Öğr. Gör. Ali uzun: Hünkar Hacı Bektaş Veli, hakikat çerağını Anadolu'da yakmıştır
Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi tarafından, 'Alevilik ve Bektaşiliğin Merkezindeki Türkmen Şeyhi Hacı Bektaş Veli' Konulu çevrimiçi konferans düzenlendi. Öğr. Gör. Ali Uzun tarafından verilen konferans, İstiklal Üniversitesi'nin youtube kanalı üzerinden gerçekleştirildi.
Anadolu Tasavvufunun en önemli isimlerinden biri olan Hacı Bektaş Veli'nin hayatını birçok yönüyle anlatan Öğr. Gör. Ali Uzun, Alevi ve Bektaşi inancı hakkında bilgiler verdi. Hacı Bektaş'ın bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalarda “tarihsel” ve “menkıbe” yönleriyle ele alındığını ifade eden Uzun, şunları söyledi: “Hacı Bektaş, peygamber soyundandır. Hoca Ahmet Yesevi'nin talebesi olan Lokman Perende'den ders almıştır. Hoca Ahmet Yesevi'den de ders aldığı söylense de bu zamansal açıdan pek mümkün değildir. Bu eğitimin ardından kendisine Hoca Ahmet Yesevi'nin halifelik sembolü olan taç, seccade ve şamdan verilmiş ve Anadolu'ya görevlendirilmiştir. Ardından Anadolu'ya gelerek irşada başlamıştır. Hristiyan ve yöre halkı ile iyi ilişkiler geliştirerek onların Müslüman olmalarını sağlamıştır. Talebeler yetiştirerek ve yetiştirdiği bu halifelerini etrafa göndererek, bu irşat halkasını genişletmiştir. Ayrıca Ahi Evran'ın esnafları teşkilatlandırması gibi Hacı Bektaş'ta köylü ve konar geçer insanların yerleşik hayata geçmesi, ziraatla meşgul olmaları noktasında önemli görevler yerine getirmiş ve sosyal yaşama da katkı yapmıştır. Dolayısıyla Hacı Bektaş Veli 13. Yüzyıla damgasını vuran ve kendisinden sonraki kuşağa da düşüncelerini hissettiren önemli bir isimdir.”
Hacı Bektaş'ın menkıbelere konu olan manevi yönlerini de anlatan Uzun, sözlerini şöyle devam ettirdi: “Hünkar Hacı Bektaş Veli hakikat çerağını Anadolu'da yakmış, etrafına toplanan insanlara tasavvufun inceliklerini anlatmıştır. İnsanı kamil olmanın, hakka ulaşmanın 4 kapı ve 40 makamdan geçerek hakikate ulaşmanın yollarını talebelerine öğretmiştir. Hacı Bektaş Veli, felsefesini insan sevgisi, hoşgörü, paylaşım ve eşitlik ilkeleri üzerine oturttuğunu görüyoruz. O her tarafı kasıp kavuran bir savaş ortamında adeta bir barış güvercini gibi Anadolu'ya gelmiştir. O savaş yerine barışı, düşmanlık yerine dostluğu, kin yerine sevgi ve hoşgörüyü benimseyen hümanist bir anlayışa sahiptir. ‘Yolumuz, ilim, irfan ve insan sevgisi üzerine kurulmuştur' diyen Hacı Bektaş Veli'nin, öğretisinin temel ilkelerini oluşturan bu dizeler göstermektedir ki, Hacı Bektaş Veli, günümüz insanının ulaşmaya çalıştığı hedefi ta 13. Yüzyılda ortaya koymuştur.
Hacı Bektaş Veli, insanları sevgiye ve barışa yönlendirmiştir. “Hararet nardadır sacda değildir, keramet baştadır tac'da değildir. Her ne arar isen, kendinde ara, Kudüs'te Mekke'de Hac'da değildir” dizeleri de göstermektedir ki, Hacı Bektaş her şeyi insanda arayan, hakkı kendi özünde arayan ve bulan, barışı, sevgiyi ve bilimi kendine rehber kılınmıştır. O'nun bu güzel öğretileri kendisinden yüzyıl sonra tarikat haline gelmiş ve teşkilatlanmıştır. Osmanlı padişahları da Hacı Bektaş'ı gazi askerlerinden öğrenmişlerdir. Bu nedenle de Yeniçeri Ocağı kurularak bu tarikata bağlanmıştır. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyoruz.”