TİM Başkanı Gültepe: Ekonomideki 'Yeşil Dönüşüm' rekabet gücümüze güç katacak
Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 42'sini AB ülkelerine yaptığını hatırlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 'Avrupa bizim için en büyük pazar olmaya devam edecek. Bu gerçekten hareketle tüm sektörlerimizin Yeşil Mutabakat'a uyum sürecini hızlandırmak zorundayız' dedi.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (İHKİB) moda endüstrisinde sürdürülebilir üretim altyapısını güçlendirmek ve sektörde farkındalığı artırmak için yürüttüğü çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor.
İHKİB'in iştiraki Ekoteks tarafından 15'incisi 'Cumhuriyetin 100. Yılında Hazır Giyim ve Tekstil Endüstrisi'nde Yeni Sürdürülebilirlik Anlayışı' temasıyla düzenlenen sempozyumda bürokratlar, küresel markaların temsilcileri ve akademisyenler sürdürülebilir üretimi mercek altına aldı.
Sempozyumun açılışında konuşan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, sürdürülebilir üretim ve döngüsel ekonominin son yıllarda en çok kafa yordukları konuların başında geldiğini hatırlattı.
Türk moda endüstrisini AB Dijital Tek Pazar Stratejisi'ne hazırlıyoruz
Aynı zamanda İHKİB'in de başkanlığını yürüten Gültepe, hazır giyimin, dijitalleşme ve sürdürülebilir üretimin önemini ilk kavrayan, ilk harekete geçen sektörlerden biri olduğunu söyledi. Gültepe, şöyle devam etti: “Moda endüstrisinde dijitalleşme ve sürdürülebilir üretim yıllardır temel önceliğimizi oluşturuyor. Bakanlıklarımızla, Avrupa Birliği ile iş birlikleri yapıyor, IPA kapsamında projeler geliştiriyoruz. Projelerimiz için AB'den 30 milyon Euro hibe desteği aldık. 17 milyon Euro'luk destek için süreç devam ediyor. Hibe desteğini moda endüstrimizi geliştirmek, dijital ve sürdürülebilir üretim kapasitemizi arttırmak, markalı üretime geçişi hızlandırmak için kullanıyoruz. Aynı zamanda bu projelerle moda endüstrisini AB Dijital Tek Pazar Stratejisi'ne hazırlıyoruz. Sektörde farkındalığı arttırmak için de yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Kurumsal karbon ayak izi ölçümü ve hesaplanması, ürün yaşam döngüsü, iklim değişikliği, sera gazı emisyonu gibi konularda eğitim programları düzenliyoruz. Çevre dostu üretim yapan fabrikalara dönüşümü destekliyoruz. Biliyoruz ki ekonomimizdeki yeşil dönüşüm rekabet gücümüze güç katacak.”
Yılsonuna kadar tüm sektörler sürdürülebilirlik eylem planlarını tamamlayacak
Mustafa Gültepe, hem hazır giyim ve konfeksiyonda hem de toplam ihracatta Türkiye için en büyük pazarının Avrupa Birliği olduğunu hatırlattı. Türkiye'de toplam ihracatın yüzde 42'sinin AB ülkelerine yapıldığını bildiren Gültepe, şunları söyledi: “Hazır giyim ve konfeksiyonda bu oran yüzde 60'a çıkıyor, İngiltere'yi ilave ettiğimizde yüzde 70'e yaklaşıyor. Dolayısıyla rekabetçiliğimizi güçlendirmek için yeşil dönüşümden başka bir seçeneğimiz bulunmuyor. Ticaret Bakanlığımızın 'Uzak Ülkeler Stratejisi' doğrultusunda farklı coğrafyaları radarımıza aldık. TİM olarak bu yıl birliklerimizle Venezuela'dan Japonya'ya onlarca ülkeye ticaret heyetleri düzenledik. Alım heyetlerini ülkemizde ağırlıyoruz. Ama bir gerçeği unutmayalım. Yenilerini bulsak da Avrupa bizim için en büyük pazar olmaya devam edecek. Bu gerçekten hareketle tüm sektörlerimizin Yeşil Mutabakat'a uyum sürecini hızlandırmak zorundayız. Bu konuda doğru stratejileri kurgulayıp yol alabilirsek AB pazarında rekabetçiliğimizi arttırabiliriz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yeşil dönüşüm konusunda kamu tarafında güçlü bir irade var, ihracatçılarımızın farkındalığı her geçen gün artıyor. Nitekim 27 sektörümüzün çoğu sürdürülebilirlik eylem planlarını hazırladılar. Yıl sonuna kadar inşallah tüm sektörlerimizin eylem planları tamamlanacak. Hazır giyim ve konfeksiyon bu yıl eylem planını açıklayan ilk sektör olmuştu. Ocak ayında kamuoyu ile paylaştığımız eylem planında dönüşüm gündemini altı bileşen altında toplayarak 40 eylem belirledik. Eylemlerden 13'ünde Ocak ayı itibarıyla uygulama sürecine geçtik.”
Yeşil dönüşüm için yoğun bir çalışma yürütüyoruz
Ekoteks Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir de konuşmasında yeşil dönüşümün, hizmetten eğitime, sağlıktan sanayi üretimine tüm sektörleri etkilediğine dikkat çekti. Özdemir, şöyle devam etti: “Özellikle sanayi açısından ürün, ham madde ve teknoloji seçimlerinde kapsamlı dönüşümü önceleyen yeni bir düzen kuruluyor. Bu doğrultuda teknoloji odaklı üretimin önemi artarken küresel anlamda rekabetçi olabilmek için sanayinin daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital olması bir zorunluluk haline geliyor. Yeşil dönüşümü temel alan bu yeni düzende sanayimizi yakından ilgilendiren ve izlenmesi gereken gelişmelerin başında Yeşil Mutabakat geliyor. AB sanayiden ulaştırmaya, enerjiden tarıma kadar birçok boyutta stratejik düzenlemeyi içeren Yeşil Mutabakat ile dönüşümü bütüncül bir bakışla ele alıyor. Ülkemizde de bu sürece uygun mevzuat ve tüzüklerin hazırlanmasında yoğun bir çalışma yürütülüyor. Bu kapsamda biz de TİM ve İHKİB olarak ihracatçımıza doğrudan fayda sağlamak adına ilgili bakanlıklarımızla çok yakın çalışıyoruz. Mevzuat ve tüzüklerin hazırlanmasında sanayi kesiminin görüşünün yansıtılması ve düzenlemelerin sanayicilerimize aktarılması noktalarında arayüz görevi üstleniyoruz.”
OVP'nin yeşil ve dijital dönüşümü öncelemesi çok önemli
Nilgün Özdemir, Orta Vadeli Program'da (OVP) yedi öncelikli yapıal reform alanı arasında yeşil ve dijital dönüşümün de bulunduğunu hatırlattı. Özdemir, “OVP'nin yerli üretimi desteklemesini, üretimde teknolojik dönüşüme yönelik adımlarla yeşil ve dijital dönüşüm başlıklarını öncelemesini çok değerli buluyoruz” diye konuştu.
Uluslararası Ekoteks Sempozyumu çerçevesinde marka ve tasarımcıların sürdürülebilir kumaşlar kullanarak tasarladıkları kıyafetler de katılımcıların beğenisine sunuldu. Kıyafetler arasında tamamen sürdürülebilir kumaşlarla yeniden tasarlanan Atatürk'e ait frak takımı da yer alıyor.