Uygar Gündeşli'den rezerv alanları ve yapı güvenliği hakkında önemli açıklama

Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Yüksek İnşaat Mühendisi Uygar Gündeşli, Ekonomi-X Gazetesi'ne yaptığı açıklamalarda, rezerv alanları ve yapı güvenliği konularında önemli bilgiler paylaştı.

Gündeşli, açıklamasında öncelikle rezerv yapı alanlarının tanımını ve önemini vurguladı. Bu alanların, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya idarenin talebiyle veya resen Bakanlıkça belirlenen alanlar olduğunu ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığının teklifi üzerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlendiğini belirten Gündeşli, yeni düzenlemelerle bu alanlarda yapılan uygulamalara ilişkin kısıtlamaların ortadan kaldırıldığını ifade etti.

İMO Başkanı Uygar Gündeşli, yaptığı açıklamada: “İnsanlar tabii ki bilgilendirilmeye muhtaç. Bunu da Çevre Şehircilik Bakanlığımız, irtibat ofisleri ve Belediyelerimiz yapmaya çalışıyorlar. Bizler de elimizden geldiğince insanları bilgilendiriyor ve bilinçlendiriyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilciliğine de günün belli saatlerinde vatandaşlar gelip bazı konuları danışıyorlar. Biz de elimizden geldiğince yönetim kurulumuzla beraber cevaplamaya çalışıyoruz. Öncelikle rezerv yapı alanı nedir? Ben ondan bahsedeyim. Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda kullanılmak üzere toplu konut idaresi başkanlığının veya idarenin talebine bağlı olarak veya resen bakanlıkça belirlenen alanlardır. Kentsel dönüşüm başkanlığının teklifi üzerine Çevre Şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığınca belirlenir. Yapılan kanun değişikliği ile bu kanunun son hali 21 Mayıs 2024 tarihi 32552 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Değişiklik ile ‘yeni yerleşim yeri olarak' ifadesi kaldırılmıştır böylece yeni veya var olan yerleşim alanları rezerv yapı alanı olarak belirlenebilecek olup bu alanlarda ilgili neredeyse bütün kısıtlamalar ortadan kaldırılmıştır. Riskli alan ve yapı nedir? Ben Çevre Şehircilik Bakanlığının verilerinden faydalanarak ondan da bahsetmek istiyorum. Riskli alan, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan ve Cumhurbaşkanlığınca kararlaştırılan alanlar riskli alanlardır. Riskli yapı ise alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı bilimsel olarak tespit edilen yapı veya yapılardır. Yönetmelik Son halini 21 Mayıs 2024'te 32550 sayılı Resmi Gazete'de yayınlayarak almıştır. Kahramanmaraş Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerince gerçekleştirilen rezerv alan bilgilendirme toplantısı ve soru cevap yapılması çok güzel oldu. Toplantı sonunda sık sorulan sorular broşürü de dağıtıldı. Yalnız Bakanlığı'n yayınladığı sık sorulan sorularda 14'üncü soruda bir durum var. Ben onu değerlendirmek istiyorum. Orada diyor ki uygulama alanındaki az hasarlı yapılara nasıl bir uygulama yapılacak? Yani rezerv alanındaki az hasarlı ya da hasarsız yapılara nasıl bir uygulama yapılacak? Uygulama alanlarında deprem sonrası ayakta kalmış olan yapılara ilişkin değerlendirme iki kıstas göz önüne alınarak yapılmaktadır. Birincisi söz konusu yapının depreme dayanıklı olup olmaması, ikincisi ise yapının, alanda geliştirilen uygulama bütünlüğünü bozup bozmamasıdır. Tarafımızca yapılan riskli yapı tespitinde depreme karşı dayanıksız olduğu tespit edilen veya yeni projenin uygulama bütünlüğünü bozan yapıların malikleri hak sahibi olarak projeye dahil edilecektir” denilmiştir. