Bahçeli: 'Gelecekleri varsa görecekleri de var'

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, FETÖ'den yargılanan yargı mensupları için verilen göreve iade kararına tepki gösterdi. MHP başkanı Bahçeli: 'Gelecekleri varsa görecekleri de vardır. Kuyuda Yusuf değil, kuyruğu kesilen yılan vardır, bu defa kafasını koparmak da bizim için and olsun şeref ve namus bahsidir.' Dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli: “ "Türkiye eski Türkiye değildir. Köprünün altından çok sular akmıştır. Ya muhalefet değişecek ya da millet cibilliyet ve ciddiyet yoksunu bu muhalefetin defterini dürecektir. Muhalefet partilerinin Türkiye'nin egemenlik haklarını ve beka mücadelesini hafife alması, bununla da yetinmeyip savsaklama ve sulandırma çabası ağır yaralı ve yüreksiz bir siyasetin ibra ve ifşasından başka bir şey değildir.

CHP kayış koparmış, dingil kırmış, dengeyi kaybetmiştir

Sırf oy avcılığı uğruna, sırf bazı odaklara şirin ve sevimli görünmek adına milli varlığı tartışmaya açmanın, etnik ve mezhep ayrımcılığını kamçılamanın düşman dili ve milliyetsizlerin ağzı olduğunu kaydeden Bahçeli, "CHP, DEM'lenmekle ekseninden kaymıştır. CHP, kayış koparmış, dingil kırmış, dengeyi kaybetmiştir. DEM'lenmiş CHP, sakat ve skandal bir siyasetin pençesinde kıvrana kıvrana tükenişe ve inişe geçmiştir. Nihayet yerel yönetimleri Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleriyle buluşturma vakti gelip çatmıştır. Malum yerel yönetimleri düştükleri zillet çukurundan çekip çıkarmanın zamanı yaklaşmıştır. O zaman 31 Mart 2024 tarihidir. Vakit Cumhur İttifakı'nda toplanma ve kucaklaşma vaktidir. Vakit el ele vermenin, gönüllerde birleşmenin, hep birlikte 'Türk milletiyiz' demenin vaktidir. Bihakkın saflarımızı sıkı tutacağız, Kızılelma'ya doğru koşar adım yürüyeceğiz." sözlerini sarf etti.

Bu karar alınırken 5. Daire üyeleri maklube mi yiyorlardı

Türk devlet ve yönetim felsefesinin dayanağının adalet olduğuna işaret eden Bahçeli, adalet ve hukukun tahribatının devletin zaafına yol açacağını dile getirdi. Bahçeli, "Özellikle Anayasa Mahkemesi ile Danıştay'ın verdiği bazı kararların doğrudan devlet onuruna, milli varlık ve güvenliğimizin ruhuna zarar verdiği açıktır." görüşünü paylaştı.

Sosyal, siyasal ve ekonomik istikrarın güvencesinin hukuk olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Milletimizin sinir uçlarını tahriş eden, FETÖ'cülerle PKK'lılara alan açan sözü geçen yüksek mahkemelerin sıra fiyat istikrarını hedef alan fiyat anarşistleriyle ilgili önleyici kararlar almaya geldiğinde üç maymunu oynaması işgüzarlık ve ikiyüzlülüktür." dedi.

"Ekonomik büyümenin dizginlenmesi, istihdamın geriletilmesi, cari dengenin bozulması için el ovuşturan, fiyat etiketlerini sürekli olarak yukarı yönlü güncelleyen fırsatçıların, azgın fiyat anarşistlerinin ve bunların arkasındaki FETÖ'cülerin hukuken hesabı sorulmadan sosyal ve ekonomik huzur nasıl temin edilecektir? İnsanımızın ekmeğine ve cüzdanına ambargo koyanların yakasından adalet ne zaman tutacaktır?" diye soran Bahçeli, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü sonrasında, hain örgütle ilişki ve iltisakı belirlenen yaklaşık 4 bine yakın hakim ve savcının meslekten ihraç edildiğini hatırlattı.

"Danıştay 5. Daire'nin FETÖ'den ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı tekrar mesleğe iade eden kararı çok tehlikelidir, çok sakıncalıdır, hukuki bir temeli yoktur" sözlerini sarf eden Bahçeli, "Bu dairenin göreve iade kararı verdiği kişiler arasında ankesörlü hatlarla haberleşen, mahrem imamlarla irtibatı olan, ByLock yazışmalarında adı geçen, terör örgütüne bağış yapan, hakkında örgüt üyeliğinden işlem yapılan isimlerin olması nasıl izah edilecektir? Danıştay 5. Daire nereye hizmet etmektedir? Bu karar alınırken 5. Daire üyeleri maklube mi yiyorlar, haşhaşilerin vaazlarını mı dinliyorlardı? FETÖ'cüleri aklamak vatana, millete ve adalete ihanet değil midir? FETÖ'cüleri göreve iade etmek cinayet değil midir? FETÖ'ye merhamet şehitlerimize hakaret değil midir?" sorularını yöneltti.

Danıştay 5. Daire'nin adalet ve hukuka göre karar vermediğini kaydeden Bahçeli, "Allah'tan Hakimler ve Savcılar Kurulu devreye girmiş ve mesleğe iadesi yapılan 387 kişi hakkında yeni bir inceleme başlatmış, aynı zamanda Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurul'una da gerekli itirazlar yapılmıştır." açıklamasında bulundu.

"Bir yazar müsveddesinin" sosyal medya hesabından 15 Temmuz ile ilgili "Hükümet 4 ay önceden darbe olacağını bütün ayrıntılarıyla biliyordu. Halk ne olduğunu bilmeden darbeye karşı meydanlara çıktı. Sonuçta olan bu ülkeye oldu" dediğini anımsatan Bahçeli, Şayet bu şahıs iddialarının ispatını yapmazsa, şerefli bir Türk savcısının huzurunda yazdıklarını tevsik etmezse dünyanın en namert insanıdır." diye konuştu.

"FETÖ'nün propagandasına çanak tutulması, 15 Temmuz'a tiyatro denilmesi alçaklığın dibidir" diyen Bahçeli, şunları kaydetti: "Aynı anda Danıştay 5. Daire'nin kararı, işbirlikçilerin iddiaları, ülkemize giriş yaparken 4 FETÖ'cünün yakalanması ve Pensilvanyalı hainin Yusuf Suresi üzerinden gizemli mesajlar vermesi, gizli bir toparlanmanın emaresidir. Fakat o günler geçmiştir. Gelecekleri varsa görecekleri de vardır. Eğer yanılıp yenilip üstümüze gelen olursa, tavsiyem boy ölçüsüne uygun kefen biçtirmesidir. Çünkü yatacağı yer sadece mezardır, hesabı da yüce Allah'a verecektir. Kuyuya düşen yoktur. Yusuf Suresi'ne konu olacak bir şey yoktur. Kuyuda Yusuf değil, kuyruğu kesilen yılan vardır, bu defa kafasını koparmak da bizim için and olsun şeref ve namus bahsidir.

Devlet, toplum ve siyaset alanı başta olmak üzere, farklı kesimlere saklanmış ve bulunduğu ortamın rengini almış kripto damarı bulup lime lime doğramazsak emin olunuz ki günü geldiğinde acınacak hale düşmekten kaçamayız, kurtulamayız, yakamızı kurtaramayız. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılamaz. Şansını denemek isteyen varsa hodri meydan, bu vatanın meydanları boydan boya mücadele ruhuyla bezenmeye sonuna kadar hazırdır." Dedi.


 

Bakmadan Geçme