Şehit annelerinin Anneler Günü buruk geçiyor
Çocuklarını terör saldırılarında şehit veren, acıyı ve gururu bir arada yaşayan anneler, Anneler Günü'nü buruk geçiriyor.
PKK'lı teröristlerin hain saldırıları sonucu evlatları şehit olan anneler, şehadete uğurladıkları çocuklarının anılarıyla ayakta kalmaya çalışıyor.
Şehit anneleri, Anneler Günü'nü, çocukları için ayırdıkları odalarda, onlardan geriye kalan fotoğrafların ve bazı kişisel eşyaların arasında geçiriyor.
"Anneler Günü'nü hiç yaşayamıyorum"
Şırnak'ın Silopi ilçesinde 10 Ağustos 2015'te PKK'lı teröristlerce yola döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan özel harekat polisi Şahin Polat Aydın'ın annesi Hülya Aydın, oğlunun, mesleğini çok sevdiğini söyledi.
Aydın, oğlunun, özel harekat polisi babasını örnek alarak bu mesleği seçtiğini belirterek, "Anneler Günü'nü hiç yaşamadık desek daha doğru olur. Oğlum mutlaka diğer çocuklarımdan önce arardı, bana çok düşkündü. Anneler Günü buruk geçiyor, anlatılmaz. Anneler Günü'nü hiç yaşayamıyorum." dedi.
Özel günlerde acılarının daha da arttığını dile getiren Aydın, oğlunun, üniformasını çok sevdiğini ifade ederek, "Üniformasını giyerdi, bana 'Nasıl olmuş?' diye sorardı. Ben de 'Dikkat et.' derdim. Ahlaki, insani yönden bambaşka biriydi. En son görüşmemizi hiç unutmuyorum. Akşam aradım, telefonu açmadı sonra tekrar dönüş yaptı. Spor yaptığını söyledi, yanına ne zaman gideceğimi sordu. Bana 'Seni çok özledim.' demişti. Bunu hiç unutmuyorum. Ertesi sabah şehit oldu. Şehadet haberini aldık, inanamadım." diye konuştu.
"Anneler Günü'nde onlar bize geleceğine biz onları ziyaret ediyoruz"
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 22 Mayıs 2009'da uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit olan polis Metin Badak'ın annesi Şenel Badak da kızının, rüyasında oğlunun şehit olacağını gördüğünü anlattı.
Anneler Günü'nü oğlunun hasretiyle hep buruk geçirdiğini dile getiren Badak, "Anneler Günü'nde onlar bize geleceğine biz onları ziyaret ediyoruz. Günümüz, üzüntüyle, ağlamayla geçiyor. Kabir ziyaretini yapıyorum, çiçeğini götürüyorum. Anneler Günü'nde telefonla arar, görüşürdük. Hiç anne demezdi, 'aşkım' diye hitap ederdi." ifadelerini kullandı.
Başka çocukları da olsa şehit evladının yerinin ayrı olduğunu dile getiren Badak, "Rabb'im sanki Metin'i özenerek yaratmıştı. Çocukluğundan beri saygısı, sevgisi vardı. Gördüğü herkesin elini öpmeden bırakmazdı. İki kızım bir yana, oğlum bir yana. Kızlarım da saygılı ama oğlum çok farklıydı." şeklinde konuştu.
"Düğününe 32 gün kala şehit oldu"
Van'ın merkez İpekyolu ilçesinde 16 Ağustos 2016'da teröristlerin polisevi ve polis merkezinin bulunduğu binaya patlayıcı yüklü araçla düzenlediği saldırıda şehit düşen polis memuru Hacı Ahmet Öztürk'ün annesi Cennet Öztürk de oğlunun acısının yüreğinde tazeliğini koruduğunu aktardı.
Oğlunun yerinin diğer 5 çocuğundan farklı olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti: "İstanbul'da görev yaptıktan sonra tayininin çıktığı Van'a giderken 'Anne aynı askere gidiyor gibi hissediyorum kendimi.' dedi. Ben de (Van'dan dönüşünde) seni davul zurnayla karşılayacağım dedim. Düğün hazırlığı da yapıyorduk. Düğününe 32 gün kala şehit oldu. Yaşadığımız kolay değil, çok zor. 5 yıl değil de 5 gün, 5 saat olmuş gibi. Ölünceye kadar bu acı bende. Bu kor ateş hiç sönmüyor, daha çok alev alıyor. Anneler Günü'nde değil, her gün böyleyiz. Zannetmesinler 5 yıl geçmiş, çocuğunun hasretini unutmuş. İçim kan ağlıyor. Hayat zor geçiyor. Şehitlik mertebesi çok güzel ama acısı çok büyük. Gönlümü teselli eden, şehit olması. Şehitlik herkese nasip olmaz."