Yerinde dönüşüme 146 bin 376 başvuru
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgesini hızla ayağa kaldırmak için başlattıkları 'Yerinde Dönüşüm' projesine başvuruların 146 bin 376'e ulaştığını açıkladı. Özhaseki, 'Bunların 125 bini konut, 21 bini de işyeri yapmak için müracaat etti.' dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, katıldığı canlı yayın programda deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar ve İstanbul'un depreme hazırlığı konusunda açıklamalarda bulundu.
Bakan Mehmet Özhaseki, deprem bölgesini bir an önce ayağa kaldırmak ve depremzedeleri sağlam ve güvenilir konutlara kavuşturmak için yoğun şekilde çalıştıklarını belirtti. Deprem bölgesinin hızla inşa ve ihyası için ‘Yerinde Dönüşüm' projesini hayata geçirdiklerini ifade eden Özhaseki, şunları söyledi:
“Yerinde Dönüşüm'e şu anda 146 bin 376 başvuru oldu. Bunların içerisinde 125 bin konut, 21 bini de ticari dükkan vesaire yapmak için müracaat etmiş. En fazla müracaat şu anda; Hatay'da 60 bini geçmiş vaziyette. Kahramanmaraş'ta 20 bin, Malatya'da 19 bin, Adıyaman'da 11 bin civarında. Vatandaşımız, ‘evet siz devlet olarak beni destekleyin, ben yerinde dönüştürmek istiyorum' diyor. Bunu da kolaylaştırıcı o kadar çok tedbir aldık. Müteahhitlerle anlaşacağı zaman vatandaşlara tip sözleşmeler veriyoruz. Vatandaş, ‘ben evimi yerinde yapmak istiyorum' diyecek, gelip bir sözleşme imzalayacak ve başlayacak. Biz o yaptıkça hak ediş karşılığı para vereceğiz. 500 bin lira hibe, 500 bin lira da kredi. Krediler iki sene ödemesiz, 10 yıl, 0 faiz. Böyle olunca vatandaşlar evlerini çok rahat yapabilecekler.”
“8-9 Şiddetinde depreme dayanıklı olacak”
“Bizim kırmızı çizgilerimiz var. Fay hatlarının geçtiği yerlere, dere yataklarının bulunduğu yerlere asla bina yaptırmayacağız. Fay hatları yeşil alan olarak kalacak. Mevzuattan taviz vermeyeceğiz. O zaman yapılan binaların hepsi sağlam bir şekilde yapılmış olacak. Standartlara uygun yapıldığı takdirde emin olun 8 şiddetinde en az bir deprem olduğunda bile hatta 9'a kadar dayanıklı binalar ortaya çıkmış olacak.”
“Her aşamasını denetleyeceğiz”
“Vatandaş kendi evini yapmak istediğinde önünü açacağız, her aşamasını Bakanlık olarak denetleyeceğiz, herhangi bir şekilde sıkıntı olmayacak. TOKİ her halükarda işin başında, ruhsat aşamasından itibaren insanlar evlerine oturuncaya kadar denetlemeyi yapacak. Müteahhit yarıda bırakıp giderse TOKİ marifetiyle biz yapacağız.”
“TOKİ herkesin gururu olan bir kuruluş”
“TOKİ, Türkiye'de herkesin gururu olan bir kuruluş. Yıllık 60 bin konut kabiliyeti var. O taraflarda tamamını TOKİ yapsın demek hayalcilik olur. Bir de TOKİ tek tek mahalle aralarında bina bazlı binlerce konutla muhatap olup dönüştürme imkanına da sahip olamazsınız. Şöyle düşünün; TOKİ'nin 600 kadar çalışanı var. Ama 926 tane şantiyesi var. Her bir şantiyede 3 bin konut, 5 bin konut yapılıyor. Devasa işlerle uğraşırken ara mahallelere girip her insanın işini yapabilme kabiliyeti ne yazık ki yok orada.”
“Şehir merkezlerini biz yapacağız”
“Bu arada şehirlerin merkezleri, meydanları aslında tarihe iz vuran belki birçok insanın aklında kalan siluetler olarak karşımıza çıkıyor. Kartpostallara konuluyor. Buralarda da yanlış bir yapılaşma olmasın diye şehir merkezlerini biz yapmaya karar verdik. Bir taraftan biz kendi çabalarımızla, bir taraftan da vatandaşın gayretleriyle, bütün yaraları inşallah sarmış olacağız. Oradaki bütün depremzedelere evlerini teslim edip yerlerine rahatça oturup, ‘Allah sizden razı olsun' deyinceye kadar biz oralardan ayrılmayacağız.”
“İstanbul'a özel dönüşüm projesi”
“Türkiye bir deprem ülkesidir gerçeğini kabul edelim ve İstanbul, dünyada deprem riski taşıyan 10 büyükşehirlerinden birisi. 6 milyon yapıdan 600 bini yıkılacak. O yüzdendir ki İstanbul hususunda biraz daha hızlı davranmak adına bir çalışmayı eski bakanlık dönemimde de başlatmıştım. Hem yasal çerçeve var hem de bir elden İstanbul'a özel bir dönüşüm projesi. Bunun da yasal altlığını hazırlamamız lazım. Sırf İstanbul için çıkarmamız lazım. Böyle büyük bir felaket eğer kapıdaysa bizim yerimizde oturmamamız lazım.”
“Deprem gerçeğinden kopuk söylemler”
“Bazen şöyle şeyler söyleyenler oldu; ‘İstanbul işte 6 milyon. 600 bini hasara uğrarsa yüzde 90 kalıyor. Kalan sağlar bizimdir.' Hiç böyle bir şey söylenebilir mi? Müthiş bir yanlışlık. Müthiş bir acımasızlık, vicdansızlık. Deprem gerçeğinden de çok kopuk söylemler bunlar. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'yla da görüştüm. Diğer ilçe belediye başkanlarının 39'unu da davet ettik. Bakanlığımıza geldiler. Orada bakan yardımcısı arkadaşlarımız kendileriyle konuştular. O gün benim deprem bölgesinde programlarım vardı. Onlarla çalışmalarımız 20 gündür devam ediyor. Ortak aklı kullanarak yapmaya çalışıyoruz.”
“Cumhurbaşkanımıza sunacağım”
“Önümüzdeki günlerde eğer bu çalışmayı biz olgunlaştırabilirsek önce ben kabinede Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ekibimize sunum yapacağım. Orada da biraz daha son halini vermeye çalışacağız. Belki yasal bir düzenleme de gündeme gelecek. Burada çatı kuruluş Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Diğer paydaşlar da bu çatının altında. Hep birlikte İstanbul'da çok daha hızlı bir şekilde en riskli binaları bir an önce dönüştüreceğiz. Daha sağlam güvenilir konutlar yapmak için çalışıyoruz. Deprem için İstanbul'a özel bir yasa hazırlamaya çalışıyoruz. Biz, bir iki ay içerisinde meclisi olağanüstü toplantıya çağırıp İstanbul'un kentsel dönüşümü ve depreme hazırlığıyla ilgili yeni yasa önerisi hazırlayıp orada hep birlikte görüşmeye açmayı düşünüyoruz.”