Türkiye-AB ekonomik ve ticari ilişkilerinde olumlu dönem

Bakan Bolat, Brüksel temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hükümetin haziran ayı başında kurulmasının ardından dış politikada ve dış ekonomik ilişkilerde bütün ortaklar ve dünya ülkeleriyle ilişkileri geliştirme politikası benimsediğine işaret eden Bolat, "Bu minvalde seçimlerden hemen sonra bizim 60 yıldan bu yana ortaklık anlaşmamız olan ve önemli bir Gümrük Birliği içinde olduğumuz Avrupa Birliği ülkeleri ve AB yetkilileriyle karşılıklı olarak olumlu bir diyalog ve pozitif atmosfer süreci başlamıştı." ifadelerini kullandı.

AB yetkilileriyle yakın zamanda çeşitli temasları olduğunu, AB Komisyonu Başkan Yardımcı Valdis Dombrovskis'le Hindistan'daki G20 toplantısında, AB Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi ile de Ankara ziyaretinde görüştüğünü anımsatan Bolat, Dombrovskis, Varhelyi ve AB Komisyonunun ekonomiden sorumlu üyesi Paolo Gentiloni ile Brüksel'de ayrı ayrı toplantılar yaptığını anlattı.

"Gördüğümüz tabloda bizim Türkiye ile AB arasındaki ekonomik ilişkileri ilerletme, derinleştirme, Gümrük Birliği'nde ortaya çıkan bazı sıkıntıları kaldırma ve Türkiye-AB diyaloğunu ve daha derin ilişkileri başlatma konusundaki samimi isteğimiz, AB yetkilileri nezdinde de karşılık buldu." diyen Bakan Bolat, "Çok sevindirici olan Avrupa Birliği'nde Türkiye ile ilişkiler noktasında oldukça pozitif bir hava var." diye konuştu.

Olumlu hava devam ediyor

Brüksel temaslarında, yaz döneminde Komisyon yetkilileri ile yapılan görüşmelerdeki olumlu havanın devamını görmekten mutluluk duyduğunu söyleyen Bolat, Gümrük Birliği güncellemesi konusunda ortaya çıkan sorunları bir bir aşma isteğini gözlemlediklerini belirtti.

Bolat, AB Komisyonu genişleme raporunun kasım ayında yayınlanacağına ve bu raporun Türkiye kısmının önem taşıdığına dikkati çekerek, "Aldığımız bilgiler, bu raporda Türkiye'nin yeni dönemde izlediği dış politika, dış ekonomik ilişkiler ve AB ile ilişkiler noktasında olumlu bir gelişmenin yazılacağı şeklinde. Türkiye'nin Gümrük Birliği'nden ve AB ile ilişkilerde kaynaklanan bazı zorlukları aşma noktasında da olumlu tavsiyeler yapılacağı anlaşılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

AB üyesi ülke liderlerinin aralık ayının ortasında Brüksel'de zirve düzenleyeceğini aktaran Bolat, liderlerin, Komisyonun hazırlayacağı yol haritasına göre Türkiye ile ilişkileri nasıl ilerletecekleri konusunda karar alacaklarını kaydetti.

Bolat, Türkiye ile AB ülkeleri arasında iş dünyasının karşılaştığı vize, taşımacılık kotaları ve gümrük işlemleri ile ilgili sıkıntılar konusunda görüşlerini ve çözüm isteklerini AB yetkililerine bildirdiklerini vurguladı.

AB yetkililerinin bu konuları ve sorunları not ettiklerini ifade eden Bakan Bolat, "Bu konularda Türkiye'nin haklı isteklerinin çözülmesi gerektiği konusunda son derece pozitif bir izlenim edindik." dedi.

Teknik çalışmalar başladı

Somut olarak teknik düzeyde çalışmaların başladığına işaret eden Bolat, geçen hafta İstanbul'da yetkililer ve heyetler arasında görüşmeler yapıldığını ifade etti.

Bolat, "Doğru yoldayız. Böyle adım adım ilerleyeceğiz. Ekonomide ve ticarette daha derin, daha ileri düzeyde ilişkilerimizi geliştirdikçe siyasi açıdan da ihtilafların, sıkıntıların hallolmasını sağlamaya gayret edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

AB'de bir resesyon-ekonomik durgunluk söz konusu olduğunu, talepte azalma yaşandığını, buna rağmen ilk 9 ay itibarıyla karşılıklı ticaretin dengeli gittiğini belirten Bolat, "AB ülkeleriyle geçen yıl toplam ticaretimiz 196 milyar dolardı ve bizim 10 milyar dolar dış ticaret fazlamız vardı. Bu yıl henüz 12 ayı doldurmadığımız için denge açık mı fazla mı olur bilmiyoruz. Ama kabaca dış ticaretimiz dengeli gidiyor, bunu memnuniyetle ifade edebilirim." diye konuştu.

Bu yıl dünya ticaretinde bir miktar gerileme, üretimde durgunluk söz konusu olduğunu dile getiren Bolat, "Geçen yılki rakamı tutturabilirsek bence başarılı olur. Ama önemli olan aradaki ihtilafları çözebilmek ve önümüzdeki dönem için süreçleri ilerletmek." ifadelerini kullandı.

Bakan Bolat, temasları kapsamında üst düzey AB yetkileriyle görüşmeler yaptı, Brüksel'in en önemli düşünce kuruluşlarından Bruegel ve Avrupa Politika Merkezi (EPC) etkinliklerine katıldı, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.