Taş duvar ustası, şiirlerini kitaplaştırmanın hayalini kuruyor

Türkoğlu ilçesinin İmalı Mahallesi'nde yaşayan ilkokul mezunu 46 yaşındaki Saygılı, inşaatlarda, balyoz, çekiç ve murç yardımıyla taşları işleyerek mesleğini icra ederken boş zamanlarında şiir yazıyor.

Bugüne kadar 500'den fazla şiir kaleme alan Saygılı, eserlerini bir kitapta toplamayı hayal ediyor.

Bilal Saygılı, ilkokulu bitirdikten sonra şiir yazmaya başladığını, yaşanan doğal afetler ya da üzücü olaylardan etkilendiğini, duygularını şiirlerle yansıttığını ifade etti.

Kahramanmaraş'ın önemli şair ve yazarlar yetiştirdiğini hatırlatan Saygılı, memleketini "Gayet boldur şairi ve ozanı, bozulmaz asayişi düzeni, candan sever bayrağını ezanı, benim memleketim Kahramanmaraş" dörtlüğüyle anlattı.

Saygılı, taş ustalığının yorucu bir meslek olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "Şiirlerimi taş duvarın harcıyla beraber yoğuruyorum. İkisi bir arada güzel oluyor. Hem şiir okuyorum arkadaşlarım dinliyor hem de mesleğimi icra ediyorum. Toplum ne tarz olaylardan etkileniyorsa o tarz şiirler yazıyorum. Çalışırken çay molası verdiğimiz zaman arkadaşlar 'bir şiir oku' diyor, o anda bir şiir okuyorum. Onlar dinlemekten ben de okumaktan memnun oluyorum çünkü severek yazıyorum. İçimdeki duyguları onlara şiirle aktarıyorum."

Bugüne kadar yazdığı şiirleri defterinde topladığını belirten Saygılı, imkanı olmaması nedeniyle eserlerini kitaplaştıramadığını söyledi.

En büyük hayalinin, yazdığı şiirleri halkla buluşturmak olduğunu anlatan Saygılı, "Kahramanmaraş'ın taşında, suyunda şiir var. Taşı toprağa şiir. Şiirlerimi kitaplaştırmak istedim ama olmadı ben de duvarlara yazıyorum. En büyük hayalim şiirlerimi kitap yapmak ve halka sunmak." diye konuştu.

"Sanatın ve şiirin oluşmasında mekanın fert üzerindeki etkisi büyüktür"

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Kemal Timur da Saygılı'nın şiirlerini okuduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu mısraları okuyunca, 'sanatın ve şiirin oluşmasında mekanın fert üzerindeki etkisi büyüktür' diye düşünmeden edemiyor insan. Mekan üzerine yapılan incelemeler de bunu göstermektedir. Araştırmacılar, mekanın insan, insanın da mekan üzerindeki izlerini edebi eserlerde aramadan yapılan her analizin eksik kalacağına işaret eder." dedi.

Prof. Dr. Timur, şairlerin her şeyi çok farklı algılayarak ifade ettiğini, onların görme ve hissetme duygularının diğer insanlardan daha farklı olduğunu anlattı.

Taş duvar ustası Saygılı'nın şiirlerine sahip çıkılması gerektiğini belirten Timur, "Saygılı'nın şiirleri incelendiğinde, daha çok halk ozanı sesiyle, nefesiyle, halk şiiri tarzında ve hece ölçüsüyle şiirler kaleme aldığı görülüyor. Bu yönüyle Kahramanmaraş'ın mümtaz şairlerinden Abdurrahim Karakoç'tan etkilendiği de fark ediliyor. İlkokul mezunu bir taş ustasının 500-600 civarında şiir yazması önemlidir. Sanat ve şiir adına sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.