TBMM Başkanı Kurtulmuş: 'Ateşkes kalıcı hale getirilmeli'

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) Başkanı Pia Kauma ile TBMM'de bir araya geldi. Kurtulmuş ve Kauma, heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Kahramanmaraş 5 Şubat-

AGİT PA Başkanı Kauma ve heyetini TBMM'de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını ifade eden Kurtulmuş, Kauma ile verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve görüşmelerinde, bölgesel ve küresel konuları detaylı bir şekilde ele aldıklarını söyledi.

2025'in, Helsinki Senedi'nin kabul edilişinin 50. yıl dönümü olduğunu dile getiren Kurtulmuş, küresel gelişmeler ve bölgede yaşanan fevkalade büyük türbülanslar çerçevesinde, Helsinki Senedi'nde yer alan maddelerin yerinde ve korunması gereken şartlar olduğunu belirtti.

Filistin'in AGİT PA toplantısında yer alması için teklifimizi sunacağız

AGİT ve Türkiye ilişkilerini, parlamenter diplomasideki genel perspektiflerinin bir gereği olarak güçlendirerek sürdürdüklerini vurgulan Kurtulmuş, 'AGİT PA, diğer çok taraflı parlamenter asambleler gibi, Türkiye'nin içinde yer aldığı ve her fırsatta tezlerimizi anlatabilmek, küresel sistemdeki paydaşlarımızla fikirlerimizi paylaşabilmek bakımından değerli bulduğumuz önemli bir uluslararası ilişkiler aracıdır. Bu çerçevede AGİT PA'nın sonbahar toplantısının önümüzdeki kasım ayında İstanbul'da yapılacak olması da önemlidir. Türkiye olarak bu toplantıya ev sahipliği yapacağız. Ayrıca Akdeniz'deki ülkelerin de bu toplantıya çağrılması kapsamında, Filistin Devleti'nin de bu toplantıda yer alması için teklifimizi sunacağız.' açıklamasında bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşı

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kauma ile görüşmelerinde, başta Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmanın sona erdirilmesi, İsrail'in Filistin'de devam eden saldırıları karşısında gelinen ateşkesin korunmasının temin edilmesi ve Filistinlilere insani yardımların kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmesi konusunda görüş teatisinde bulunduklarını dile getirdi.

Rusya-Ukrayna krizinin, hiç şüphesiz Avrupa için büyük bir güvenlik sorunu olduğunu bildiklerini ama Rusya-Ukrayna meselesinin, iki ülke arasında bir çatışma olmanın çok ötesine geçtiğini ve bütün dünyayı yakından ilgilendiren, dünya barışını tehdit altında tutan yeni bir gelişme haline geldiğini belirten Kurtulmuş, bu çatışmanın mutlaka sonlandırılması gerektiğini söyledi.

(Gazze) Barışın kalıcı hale getirilmesi için adımlar atılması uluslararası camianın sorumluluğundadır

Gazze'deki ateşkesin devam etmesini de arzuladıklarını vurgulayan Kurtulmuş, 'Bu olumlu gelişmenin, hiçbir tehdit altında olmaksızın, İsrail tarafından engellenmemesi, esir takasları bitirdikten sonra da bu barışın kalıcı hale getirilmesi için adımlar atılması uluslararası camianın sorumluluğundadır. Bu çerçevede AGİT PA'nın da özellikle Filistin halkının haklarını korumak konusunda önemli ve olumlu katkıları olabileceği kanaatimizi Kauma ile paylaştık. Yeterli ve gerekli insani yardımların Gazze halkına ulaştırılması da önemli temennilerimizden birisidir.' ifadesini kullandı.

Bütün sorunların karşılıklı müzakereye dayalı bir anlayışla, diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak çözülmesinin Türkiye'nin uluslararası alandaki temel yaklaşımlarından olduğunu anımsatan Kurtulmuş, barışın insanlık için daha anlamlı olduğunu düşündüklerini; bunun için de herkesin yaratılışta eşit, her ülkenin de egemenlikte eşit olduğunu esas alan bir küresel sistemin kurulmasının şart olduğunu bildirdi.

