Tarihin doğayla bütünleştiği antik kent: Patara

Işık, Patara'nın Türkiye'nin en önemli antik kentlerinden biri olduğunu söyledi. Patara'nın Likya'dan Antik Roma'ya, Osmanlı'ya kadar çok az kesintiyle devam eden bir tarih sarmalı içerisinde olduğuna işaret eden Işık, kentin adeta medeniyetlerin beşiği olduğunu aktardı.

Türkiye'de ve dünyada bu standartlarda çok az sayıda antik bulunduğunu anlatan Işık, şöyle devam etti: "Patara, deniz feneri, tarihi meclisi, hamamları, telsiz, telgraf istasyonu, antik tiyatrosu, yol kılavuz anıtı gibi önemli eserleriyle mücevher gibi bir kent. Patara'da yapılan kazılarla ile Likya Birliği'ne ilişkin birçok önemli bilgi de edindik. Gelinen noktada Patara kazılarındaki çalışmalar ve bu kazıdan yetişen bilim insanlarının başka kazılarda yapmış olduğu çalışmalar ortaya çıkardı ki biz milattan önce 8. bin yıla kadar inen bir kültüre geri bakabiliyoruz. Bu deyim yerindeyse tarihi yeniden yazmaktır."

"Doğal değerlerimizle de UNESCO listesine girme azmindeyiz"

Kadim tarihiyle neredeyse tamamı ayakta duran muazzam yapı kalıntılarının yanı sıra doğal zenginliğin Patara'yı önemli kıldığını belirten Işık, hem bitkiler hem de hayvanlar açısından tanımsız değerde bir coğrafyanın içinde bulunulduğunu ifade ederek şunları kaydetti: "Patara kumsalı başlı başına fenomendir. Kum tepeleri başlı başına bir güzelliktir. Adı bizimle özdeşleşen caretta carettalar, Patara'nın kum zambakları, hepsi bir değerdir. Dolayısıyla bizim kısa bir sürede hazırlamayı umut ettiğim UNESCO Dünya Miras Kalıcı Listesi'ne girme programımız için tek kriter tarih ve kültürel miras olmayacaktır. Doğal değerlerimizle de bu listeye girme azmindeyiz. Patara'ya gelenler tarihi doğayı, muazzam büyüklükteki yapıları, eşsiz bir kumsalı, o kumsala analık eden caretta carettaları, benzersiz güzellikteki kum zambaklarını bir arada görme şansına sahipler."