• Haberler
  • Diğer
  • Bahçeli: 'ÖTV ve KDV sorununa neşter vurulmalıdır'

Bahçeli: 'ÖTV ve KDV sorununa neşter vurulmalıdır'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 14. olağan büyük kurultayda kabul edilen yenilenmiş parti programlarında yer alan dış politika esaslarına değindi.

Bölgesel veya küresel mahiyetli sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde adil ve kalıcı çözümlere kavuşturmanın dış politikalarının özünü teşkil ettiğini vurgulayan Bahçeli, uluslararası karar alma mekanizmalarının baştan ayağa revize edilmesinin, artan reform çağrılarının mutabakata bağlanmasının küresel istikrarın tesisi bakımından artık ertelenemez bir mecburiyet olduğunu söyledi.

9,5 milyar dolarlık ticaret bir kalemde silinip atılmıştır

Türkiye'nin atılgan, ahlaklı, sabırlı ve akıl dolu cesur politikalarıyla Filistinlilerin duacısı ve destekçisi olduğunu ifade eden Bahçeli, "Öylesine azimli, dirayetli, insani ve vicdani bir dış politika takip edilmektedir ki İsrail'le yapılan 9,5 milyar dolarlık ticaret bir kalemde silinip atılmıştır." diye konuştu.

Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğunu, haklının safında, zulmün ve zulüm piyonlarının karşısında bulunduğunu belirten Bahçeli, "Tarihin sesi kulaklarımızda çınlamaktadır. İnanç, kültür ve gönül coğrafyalarımızın feryatları milli yüreklerde dalgalanmaktadır. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ve kabinesinin sonuna kadar yanında olduğumuzu, ne karar alınırsa alsın arkasında duracağımızı herkesin bilmesinde sayısız yarar olacaktır." dedi.

Gazze'yi savunmak demek, Gaziantep'i savunmak demektir

"Vadedilmiş toprakların nihai hedefi Anadolu coğrafyasıdır" diyen Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bugün Gazze'de boyun eğersek, bugün Kudüs'te susarsak, gelecekte son yurdumuzda çok çetin olaylar yaşanabilecektir. Gazze'yi savunmak demek, Gaziantep'i savunmak demektir. Gazze'yi konuşmak demek, Şanlıurfa'yı konuşmak demektir. Hiç kimse boşa sallayıp dolu tutmanın çabasına heves etmesin. Hiç kimse Gazze'yi günlük politika malzemesi haline getirip, buradan bir cephe açarak Türkiye'yi suçlamaya, siyasi ikbal ve ikmal gayesine meyletmesin. Biz böylesi çarpık ve çürük zihniyetlerin ön planda Gazze çığlığı atarken, arka planda siyonizmin değirmenine nasıl su taşıdıklarını gayet iyi biliyor ve maskelerinin altındaki nursuz suratlarını da yakından tanıyoruz.

Diyorum ki İsrail ile Filistin arasında bir an evvel ateşkes rejimi tezahür etmeli, kalıcı barış için taraflar harekete geçmelidir. İki devletli çözümden başka herhangi bir alternatiften bahsedilemeyecektir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde, egemen, siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamış bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından ve tanınmasından başka bir seçenek yoktur, aksi halde Orta Doğu ve dünyanın bir kıvılcımla yanması mukadderdir."

Tarihin gerisinde kalmayacağız

Bahçeli, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin herkesin sahip çıkıp gerçeğe dönüştürmek için çalışacağı milli bir vizyon hamlesi olduğunu vurgulayarak, "Çağın gereklerine milli ve yerel tedbirlerle ayak uyduracağımızı, kökümüzden ve milli kimliğimizden kopmadan dördüncü ve beşinci endüstri devrimlerini pas geçmeyeceğimizi düşünüyorum. Önceki yüzyılı kaybetmiş olsak da yeni yüzyılı Allah'ın izniyle kaybetmeyeceğiz ve tarihin gerisinde kalmayacağız." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, bunu sağlayabilmek için milli eğitimin en büyük koz ve güvence olduğunu belirtti.

Batı'nın çürüyen toplum ve kültür yapısı adeta sahne almıştır

Bahçeli, huzursuz, umutsuz, ufuksuz ve memnuniyetsiz kitlelerin psikolojik rahatsızlıkların ve sapkın eğilimlerin pençesinde olduğunu ifade etti.

