Bakan Bilgin: Türkiye, gerçekçi bir politika ile milli kalkınma stratejisi uyguladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Ankara Ticaret Odası' nın (ATO) 29'uncu Dönem 6'ncı Olağan Meclis Toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Bilgin, Türkiye’nin 2008 krizinden sonra gerçekçi bir politika ile milli kalkınma stratejisi uyguladığını ifade ederek, “Krizden çok iyi çıktık, 2010’da dünyanın en hızlı büyüyen iki ekonomisinden biri olduk. Bizim bu süreçte başarıyla ilerlememizi engelleyen iki olay oldu; birisi pandemi. Pandemi bizi çok sarstı, olağanüstü bir sosyal destek verdik. Sadece bizim bakanlığımız bünyesinde yaklaşık 120 milyar TL kaynak aktardık. Türkiye toplamda 120 milyar doların üzerinde bir kaynak harcadı. Pandemi sonrası dünya bir krize girdi ve bu bize çok fazla yansıdı. Bu konjontür değişecek. Enflasyon düşmeye devam ediyor daha da düşecek” dedi.
İktisat politikalarını izlerken emekçilerimizi koruduk
Bütün bu iktisat politikalarını izlerken toplumu korumak zorunda olduklarını söyleyen Bilgin, şöyle devam etti: “Biz bu konuda sosyal devlet sorumluluğuyla hareket ettik. Kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge düzenlemesiyle, geçici işçilere kadro verilmesi konusunda, reel olarak asgari ücreti yüzde 100 arttıran bir artışla çalışanlarımızı, emekçilerimizi koruduk. Türkiye’nin bu sorunları aşması için iki önemli gücü var bunlar; üretim gücü ve insan gücüdür. Bu sosyal reformları yaparken EYT, geçmişe yönelik bir kanun düzenlemesi olduğu için bizim tarafımızdan görüldü ve düzenlendi. O mağduriyeti giderdik ama bunun bir maliyeti var, işverene maliyetini giderecek bir düzenleme yaptık sosyal güvenlik destek primini indirdik.”
Küçük işletmelerde çalışanların emeklilik prim gününü yeniden düzenlememiz gerekir
Bakan Bilgin, sorunları dosya dosya çözdüklerine değinerek, şunları aktardı: “Önümüzde iki dosya kaldı onların sebebi de depremden dolayı Meclis çalışamadı ve intikal ettiremedik. Bunlardan birisi taşeron işçiliğidir. Meclise en son gönderdiğimiz sorun geçici işçiler sorunu, önümüzde duran bir dosya önümüzdeki dönemde çözeceğiz. Küçük işletmelerde çalışan insanlar hem emekçidir hem sermayedardır. Bu insanlara büyük işletmelerdeki emeklilik prim gününü geçerli sayamazsınız. Dolayısıyla küçük işletmelerde prim gününü yeniden düzenlememiz gerekir. Onun da bütün hazırlıkları bitti önümüzde, ilk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biridir. Çalışanlarımıza, esnafımıza, tüccarımıza verdiğimiz sözdür, onu da çözeceğiz.”
Bilgin, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olduğuna dikkati çekerek, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin önemine değindi. Nükleer santralin, enerji üretiminin yanında nükleer teknolojinin kullanımı açısından da Türkiye'ye faydalar sağlayacağını belirten Bilgin, tesisin devreye girmesiyle Türkiye'nin enerji kaynaklarının çeşitleneceğini ifade etti.
Pandemi sürecinde verilen destekler çok kıymetlidir
ATO Başkanı Gürsel Baran ise işverenlerin emekli olması için gereken 9 bin günlük prim süresinin, ATO üyelerini de kapsayacak şekilde, 7 bin 200 gün şeklinde uygulanmasına ilişkin taleplerini, Bakan Bilgin'e iletti.
Asgari ücretteki işveren yükünün azaltılmasına yönelik taleplerini Bakan Bilgin’i ziyaretlerinde gündeme getirdiklerini kaydeden Baran, "Hepinizin de bildiği gibi asgari ücretteki gelir ve damga vergisi kaldırılarak işveren maliyeti aşağıya çekildi. Sayın Bakanımıza hangi sorunumuzu aktardıysak hep çözümüne ilişkin adımlar attı. Pandemi sürecinde halimizden anlayarak bizlere verdiğiniz destekler çok kıymetliydi" dedi.
Toplantının ardından Baran, Bakan Vedat Bilgin'e, ATO'nun hazırladığı "Ankara'nın Sorunları, Çözüm Önerileri ve Ankara İstatistikleri" adlı kitabı takdim etti.