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Yerinde dönüşüm hibe ve kredi desteği ya da TOKİ'den hak sahibi olunabilmesi için yapınızın hasar durumunun orta ve üzeri durumda olması gerekiyor. Ancak deprem sonrası az hasarlı ya da hasarsız olup ekonomik ömrünü doldurmak üzere olan ve 6306 sayılı kanuna göre riskli olan yapılar bu hibe, kredi desteği ve TOKİ konutlarından faydalandırılmadığı için rezerv alanda bulunupta ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olan taşınmazların yenilenmesi ve depreme dirençli hale getirilmesi bu tip yapılar ve yapı malikleri için bir fırsat olduğu bir gerçektir. Yani ekonomik ömrünü doldurmak üzere olan yapılar rezerv alanında ise bu yapılar yıkılıp yerine depreme dirençli yapılar verilecektir. Yoksa rezerv alanı dışındaki az hasarlı ve hasarsız yapılar hibe ve kredilerden normalde faydalandırılmıyor. Ancak dünyanın küresel enerji krizinden geçtiği ve şu an Türkiye'de Kamuda tasarruf tedbirlerinin devreye alındığı bir dönemde rezerv alan ilan edilen yerlerde bulunan hasarsız ve az hasarlı olan, deprem risk analizi yapıldığında olumlu sonuç alınan ve ekonomik ömrünün tamamlamasına daha en az 35-40 yıl olan sağlam binaların da yıkılmak istenilmesi doğru bir yaklaşım değildir. Depreme karşı dayanıklı olduğu belirlenen yapılarda bu kez de yeni projenin uygulama bütünlüğünü bozduğu gerekçesiyle yıkılmak istenebilmektedir. Yeni tasarım projesi ve planı oluşturulurken bu tip sağlam ve ekonomik ömrünün tamamlanmasına uzun süreler olan yapılar dikkate alınabilirdi. Hala geç olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca Adıyaman İnşaat Mühendisleri Odası il temsilciliğimizden aldığımız bilgiye göre Adıyaman Atatürk Bulvarı'nda rezerv alanda yer alan az hasarlı ya da hasarsız olarak tespit edilen bazı kamu kurumu ve özel mülkiyete ait yapıların yıkılmayıp korunacağı bilgisi edinilmiştir. Ayrıca inşaat mühendisleri odası Kahramanmaraş temsilcimiz, 27 Nisan'daki canlı yayında bu konuya değinmiştir. Bilindiği üzere odamız kamu kurumu niteliğinde meslek odası olup Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası binamız depremler sonrası hasarsız olarak tespiti yapılmış ve halen hizmetlerine yoğun şekilde devam etmektedir. Ancak Kentsel Tasarım Projesi'nde üzerinden yol geçirildiği ve simge binamızın yok sayıldığı görülmektedir. Projede ara cadde olan bu yolda plan değişikliği yapılarak, dünya basınında yer alan, belgesellere konu olan, depremlerin simgesi, Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Oda binası yıkılmadan korunmalıdır. Gerekirse dış cephesinde ya da bahçe kısmında tasarım projesine uyacak değişiklik ve tadilatı yapmaya hazırız. Şu an maliyeti 35-40 milyon Türk Lirasını bulan, sağlam bir binanın yıkılması çok büyük bir ekonomik kayıptır. Bu ve buna benzer rezerv alanda bulunan sağlam binalar yıkılmadan korunmalıdır. Deprem sonrası büyük bir barınma ihtiyacı varken, rezerv alanda yer alan birçok sağlam binanın yıkılmak istenilmesi ve bu yapıların yenilenme süreci hem maddi hem zamansal bir kayıptır. Projede değişiklik yapılması ve milli servet niteliğindeki bu tür sağlam ve ekonomik ömrünü tamamlanmasına uzun süreler olan binaların korunması gerekmektedir.

Ayrıca bir konuya daha değinmek istiyorum. Vatandaşlarımızdan bizlere birçok soru soruluyor. Bu soruların başında “yıkımın çok olduğu yerler rezerv alanı olarak ilan edildi. Zemin problemi de olan bu yerlerde yapılaşma yapıldığında binalar depreme dayanıklı dayanıklı olacak mı?” Vatandaşlarımız şu konuda hiç tereddüt etmesinler. Bu zeminler doğru tekniklerle güçlendirilerek üst yapılar inşaa ediliyor. Rezerv alanındaki yapılar zemin artı 3 ve zemin artı 4 kat olup bir de bodrum katı bulunmaktadır. Ayrıca 15 metre derinliğinde fore kazık sistemi dediğimiz temel sistemi ile üstyapının yükü sağlam zemine aktarılmaktadır. Buradaki tüm yapılar da bu sistem yapılmaktadır. Kazıkların çapı 80 santim, derinliği de 15 metredir. Rezerv alanındaki yapıların sağlamlığı konusunda vatandaşlarımız tereddüt etmesin. Fore kazık sistemi, kazıklı temel sistemi gerçekten zemin güçlendirme sistemlerinde sağlam bir temel sistemidir.” İfadelerine yer verdi.

Bakmadan Geçme