TKTP'den Doğu Türkistan çığlığı!
Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu tarafından Doğu Türkistan'da uygulanan zulme dikkat çekmek ve ptotesto etmek için Kırathane'de basın toplantısı düzenlendi.
Doğu Türkistan'daki Müslüman Türklerin bağımsızlık tutkusuna ortak olmak, sahipsiz olmadıklarını göstermek amacıyla platform bünyesinde bulunan 60 derneğin imzasını taşıyan basın bildirisi düzenlenen toplantı ile platform başkan yardımcısı Şaban Kaptanoğlu tarafından okundu.
Doğu Türkistan'da Çin Zulmüne dikkat çeken basın bildirisi şu şekilde:
‘'Türkistan, tarihin ilk dönemlerinden beri Türklerin Anayurdu, bin yıldan beri de İslam toprağıdır.
Türkistan, TÜRK-İSLAM medeniyetinin beşiğidir. Türkistan, Anayurttan Atayurt'a bizim toprağımız, bizim kültürümüz olmuştur. Bizim tarihimizi yazıyor, bizim türkümüzü söylüyor, dağlar, göller, ırmaklar… Kısacası Türkistan;
GAZNEVİ, SATUK BUĞRA HAN, TİMUR, BABÜRŞAH gibi büyük devlet adamları bu topraklarda yetişmişler, BUHARİ, TİRMİZİ, İBN-i SİNA, FARABİ gibi dünya bilim adamlarına yol gösteren bilginler de bu toprakların evlatlarıdır.
Ayrıca, DİVAN-I LUGAT-İT TÜRK'ÜN yazarı KAŞGARLI MAHMUD, KUTATGU BİLİG'İN yazarı YUSUF HAS HACİB'DE Türk İslam Medeniyetinin beşiği olan bu topraklarda yaşamışlardır.
AH! TÜRKİSTAN;
Dün; İlim irfan ve kültür medeniyetimizin temelinin atıldığı yerdin.
Dün; Türk İslam Medeniyetinin yapı taşıydın.
Dün; Türk Hakanlarının otağı, gönül sultanlarının dergahıydın.
Ya şimdi;
Şimdi, Doğu Türkistan makus kaderinden asırlardır kurtulamamış, Çin'in insanlık dışı uygulamalarına karşı hayat mücadelesi vermeye çalışıyor.
Doğu Türkistan'da Müslüman Tükler keyfi olarak tutuklanıp çalışma kamplarına gönderiliyor, gençler asılsız suçlamalarla yargısız idam ediliyorlar.
Erkek, Kadın ve Genç Yaşlı demeden Tüm Uygur Türk'ü kardeşlerimiz insanlık dışı vahşete kurban ediliyorlar.
Yurtdışına çıkanların bölgedeki aileleriyle hiçbir şekilde görüşmelerine izin verilmiyor, önemli şahsiyetler asılsız ve mesnetsiz iddialarla hapishanelere atılıp tüm hakları gasp ediliyor.
Müslüman Uygur çocukları ailelerinden kopartılarak Çin'in başka bölgelerinde bir Çinli gibi büyütülüp asimile ediliyor, sistematik bir şekilde Çinlileştirilmeye tabi tutuluyorlar.
Bunların yanı sıra, namaz kılmalarına, oruç tutmalarına ve dini eğitim almalarına izin verilmiyor dolayısıyla dillerine ve dinlerine sahip çıkamıyorlar, milli ve dini köklerinden koparılmak isteniliyorlar.
Kısacası;
Soykırımın adı Doğu Türkistan
Yaşamın asimile edildiği yer Doğu Türkistan
Milyonlarca Müslüman Uygur Türkünün katledildiği yer Doğu Türkistan
Esaret hayatının yaşandığı yer Doğu Türkistan
İnsan haklarının ihlal edildiği yer Doğu Türkistan
Yıllardır uygulanan tüm bu zulüm ve işkencelere karşı Doğu Türkistan halkının haklarını savunma ve kendilerini koruma imkanı bulunmuyor.
Bugün;
Bu kızıl tehlike gerçeğinin dün olduğu gibi bugünde değişmediğini tüm dünyaya anlatmak göstermek gerekmektedir.
Derdimiz Türk milletinin ve Türk Dünyasının geleceğini korumaktır.
Doğu Türkistan'da yaşananları, uluslararası halk ihlallerine göre anlatmamız gerekmektedir.
Türk medyası, Doğu Türkistan'daki soykırım hakkında sessiz kalmamalıdır.
Üniversitelerde Doğu Türkistan araştırma merkezleri kurulmalıdır.
Bu baskı, zulüm ve işkence, Doğu Türkistan halkının meselesinin yanında, vicdan sahibi tüm insanlığında meselesi olmalıdır.
Bu uygulamaların tek bir hedefi vardır oda bölgeyi İslamiyet'ten ve Türklerden arındırmaktır.
Türk dünyası, Doğu Türkistan'daki ortak kültürel mirasa sahip çıkmalı ve Doğu Türkistan davası Türk Dünyasının davası olmalıdır.
Bu gök kubbenin altında, Doğu Türkistan'da kutsal değerleri uğruna şehit olan Müslüman Uygur Türklerini rahmetle anıyoruz. Ruhları Şad olsun.''