İsveç'in Malmö kentinde 25 ülkenin katıldığı 68. Eurovision Şarkı Yarışması'nın yapıldığını belirten Bahçeli, şunları söyledi: "Eurovision şarkı yarışması insanlığın nasıl bir tehditle yüz yüze kaldığını fazla söze gerek bırakmadan belgelemiştir. Bu arada İsrailli şarkıcıya itirazlar yoğun olsa da sonuç alınamamıştır. Sanattan daha çok siyasi içerikli bahse konu yarışmanın ahlaki çöküş propagandasına dönüşmesi, erkekle kadın arasında kalmış üçüncü bir türün tedavüle çıkması kokuşmuşluğun boyutlarını göstermesi bakımından ibret levhası olmuştur. Marjinalliğin dozajı korkunç düzeylerdedir. Batı'nın çürüyen toplum ve kültür yapısı adeta sahne almıştır.

Birinci olan İsviçreli erkek sanatçının tüylü ceket, bol makyaj ve pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici bir yozlaşmanın teyidinden başka bir şey de değildir. Eğer bunun adına 'çağdaşlık' deniyorsa, biz de diyoruz ki; batsın böyle bir çağdaşlık anlayışı. Eğer bunun adına 'modernlik' deniyorsa, üstüne basa basa biz de söylüyoruz ki; olmaz olsun böylesi bir modernlik anlatım ve algısı. Biz, çağdaşlığı ve modernliği kültürel erimenin ve ruhsal bunalımın çorak sahasında değil, kendi özümüzde, kendi değer yargılarımızda arayıp bulacağımızı, yeni yüzyılda da bunu cümle aleme ispat edeceğimizi kararlılıkla belirtmek istiyorum. Ahlaki ölçülerimize bağlanarak, kendimiz kalarak, medeniyet değerlerimizi müdafaa ederek, aile yapımızı koruyarak, hülasa hem Türk hem de Müslüman olarak bu yüzyılın tertemiz sayfalarına İ'la-yı Kelimetullah'ı yazacağız, Kızılelma destanını kahramanca haykıracağız. Yeter ki milletimize güvenelim, yeter ki milli birlik ve beraberliğimize leke düşürmeyelim."

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü kutlayan Bahçeli, tarımsal üretimdeki girdi fiyatlarının yüksekliğine bağlı sorunların, köylülerin ve çiftçilerin başlıca şikayeti olduğunu ifade etti. Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: "Bir litre mazotun satış fiyatının yaklaşık yüzde 38'inin vergilerden oluştuğu göz önüne alındığında, tarımsal üretimin sürdürülmesinin ve sorunun köklü çözümünün, tarımda kullanılan mazottaki ÖTV ve KDV'nin kaldırılmasına bağlı olduğu da görülecektir. Bizi doyuran çiftçilerimizin doyması için ÖTV ve KDV sorununa neşter vurulmalıdır. Tarımsal üretimin bir diğer önemli girdisi de kimyasal gübredir. Gübre ham maddesinin yüzde 90'dan fazlası ithal edilmektedir. Kimyasal gübre fiyatındaki artışın temel nedenleri arasında döviz kurundaki oynaklıklar ve dünya piyasalarına tesir eden gerilimler yer almaktadır."

Bahçeli, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nin dün açıklandığını hatırlatarak, "Paket ile eş zamanlı olarak, Türkiye ekonomisinde düzelme yaşandıkça, enflasyon canavarının boğazı sıkıldıkça ve döviz piyasalarında hedeflenen istikrar sağlandıkça bundan çiftçilerimiz de kazançlı çıkacak, onlar da rahata ve feraha ulaşacaktır." diye konuştu.

Çiftçilere verilen gübre ve mazot desteğinin, bütçe imkanları dahilinde yükseltilmesini isteyen Bahçeli, "Şunu da herkes bilmelidir ki çiftçilerimizi aracıya, vurguncuya, tefeciye, komisyoncuya asla ezdirmeyeceğiz. Üretimle perakende satış arasındaki farklılıkları en aza çekmek için elimizden geleni yapacağız. Terk edilen köylerin, çobansız bırakılan sürülerin, dökülen gözyaşlarının, tükenen umutların ve haciz kıskacında olanların umudu MHP ve Cumhur İttifakı'dır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Bakmadan Geçme