Şule Yüksel Şenler'in hatırası Gaziantep'te hayat buldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, edebiyatçı, yazar ve aktivist Şule Yüksel Şenler'in anısına Şule Yüksel Şenler Vakfı tarafından Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen 2. Şule Yüksel Şenler Kitap ve Kültür Günleri Programı'nın açılışını yaptı.

Kahramanmaraş, 27 Şubat 2025-

Fuar alanına gelişinde Emine Erdoğan'ı, Şule Yüksel Şenler Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri ile iki öğrenci karşıladı. Programda, Emine Erdoğan'a, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Başkanı Leyla Şahin Usta, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin eşlik etti.

Alana kurulan stantları gezen Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in 'Huzur Sokağı' kitabı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' kitabına ilgi gösterdi. Fuara gelen vatandaşlarla sohbet eden Emine Erdoğan, daha sonra açılış programı için salona geçti.

Şule Yüksel Şenler'in hatırasının yaşatılması çok kıymetli

Emine Erdoğan, programdaki konuşmasına, Gaziantep'te bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek başladı. Evliya Çelebi'nin, Gaziantep'teki güzelliklere ilişkin 'dilin aciz kaldığı' ifadelerini anımsatan Emine Erdoğan, tarihin, ilmin, irfanın, kültürün ve sanatın nadide başkentlerinden Gaziantep'in, misafirperver ve hürmetli halkıyla gönüllerde apayrı bir yere sahip olduğunu söyledi.

Emine Erdoğan, 'Şule Yüksel Şenler'in hatırasının, kitapseverleri bir araya getiren bu etkinlikte yaşatılmasını çok kıymetli buluyorum. Şule Yüksel Şenler Vakfı'nı, büyük emekleri için kutluyor, Gaziantep Büyükşehir Belediyemize şükranlarımı sunuyorum' diye konuştu.

Salonda pırıl pırıl evlatlar görmekten ayrıca çok memnun olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, gençlerin aydınlık yüzlerine baktığında 'Gençlik, geleceğin tohumudur' sözünün derinliğini bir kez daha anladığını belirtti.

Tarihî şahsiyetlerin, vizyonlarıyla, yaşattıkları değerler ve mücadeleleriyle insanlığa takip edilecek izler bıraktığını, yüzünü dönecek bir yön arayan insanlara pusula olduklarını aktaran Emine Erdoğan, 'Şule Yüksel Şenler de bu milletin bağrından doğmuş, örnek direnişiyle, bizlere rol model olmuş, yılmaz bir hak savunucusudur. Sizlerin de bildiği gibi ben, onunla şahsen de tanışmış ve davasına yakından şahit olmuş biriyim. Bunun için Rabbime her daim şükrediyorum. O, tüm hayatını bu milletin dertlerine adadı. Öz vatanında garip kalanların, öz vatanında parya olanların sıkıştırıldığı çıkmaz sokakların sonundaki duvarları yıktı. İnsanlara, özgürlüğe doğru yürüyecekleri yollar açtı' dedi.

Ayrımcılık ve ötekileştirmenin, toplumların kalbine musallat olan kötü huylu bir hastalık olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, bu hastalığın kılık değiştirerek, dünyanın her yerinde baş gösterdiğini, insanların inançları, ırkları, etnik kökenleri gibi nedenlerle türlü türlü zulme uğradığını vurguladı.

Türkiye'nin yakın tarihinde de böyle büyük bir zulmün yaşandığına işaret eden Emine Erdoğan, yarın, tarihe '28 Şubat' diye geçen çok hazin bir hikyenin seneidevriyesi olduğuna dikkati çekti.

Küresel sınamaları doğru analiz edebilmek için dünü çok iyi bilmek lazım

Emine Erdoğan, 28 Şubat sürecinde demokrasinin çok ağır bir darbe aldığını belirterek, şöyle devam etti: 'Toplum psikolojisinde derin yaralar oluştu. Hl telafi edilememiş mağduriyetler yaşandı. Gelecek vadeden, bu ülkeye belki sayısız hizmeti geçecek nice taze dimağ, başörtüleri nedeniyle eğitim hayatından menedildi. Kadınlar, çalışma hayatından ve kamusal alandan uzaklaştırıldılar. Şahsım, iki kız evladım, ailem, akrabalarım ve sevdiğim birçok dostum, o kara günlerin hedefindeki insanlardandık. İnanın, bunları hatırladığımda gerçekten yüreğim burkuluyor. Bugünün kavramlarıyla dönüp tarihe bakınca, o gün yaşananların, ağır bir insan hakları ihlali olduğunu görebiliyoruz. İşte bu yüzden, toplumsal belleği canlı tutmanın önemini, bilhassa gençlerin iyi anlaması gerekiyor. Çünkü küresel sınamaları doğru analiz edebilmek için dünü çok iyi bilmek lazım. Siyasal baskılar, popüler kültürün gençliği sürüklediği uçurumlar, milli ve dini kimlikler üzerinden ötekiler oluşturma çabası, hl dünyanın ana gündeminde.'

Şule Yüksel Şenler Vakfımızı, 11 deprem ilinde kuracağı kütüphaneler için kutluyorum

Kendisini dinleyenlere, 'Bugüne kadar bir kütüphaneye gitmeyen tanıdıklarınız varsa kütüphaneye gitmeye teşvik edin' çağrısı yapan Emine Erdoğan, 'Hatta ilk ziyaretlerinde onlara eşlik etsek ne güzel olur, değil mi? Mesela Şahinbey Millet Kütüphanesi, böyle bir ziyaret için harika bir seçim olabilir. Şahinbey Millet Kütüphanesi, çok yenilikçi bir anlayışla kuruldu. Güzel Gaziantep'in sembol meknlarından biri oldu, vatandaşlarımızın takdirini kazandı. Bu vesileyle Şahinbey Belediye Başkanımıza, özel bir teşekkürü teslim etmek isterim. Çok çalıştılar, ortaya örnek bir eser çıkardılar. Yeri gelmişken Şule Yüksel Şenler Vakfımızı, 11 deprem ilinde kuracağı kütüphaneler için kutluyorum. Sayın Millî Eğitim Bakanımıza destekleri için çok teşekkür ediyorum. Şule Yüksel Şenler Kütüphanelerinin, şimdiden milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum' dedi.

Şule Yüksel Şenler Vakfı'nın, deprem zamanında konteyner kentlerde kadın ve çocuklarla yakından ilgilendiğini hatırlatan Emine Erdoğan, 'Hayatı yeniden ayağa kaldırma noktasında son derece gayret krdı. Sosyal ve ekonomik hayatın devamlılığı için eğitim ve üretim faaliyetleri yürüttü. Şimdi de 'İşim, Gücüm Olsun' projesiyle, Deprem TOKİ'lerinde kadınlara yönelik mesleki atölyeler düzenleyecekler. Tekstil, tasarım ve kuaförlük alanlarında mesleki beceri kazanan kadınlar, istihdama katılacaklar inşallah. En nihayetinde, herkes dünyanın harcına bir şeyler katıyor. Kimi iyilik, kimi gözyaşı... Çok şükür ki bizler bu harca iyiliği, merhameti, sevgiyi, ilmi, kitabı, kalemi katma gayretindeyiz' şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme