• Haberler
  • Gündem
  • Bakan Bozdağ: Delil tespiti yapılmadan hiçbir enkaz kaldırılmadı

Bakan Bozdağ: Delil tespiti yapılmadan hiçbir enkaz kaldırılmadı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Delil tespiti yapılmadan hiçbir enkazda kaldırılmadı. Bir yandan enkazlar kaldırılırken öbür yandan da bu enkazlar nedeniyle ihmal ve kusuru bulunanlar ile alakalı adli süreçler başladı ve soruşturmalar devam ediyor' dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ, Diyarbakır’da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen programda depremzedeler ile iftar yaptı. Bölgede yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aktaran Bakan Bozdağ, depremzedelere daha iyi yaşam alanları sunmanın devletin boynunun borcu olduğunu ve bunun için çalıştıklarını kaydetti. 

Bozdağ, “Şundan herkes emin olmalıdır. Bu deprem nedeniyle binaların yıkılmasında eğer ihmali, kusuru olanlar varsa elbette onlar yargı önünde, adalet önünde hesap vereceklerdir” dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ: “Hepimiz inancımız gereği biliyoruz ki Ramazan-ı Şerif ayı, on bir ayın sultanı, Kur’an ayı, rahmet ayı, bereket ayı, mağfiret ayı. Dayanışmanın, birliğin ayıdır. Bu vesileyle Ramazan-ı Şerifinizi gönülden tebrik ediyorum. Rabbim cümlemize daha nice Ramazanlarda sevdiğiniz, saydığınız insanlar ile birlikte huzur ve sıhhat içerisinde Ramazanlara erişmeyi, bayramları görmeyi ve bayramlar yapmayı nasip etsin diye dua ediyorum. Bu sene Ramazan’a biraz hüzünle girdik. Bildiğiniz gibi 6 Şubat’ta Diyarbakır’ımızın da dahil olduğu pek çok ilimizde büyük bir deprem felaketi yaşadık. 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik. Yine on binlerce insanımız yaralandı. Bu vesileyle bu büyük deprem felaketinde hakka uğurladığımız Diyarbakırlı hemşerilerimiz başta olmak üzere hayatını kaybetmiş her bir insanımıza Allah’tan ayrı ayrı rahmet diliyorum. Mekanları cennet, makamları Ali olsun diye dua ediyorum. Yaralı kardeşlerimize rabbim acil şifalar versin.

Artık yaraları sarma vaktidir

Tabi depremin hemen akabinde devlet ve millet iş birliğine el ele vererek büyük bir dayanışma içerisinde enkazın altında olan canlarınıza, sevdiklerinize, saydıklarımıza, kardeşlerimize ulaşmak için büyük bir mücadele verildi. Pek çok kardeşimiz sağ ve salimen kurtarılırken bazıları da maalesef vefat ettiler. Gönlümüz arzu ederdi ki herkesi sağ ve salimen kurtaralım. Ama imkan olmadı, ben bu vesileyle tekrar rahmete giden her bir kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Geçen zaman içerisinde bir yandan enkaz altındaki vefat eden ve sıhhatli olan her bir insanımıza ulaştık. Diğer yandan enkazları kaldırdık. Şimdi artık yaraları sarma vaktidir.

İhtiyaçları karşılamak hükümetimizin ana görevidir

Biliyoruz ki ölenlerimizi geri getiremeyiz. Ancak onlar için dua edebiliriz. Ama kalanlarımız için çok şey yapabiliriz. Onun için geride kalan depremzede her bir insanımızın depreme dayanıklı daha güvenli, daha sağlam konutlarda barınmasını temin etmek onların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak hükümetimizin ana görevidir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde depremin yaşandığı her yerde ilk günden itibaren bakanlarımızın koordinasyonunda önemli çalışmalar yapıldı. Diyarbakırımız’da da biz bu çalışmaları yürüttük.  Şu anda Diyarbakır özelinde enkazı kaldırılmadık hiçbir yer, bina yok. İkincisi, kimliklendirilmesi ve eşlendirilmesi yapılmayan yaralı veya vefat etmiş hiçbir insanımız yok. Enkazlarla ilgili çalışmalar delil tespiti bakımından da tamamlandı. Delil tespiti yapılmadan hiçbir enkazda kaldırılmadı. Bir yandan enkazlar kaldırılırken öbür yandan da bu enkazlar nedeniyle ihmal ve kusuru bulunanlar ile alakalı adli süreçler başladı ve soruşturmalar devam ediyor.

İhmali, kusuru olanlar yargı önünde hesap verecekler

Şundan herkes emin olmalıdır. Bu deprem nedeniyle binaların yıkılmasında eğer ihmali, kusuru olanlar varsa elbette onlar yargı önünde, adalet önünde hesap vereceklerdir. Bir yandan bu da devam etmektedir. Öte yandan depremzede kardeşlerimizin iaşesi, geçici olarak barındırılması konusunda da önemli adımlar attık. Diyarbakır’ımız da yaklaşık 200 bin kişiyi günlük olarak geçici barınma merkezlerinde barındırdık. Bunların bir kısmını çadırlarda, bir kısmını sosyal tesislerde, bir kısmını misafirhanelerde, bir kısmını kamu kurum ve kuruluşlarımıza ait yerlerde ve camilerde ilk dönemde barındırdık. Daha sonra hasar tespit çalışmaları bittikten sonra evleri hasarsız olan ya da hafif hasarlı olanlar evlerine geçtikçe biz çadırları boşalttık ve şu anda Kredi Yurtlar Kurumumuza ait yurtlarda barınan vatandaşlarımız var. Çadırda kalan kimse kalmadı. Hepsi yurtlarda daha iyi bir ortamda barındırılmakta ve iaşeleri karşılanmaktadır.” Dedi.
 

Bakmadan Geçme