sürdürülebilir ve güvenilir bir nadir toprak elementi tedarik zinciri kurmak için önemli bir adım atıyoruz. Nadir toprak elementleri alanında ülkemizin arz güvenliğinin tahkimi için bütüncül bir cevap sunan 14 milyon avro tutarındaki proje kapsamında Munzur Üniversitesi Nadir Toprak Elementleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (MUNTEAM) bünyesinde gelişmiş bir laboratuvar altyapısı kurduk.
Son teknoloji ekipman altyapısını nitelikli insan kaynağımızla buluşturarak nadir toprak elementleri bazlı yüksek katma değerli ürünlerin Türkiye'de üretilmesi ve geliştirilmesi için yetkinliklerimizi genişlettik. Rüzgâr enerjisi sanayi, elektrikli araçlar, havacılık ve uzay teknolojileri başta olmak üzere ileri teknolojili sektörlerde kullanılan optoelektronik malzemeler, mıknatıslar gibi nitelikli ürünleri ülkemizde üretmek üzere Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştirme imkanına sahibiz. Proje kapsamında yürüteceğimiz çok boyutlu çalışmalarla kamu, üniversite ve sanayi iş birliğini artırarak Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerimizin ekonomik değere dönüşmesini sağlayacağız.
Ülkemizin temiz enerji ve mobilite çözümleri geliştirme ve uygulama becerisini perçinleyen proje kapsamında aynı zamanda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) bünyesinde bir pilot geri dönüşüm tesisi de kuruyoruz. Nadir toprak elementlerinin çevreci yöntemlerle geri kazanımına imkân tanıyacak bu tesis, bünyesindeki yüksek kalite test ve analiz altyapısıyla MTA'nın nadir toprak elementleri alanında ülkemiz ihtiyaçlarına cevap vermesini sağlayacak. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve döngüsel ekonomik hedeflerimizle uyumlu bir ulusal nadir toprak elementi tedarik zinciri kurulması için önemli bir basamak konumundaki bu tesis ülkemize hayırlı olsun.
Önümüzdeki dönemde gerek MTA gerekse de MUNTEAM laboratuvarlarının uluslararası ölçekte çalışmalarını sürdürmeleri için akreditasyon başvuru süreçlerini destekleyeceğiz. Oluşturduğumuz altyapıların yetkinliklerini eğitim, danışmanlık ve iş birliği faaliyetleri ile daha da artıracağız. Ülkemizin teknoloji odaklı kalkınma yolculuğunda stratejik ihtiyaçlarımıza cevap veren bu projeyi Avrupa Birliği yeşil dönüşümü ve kritik hammadde tedarikine katkı sağlaması açısından da kıymetli görüyorum. Her fırsatta vurguluyoruz; Türkiye, coğrafi konumu, güçlü üretim ve teknoloji altyapısı, nitelikli insan kaynağıyla Avrupa değer zincirinin vazgeçilmez unsurudur. Türkiye'yi Avrupa'nın vazgeçilmez bir parçası olarak görmeyen bir yaklaşımla Avrupa Birliği'nin yeşil dönüşümde, döngüsel ekonomide, katma değerli üretim ve teknoloji geliştirmede hedeflerine ulaşması mümkün değildir.