Yardımcıoğlu, ekonomi sorununun çözümünü 4 ana maddeye bağladı
Kahramanmaraş'ta yayın yapan yerel bir TV programının canlı yayın konuğu Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu oldu. Yardımcıoğlu, 'Küreselleşen Dünya'da Türkiye Ekonomisi' hakkında konuştu.
“Türkiye Ekonomisi nereye gidiyor?” sorusu üzerine Yardımcıoğlu: “Türkiye ekonomisi kendi kendini onarabilen bir ekonomidir. Biz enflasyonla yaşamayı bilen, enflasyon içinde gardını alabilen ve onun içerisinde de hareket etmeyi bilen, iş alanlarını devam ettirebilen ve hatta geliştirebilen bir ülkeyiz. Dolayısıyla ülke ekonomisi iyiye gidiyor mu, hayır gitmiyor. İyiye gider mi? Evet gider” dedi.
Yardımcıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Ben altılı masaya baktığımda onlara katılmasam dahi masada fikirlerine saygı duyduğum insanlar var. 600 gün, 500 gün ya da 100 gün gibi sayılar veriyorlar ya, milletimiz bunlara inanmasın. Bu ülke 5 ila 10 yıl arasında dünyanın beynini ithal eden ülkesi olabilir. Şimdi insanlara soruyorlar: ‘Sizin ülkenizin düşmanı kimdir?' diye. Bu, dünya çapında yapılmış bir araştırmadır. Kahir ekseriyet ‘Amerika' diyor. Yine aynı insanlara soruyorlar: ‘Peki nerede yaşamak istersiniz?' Aynı kesim ‘Amerika'da' diyerek cevap veriyor. Buradaki tenakuzu anlayabiliyorsunuz değil mi? İşte bakın bu ülkedeki birtakım şartları yerine koyarsanız; eğitim ile ilgili, hukuk ile ilgili, hür şartlar ile ilgili ve gerçek demokrasi ile ilgili. Dört şey sayıyorum. Bir; maymunlar sirki değil, gerçek eğitim. Bu ülkede 50 tane ziraat, 50 tane veterinerlik fakültesi var. Biz, hala inek ve buğday ithal ediyoruz. İskoçya'dan, İtalya'dan inek getiriyoruz. Bu üniversitelerin kurulduğu tarihe bakıyoruz bir tane harmanlama, çaprazlama yapmayı başaramamışız. Siyasi ayağı eleştiriyoruz, Tayyip Beyi eleştiriyoruz, altılı masayı eleştiriyoruz; ama biz ne yaptık diye sormak gerekir. Kardeşim siz ne yaptınız? Ne ürettiniz? Bir diğer nokta hür düşünceye saygı duymak gerekliliğidir. Ne kadar absürt olursa olsun saygı duymak zorundayız. Dinlemek ve saygı göstermek erdemdir. Bir diğer konu evrensel hukuktur. Ama az önce söylediğim absürt düşünce eyleme geçtiği zaman hukukun balyozuyla vurup orada dur diyeceksin. İşte eğitim dediğim şey burada önemli. Yeri gelecek sizi sevmeyen ülkenin çocukları bile eğitim almak için sizin ülkenize gelecek. Dünyanın dört bir tarafından öğrenci çekeceksin.”
“Doğruya doğru, yanlışa yanlış dersen demokratik bir ortam oluşur”
Sunucunun, Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu milli ekonomi modeli ve ‘Faiz sebep enflasyon sonuçtur' söylemi üzerine ve şuan da yaşananlar hakkında Yardımcıoğlu'nun görüşlerini sorması üzerine, Yardımcıoğlu şunları söyledi: “Eğer faiz sebep enflasyon sonuç olsaydı, bugün TÜİK'in yalan makinesinden geçmesi gereken yılsonu enflasyon sonuçları yüzde 60,4 olmazdı. Ben bu hayatın içinde yaşıyorum, reel, hakiki, vatandaşın içinde olduğu gerçek ekonomiye bakacak olursak ben Türkiye'deki enflasyon oranının yüzde 30, 40, 50, 60 olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'deki enflasyon en az yüzde 100 hatta yüzde 150 olduğunu düşünüyorum. Bir yıl önceki mazot fiyatına bakın bir de bugün mevcut fiyata bakın, market fiyatlarını kıyaslayın. Benim hanemde artma olmadı azalma olduğu halde masrafım üç katına çıkmış durumda. Kimi kandırıyorsunuz? Şimdi bir şeyin olması mı ayıp, olan bir şeyin konuşulması mı ayıp? Olan bir şey konuşulur. Bugün de biz moraller bozulmasın diye sesimizi yükseltmiyoruz. Güvendiğim sadece Recep Tayyip Erdoğan var benim, diğerleri bu işi beceremez. Devlet Bey var. Bugün de Kemal Derviş'in koyduğu gibi mali kuralları koyarız, başarı yine gelir.”
“Ne tekerleği ne de ABD'yi tekrar keşfetmeye gerek yok!”
“Aklın yolu bir, Amerika'yı tekrar keşfetmeye, tekerleği tekrar keşfetmeye gerek yok. Hazırı var. Eğer bugün faiz sebep enflasyon sonuç olsaydı, enflasyon TÜİK rakamlarına 60,4, Dünya Gazetesindeki gibi 99 küsur ya da benim market alışverişime göre yüzde 150 civarında olmazdı. Ne olurdu? Onu aşağıya çektikçe diğeri de aşağıya düşerdi. Enflasyon 14 değil 13 olurdu. Cumhurbaşkanım adam gibi adam ama bu konuyu bir küçükten bir de büyükten dinle. Bu ülkeyi Kılıçdaroğlu'na ya da HDP'nin eline bıraktığın gün en büyük kötülüğü yapmış olacaksın. Ekonomi ne ya aç dururuz, bulgur pilavı ile cacığı yeriz, kimseye eyvallah etmeyiz. Enflasyon yüzde 150 olsa bile biz bunu, 3 yıl ile 5 yıl içinde aşarız.”
Yardımcıoğlu, yapılacak doğru bir planlama ile ekonomi sorununun çözümünün kolay olacağını dile getirerek programa veda etti.