AGİT PA'nın, 'güvenlik ve işbirliği teşkilatı' olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, 'Ama artık hiçbir güvenlik ve işbirliği teşkilatı, sadece güvenlik odaklı, sadece harple ilgili konularla kendisini kısıtlayamaz. Adı, güvenlik ve işbirliği teşkilatı olmakla birlikte AGİT'in temel önceliklerinden birisi de barışın nasıl sağlanacağına odaklanmak olmalıdır. Bu çerçevede Filistin'deki gelişmelere sağlayacakları olumlu katkı, Ukrayna-Rusya arasındaki savaşın bitirilmesiyle ilgili ortaya koyacakları olumlu katkılar dolayısıyla şimdiden kendilerine teşekkür ediyorum.' şeklinde konuştu.

Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için bütün dünyanın seferber olması lazım

Kurtulmuş, konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hamas ve İsrail arasındaki ateşkesin kalıcı olarak sağlanmasının mümkün olup olmadığı sorusu üzerine Kurtulmuş, ateşkese bir günde gelinmediğini, bunun için çok ağır bedeller ödendiğini söyledi.

Kurtulmuş, 15 ay içerisinde en az 50 bin Filistinlinin hunharca öldürüldüğü bir soykırıma dünyanın şahitlik ettiğini ifade ederek, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: 'Dünya kamuoyundan yükselen olağanüstü tepkiler ve açıkçası askeri operasyonlardan da beklediklerini elde edememiş olmanın verdiği hayal kırıklığı içerisinde İsrail tarafı da ateşkese razı olmak mecburiyetinde kaldı. Yani bu ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için bütün dünyanın seferber olması lazım. Bütün dünyanın, özellikle İsrail'e destek olan ülkelerin ateşkesin kalıcı olması için garanti vermeleri lazım, onu desteklemeleri lazım.

Ateşkesin kalıcı olması için daha kaç 50 bin masum Filistinlinin öldürülmesi gerekir? Maalesef bu kadar insani değerlerden uzak bir yaklaşım desteklenemez, sürdürülemez ve bu barışın kalıcı hale getirilmesi bütün dünyanın ortak hedefi olmalıdır. Ülkeleri ayırt etmeden söylüyorum. Şimdiye kadar Netanyahu ve çetesine destek vermiş olmanın mahcubiyetlerini kendilerine bırakıyorum. Ama sonuçta burada ortaya çıkmış ve dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinin olumlu bir şekilde karşıladığı bir ateşkes süreci var. Burada esir takasları da ufak tefek bazı pürüzlere rağmen sorunsuz bir şekilde sürdürülüyor. Mesele sadece esir takasları değil, ondan sonra Gazze'de kalıcı bir barışın temin edilmesi ve oranın esas halkı olan Gazzeliler tarafından yönetilmesinin temin edilmesidir. Bu insanlar, bütün aileleri ölmesine rağmen hala o yıkıntıları bırakıp gitmiyorlarsa bütün dünyaya bir mesaj veriyorlar. 'Burası bizim vatanımız, burası bizim ülkemiz. O taşların arasında kalırız, o yıkıntıların arasında yaşarız ama asla toprağımızı terk etmeyiz.' diyorlar.

Bundan sonra herhangi bir şekilde İsrail saldırılarının devam edebileceğini ima etmenin bile başlı başına sağlanan ateşkese zarar vereceği kanaatindeyim. O toprakların, Filistinlilerin toprakları olduğunu bütün dünyanın artık öğrenmiş olması gerektiğini düşünüyorum. Bu işin bir sonu yoktur. Bölgedeki gelişmeler açık bir şekilde ortaya koymuştur ki iki devletli çözümden başka hiçbir çözüm geçerli olmayacaktır. İki devletli çözüm, bu olayların başlamasından önce dünyada bulduğu destekten çok daha fazlasını bulmuş ve sağlamıştır. Dünya halkları, hatta dünyada birçok yönetim, birçok hükümet önceden farklı düşünse bile gelinen noktada hem Gazze'deki barışı desteklemekte, ateşkesin sürdürülmesini ve kalıcı hale gelmesini desteklemekte hem de iki devletli çözümden başka bir yol olmadığını ortaya koymaktadır. Ümit ederim ki bu ateşkes kalıcı olur, sürdürülebilir bir barış temin edilir ve Gazze halkı da bu kadar acılardan sonra, bu kadar büyük zulümlerden sonra rahat bir nefes alır.' ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme